Kadın namaz kılarken erkek gibi otursa ne olur?

Tarih: 17.08.2023 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Namazda kadınlar otururken sağ ayaklarını yandan çıkararak sol oturak üzerine oturur bu görüsü destekleyen bir hadis vs. yok mu?
- Bunu sadece tesettüre dayandırıyoruz tesettüre engel bir oturuş göremiyorum ben. Buna delil getirilebilecek bir şey yok mu?
- Beni düşündürmeye başladı diğer mezheplere baktığımda kadın erkek aynı oturuş biçimi var bu uygulama sadece mezhep imamının görüsü sanki biz kadınları biraz tehlikeye atmış gibi hissettiriyor.
- En azından bu tarz değişikliklerin namazı etkilemeyeceğine dair bir bilgi, hadis varsa paylaşır mısınız?
- Namazlarımı yanlış killiyormuş hissine kapıldım belki içimi rahatlatan bir şey söyleyebilirsiniz.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Namazda oturuş şekli ve bu sırada okunacak dinî metinler konusunda ortaya çıkan değişik görüşler, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin kolaylık sağlamak amacı taşıyan farklı uygulamalarına ve bunların yorumlanmasına dayanmakta olup, bir görüşe uyup ona göre davranmak ibadetin makbul sayılması için yeterlidir.

Bu nedenle bir kadının namaz kılarken erkeklerin oturduğu gibi oturmasının bir sakıncası olmaz, kılınan namaz geçerli olduğu gibi sevabından da bir şey eksilmez.

Bu kısa bilgiden sonra konunun detayına gelince:

Kadınların Teşehhüdde Oturuş Şekline Dair Rivayetler

1. İbn Ömer’den (r.a.) rivayetle Resulullah (asm): Kadın namazda oturduğunda, bir uyluğunu diğer uyluğu üzere koyar...” buyurmuştur.(1)

Bu rivayetin zayıf olduğu ifade edilir.(2)

Bu hadiste tarif edilen şekil, bir uyluğun diğer uyluk üzerine konması şeklindedir ki bu da adı zikredilmemekle birlikte teverrük yani "sol kalçanın üzerine oturarak iki ayağı sağ taraftan çıkarmak" şeklinde oturmakla gerçekleşebilecek bir haldir.

2. Ebu Said (r.a.) şöyle demiştir: “Resulullah (asm) “Erkeklerin teşehhüdde sol ayağını yayıp sağ ayağını dikerek oturmalarını söylerken kadınların bağdaş kurarak oturmalarını emrederdi.”(3)

Bu rivayetin de zayıf olduğu ifade edilir.(4)

Kadınların secdesi konusunda incelenen bu zayıf rivayet kadınların teşehhüdde nasıl oturacakları ile ilgili emri de ihtiva etmektedir.

Hadisteki emir kadınların teşehhüde oturduklarında bağdaş kurarak oturmaları yönündedir.

Kadın erkek ayrımından söz edilmeksizin namazda bağdaş kurarak oturma ile ilgili Buhari’nin Sahih’inde yer alan rivayet bu durumun “hastalık veya yaşlılık sebebiyle” uygulanabileceğini haber vermektedir.

İbn Abdullah şöyle demiştir:

“Babam İbn Ömer’in namazda teşehhüde bağdaş kurarak oturduğunu görmüştüm. Ben de onun yaptığı gibi bağdaş kurup oturdum. O vakitler küçüktüm. Babam böyle yapmamam konusunda beni uyarıp şöyle demişti: ‘Namazda sünnet olan sağ ayağını dikip sol ayağını yatırmandır.’ Ben: ‘Fakat sen de bağdaş kuruyorsun.’ dediğimde, 'Ayaklarım vücudumu taşımıyor ki!' diye cevap vermişti.(5)

Kadınların bağdaş kurarak oturmasına dair başka rivayetler de mevcuttur.

3. İbn Ömer’e: “Kadınlar Resulullah (asm) zamanında nasıl namaz kılarlardı?” diye sorulunca şöyle cevap vermiştir: Onlar bağdaş kurup oturuyorlardı. Sonra uyluklarını birleştirerek oturmaları emredildi.”(6)

İmam Ebu Hanife’ye nispet edilen "Müsned" adlı eserde yer alan bu rivayet, Nafi’den Ebu Hanife’ye ulaşmıştır. Tehanevî isnadının sahih olduğunu söyler.(7)

Rivayette kadınların namaz kılarken bağdaş kurarak oturdukları, ancak daha sonra farklı bir uygulamanın muhatabı oldukları haber verilmektedir. Bağdaş kurarak oturmanın neshi ile ilgili de bir bilgi tespit edilememiştir.

Ali el-Kari bu rivayetten bahsederken “ihtifâz” kelimesini “uzuvlarını birleştirip, teverrük üzere otururlar” şeklinde açıklamıştır.(8)

Hz. Aişe’nin (r.a.) oturuşu ile ilgili İbn Receb’in zikrettiği rivayet ise şöyledir:

Said b. Mansur’un isnadıyla Abdurrahman b. Kasım’dan naklettiğine göre Abdurrahman şöyle demiştir: “Hz. Aişe namazda makadı üzerine oturur, uyluklarını birleştirirdi. Bazen de bağdaş kurarak otururdu.”(9)

Tam isnadını tespit edemediğimiz bu rivayeti İbn Receb, Buhari’de geçen “Ümmü’d-Derda namazda erkeklerin oturduğu şekilde otururdu. O fakih bir kadındı.” cümlesini açıklarken zikretmiştir.(10)

Abdurrahman b. Kasım, Hz. Aişe’nin teşehhüdünden söz ederken iki farklı uygulamadan bahsederek, hem uyluklarını birleştirdiğinden (teverrük) hem de bağdaş kurduğundan söz etmiştir.

Konuyla ilgili olarak tabiinden gelen görüşler incelendiğinde;

- Kadınlara bağdaş kurarak oturmalarının emredildiğinden,
- Erkeklerin oturduğu gibi oturabileceklerinden,
- Kolayına nasıl gelirse o şekilde oturacağından,
- Teverrük üzere oturmasının daha güzel olduğundan

söz edildiği görülmektedir.(11)

Mezheplerin bu konudaki görüşlerine gelince;

Hanefî mezhebi kadının namazda teverrük üzere oturması gerektiğini söyler. Ancak Ebû Hanife kadının erkekler gibi de oturabileceği görüşündedir.(12)

Şafi ve Maliki mezhebine göre, kadın ve erkeğin namazda oturuşları arasında herhangi bir fark yoktur.

Şafi mezhebinde birinci teşehhüdde iftiraş üzere (yani sol ayağı üzerine oturmak ve sağ ayağını dikmek) oturulurken son teşehhüdde teverrük üzere oturulur.

Malikiler’de her iki teşehhüdde de teverrük üzere oturmak esastır.

Ancak Şafi kaynaklarda kadının teverrük üzere oturmasının daha iyi olduğu zikredilmiştir.(13)

Kadı Iyaz ve seleften bazıları kadının bağdaş kurarak oturması görüşündeyken, selefin bir kısmı bağdaşın nafile namazlara mahsus bir oturuş olduğunu söylemişlerdir.(14)

Ahmed İbn Hanbel kadının teşehhüdde teverrük üzere oturmasının daha güzel olacağı görüşündedir.(15)

İlave bilgi için tıklayınız:

Kadınların namaz kılarken erkeklerden farklı olduğu durumlar nelerdir?

Kaynaklar:

1) Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2/315.
2) Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2/315.
3) Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2/314.
4) Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2/314.
5) Buhârî, “Ezan” 145.
6) Ebû Hanîfe Numan b. Sâbit, Müsned -Haskefî rivayeti- (Mısır: el-Âdâp, ts.), Kitâbü’s-Salât, hadis no: 37; Ebü’l-Müeyyed el-Hârîzmî, Câmiu‘l-Mesânîd (Hindistan: Matbâatü Meclisi Dâiretü’l-Maarif, 1332/1914), 1/400.
7) Tehânevî, İ‘lâüs’Sünen, 3/27.
8) Ali el-Kârî, Şerhu Müsnedi Ebî Hanîfe, 1/191.
9) Zeynüddin İbn Receb el-Hanbelî, Fethu’l-Bârî (Medine: Mektebetü’l- Gurabai’l- Eseriyye, 1996), 7/300; Saîd b. Mansûr’un Süneni’nde Abdurrahman b. Kâsım’dan farklı konularda sadece iki rivayet nakledilmiştir. Onun Hz. Aişe’nin namaz kılışına dair rivayetini tespit edemedik. Ancak bu Sünen günümüze tam olarak ulaşamadığından rivayetin bulunamaması tabiidir.
10) Buhârî, “Ezan”, 145.
11) Abdürrezzâk, el-Musannef, 3/138-139; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, 1/242-243.
12) Serahsî, el-Mebsut, 1/25; Aynî, Umdetü’l-Kârî (Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts.), 6/101; İlmihal İman ve İbadetler, 254.
13) Nevevî, el-Minhâc, 4/215; Hatîb eş-Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye 1994), 1/350.
14) Nevevî, el-Minhac, 4/215.
15) İbn Kudâme, el-Muğnî, 1/403; bk. Zeynep Sena Yılmaz, Kadınların Namaz Kılma Şekliyle İlgili Rivayetlerin Değerlendirilmesi, Marife Dini Araştırmalar Dergisi cilt: 21, Sayı: 1, Yaz 2021.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun