Kadir Gecesi'nde okunacak duanın okunuşu nasıl olmalıdır?

- Bazı yerlerde "Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü anni" yazıyor.
- Bazı yerlerde de "Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fu annî" yazıyor. 
- İki şekilde de hadis rivayeti var mı, hangisi doğru? Asıllarıyla yazar mısınız?
- Ayrıca Kadir gecesinde okunması sünnet olan başka dualar var mı? Varsa aslını ve mealini yazar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

Bu duanın sünnetteki şekli şöyledir:

 اللَّهُمَّ إِنَّكَ عُفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي

"Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fu annî"

Rivayete göre, Hz. Aişe “Ya resulallah! Eğer Kadir Gecesi'nin hangisi olduğunu kesin olarak bilsem ne söyleyleyecğim?” diye sormuş ve Peygamber (asm) Efendimiz:

  اللَّهُمَّ إِنَّكَ عُفُوٌّ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عني duasını oku!” diye cevap vermiştir. (Tirmizi, h.no: 3513; Nesai, h.no: 7665; İbn Hanbel, h.no: 25384)

İslam alimlerinin “Kerîm” fazlalığıyla okudukları duanın şekli ise şöyledir:

اَللَّهُمَّ اِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى

"Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü anni"

Şüphesiz bu kelimenin kullanılmasında da hiçbir beis yoktur. Kuvvetli ihtimalle bu kelime -hadisin metninde olmasa da- bir kısım mahtut hadis nüshalarında bulunmuş olabilir. Nitekim, İbn Hanbel’in Müsned’ini (Müessestü’r-risale) tahkik eden muhakkikler, bu hadisi rivayet ettikleri yerde şu notu düşmüşler: “(Mahtu) nüshada “kerîm” lafzı da vardır. (a.g.e, 42/236).

“Kerîm” kelimesini de kullanan bazı kaynaklar şöyledir:

(İbnu’l-esir, Camiu’l-Usul, 4/324; el-Umrani, el-Beyan fi mezhebi’ş-Şafii, 3/568; el-Hazin, Tefsir, 4/452; İbnu’l-Kayyim, Bedaiu’l-Fevaid, 2/143; Hatib Şirbîni,  el-İkna’, 1/247; el-Emiru’s-San’ânî, et-Tahbir, 4/268; Tahtavî, Haşiyetu Merakî’l-felah, s. 401)

Not: Görebildiğimiz kadarıyla, bu alimlerin çoğu, Hz. Aişe ile ilgili hadisi (kaynak vermeden) zikrediyor ve “Kerim” lafzını da kullanıyorlar.

Kadir Gecesi ve diğer zamanlarda çok sevaplı olan bazı dualar:

 سَيِّدُ الِاسْتِغْفَارِ أَنْ تَقُولَ: اللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي لاَ إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ، خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ، وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ، وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي، فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ 

“Allah’ım! Sen benim rabbimsin; senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum, gücüm nisbetinde senin ahdin ve vadin (misak-ı ezelîde şeriksiz rububiyetine dair verdiğim söz ve Kur’an’da verdiğin bütün vaadlerinin doğru olduğuna dair getirdiğim iman) üzerindeyim. Yaptığım kötülüklerin şerrinden sana sığınırım. Senin bana ikram ettiğini nimetlerini itiraf ediyorum ve sana günahlarımı da itiraf ediyorum. Ne olur beni bağışla, şüphesiz senden başka bağışlayan / affeden yoktur...” (Buhari, 6307) 

Sabah-Akşam okunması çok faziletli bir dua:

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ، اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي دِينِي وَدُنْيَايَ وَأَهْلِي وَمَالِي، اللَّهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي وَآمِنْ رَوْعَاتِي، اللَّهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَيْنِ يَدَيَّ، وَمِنْ خَلْفِي، وَعَنْ يَمِينِي، وَعَنْ شِمَالِي، وَمِنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِي 

“Allah’ım! dünya ve ahirette senden afiyet dilerim. Allah’ım! Dinim ve dünyam hakkında, ailem ve malım hakkında senden af ve afiyet dilerim. Allah’ım! Kusurlarımı ört, korkulardan emin eyle!  Allah’ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üstümden beni muhafaza eyle! Yerin dibine geçirilmekten senin azametine sığınırım.” (Ebu Davud, 5074)

Son olarak Risale-i Nur’dan şu hakikate dikkat etmekte fayda vardır:

“Ramazan’ın sıyamı, dünyada âhiret için ziraat ve ticaret etmeğe gelen nev'-i insanın kazancına baktığı cihetteki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

"Ramazan-ı Şerifte sevab-ı a'mal, bire bindir. Kur'an-ı Hakîm'in nass-ı hadîs ile her bir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i cennet getirir. Ramazan-ı Şerifte her bir harfin, on değil bin ve Âyetü'l-Kürsî gibi âyetlerin her bir harfi binler ve Ramazan-ı Şerifin Cumalarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadir'de otuz bin hasene sayılır.” (bk. Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, s. 401-402)

Fazla detaylara girmeden şunu öneriyoruz:

Kadir gecesinde 17 defa Ayetü’l-Kürsi okumak ayrı bir kazanç kapısıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet