Kadın, kocasının her helal emrine itaat etmek zorunda mı?
- Pek çok hadis ve âlimlerin görüşüne göre, kadın kocasının her helal emrine itaat etmekle yükümlüdür. Örneğin, koca, kadından çamaşırları yıkamasını veya ev işlerinden birini yapmasını isterse, kadın bunu yapmak zorunda mıdır?
- Yukarıdaki emir ne haramdır ne de sağlıklı bir kadının kapasitesini aşar.
- İmam Ahmed: "Kadın, kocasının her helal emrine itaat etmek zorundadır."
- İmam Muhammed Haskafi: "Kocasının hakkı, ona her helal emri konusunda itaat etmesidir."
- el-Kasimi: "Kadın, kocasının günah içermeyen her talebine itaat etmek zorundadır."
- Bu durum hakkında detaylı bir açıklama yapabilir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
Allah, kadın ve erkeği çeşitli hak ve görevler noktasında eşit yaratmıştır. Bununla birlikte yaratılış ve tabiatlarına uygun olarak aralarında görev taksimi söz konusudur.
Evlilik hayatının düzeni ve devamı için hem erkek hem de kadının tabii ve fıtri olan sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir.
Bu çerçevede erkek, çalışıp kazanma ve ailenin geçimini temin etme gibi bir sorumluluğu üstlenirken, kadın da ev işlerini düzenleme, çocukları terbiye etme, evde rahat yaşayabilmenin sebeplerini kolaylaştırma, evde huzuru sağlama gibi sorumlulukları üstlenmelidir.
Kadının kocasına hizmet etme ve ev işleri yapmasının caiz ve helal olduğu hususunda ittifak vardır.(1)
Ancak bu hizmetlerin hükmü konusunda ihtilaf söz konusudur. İslam Hukuku kaynakları incelendiğinde bu konuda 3 görüşün bulunduğunu görmekteyiz.
1. Cumhurun, alimlerin çoğunluğunun görüşü
Şafii ve Hanbeli mezhepleri ile İmam Malik ve bazı Malikî müçtehitlere göre, kadının kocasının hizmetinde bulunması, ekmek pişirmesi, yemek yapması, ev işlerinde bulunması gibi görevlerde bulunması kendisine vacip değildir, menduptur, yani yaparsa sevabını alır aile huzuruna ve saadetine katkıda bulunmuş olur, ama yapmazsa günahkâr olmaz.(2)
Buna göre kadının kocasının ve evin diğer hizmetlerini yapıp yapmamakta serbesttir. Bu konuda kadın zorlanamaz. Kadının hizmet yükümlülüğü yoktur.
Bu görüşü savunanlara göre nikâh akdi, sadece zevcenin kadınlığından istifadeyi gerektirmektedir. Kadının bunun dışında diğer işleri yapması zorlanamaz. Ancak kadının hizmette bulunması dinin izin vermiş olduğu bir iştir. Kadının yapacağı bu tür hizmetler, güzel ahlaka hamledilir.
İmam Nevevi, Hz. Aişe validemizin Hz. Peygamber (asm) Efendimizin başını yıkadığını, Esma bint Ebi Bekr’in kocası Zübeyr b. el-Avvam’a yapmış olduğu hizmetleri kaydetmekte ve şöyle demektedir:
Bütün bunlar insanların üzerinde mutabık kaldığı iyilik kabilinden davranışlardır. Bu çerçevede kadınlar hem bu davranışlar hem de benzeri işler kabilinden olan ekmek yapmak, yemek pişirmek, çamaşır yıkamak gibi konularda kocalarına hizmet ederler. Bütün bu davranışlar kadının kocasına ihsanıdır, iyiliğidir. Ayrıca iyi geçinme ve birlikte güzel hayat sürmeye yönelik bir davranıştır. Kadınların bunları yapması vacip değildir. Bu işlerden kaçınmaları hâlinde günah işlemiş olmazlar. Kadınlar bu işlere zorlanamaz. Kadınların yaptıkları bu hizmetler teberru ve güzel ahlak kabilinden kabul edilir.
Bütün bunlar sünnetin gereği, selefin ameli ve ümmetin ortak kararıyla ortaya çıkan güzel adetlerdendir. İlk zamanlardan günümüze kadar kadınlar bu adetlere devam etmişlerdir.
Son dönem alimlerinden bazıları da Hz. Esma’nın bu davranışları, kendisine vacip olduğundan değil nafile ve güzel ahlaktan ileri geldiği görüşünden hareketle, kadınların hizmetinin müstehap kabilinden olduğu değerlendirmesini yapmışlardır. Onlara göre Hz. Fatma ve Hz. Esma'nın yaptıkları işle / hizmetler, zorunluluk sebebiyle değil gönülden gelerek yapılan hizmetlerdir.
2. Maliki alimler ile diğer bazı âlimlerin görüşü
Malikilerin cumhuru ile Ebû Sevr, Ebû Bekr b. Şeybe, Ebû İshak el-Cûzcânî gibi alimlere göre kadının kocasına hizmet etmesi ve evin diğer hizmetlerini yapması hukuken (kazaen) vaciptir.
Hz. Peygamber (asm), ev işlerini kızı Hz. Fatma’nın, dış işlerini de damadı Hz. Ali’nin yapmasına hükmetmiştir.(3)
Kadın, bu çeşit görevleri yapmak mecburiyetindedir. Bu, kocanın hakkıdır. Mutlak olarak icra edilen akitler, örfe göre yorumlanır. Örf ise kadının hizmet etmesi ve ev işlerini görmesi şeklindedir.
Malikilere göre, kocasının maddi durumu hizmetçi tutmaya imkân vermiyorsa, bu durumda kadın zengin olsa bile, evin işlerini kendisi yapmak mecburiyetindedir. Ancak koca, zengin olması hâlinde, kendi hizmetini göremeyen veya hizmeti yadırganacak soylu / asil, eşraf kadınlardan olan karısına işlerin görülebilmesi için hizmetçi tutmakla mükelleftir. Bu durumda olan kimse kendisine hizmetçi tutulabilecek kadın olarak görülmektedir.
Kısaca Malikilere göre kadın, eşraftan olursa kocasına hizmet etmesi vacip değildir.
Ancak, kocası fakir olan kadın hizmet etmekle yükümlüdür.(4)
3. Hanefilerin görüşü
Hanefi mezhebine göre kadının kocasına hizmet etmesi, ev işlerini yapması diyaneten vaciptir. Yapmadığı takdirde hakim tarafından zorlanamaz. Ancak Allah katında sorumlu olur.
Hz. Peygamber (asm), kızı Hz. Fatma ile damadı Hz. Ali arasında, yapılması gereken işlerle ilgili taksimatta bulunmuş, ev dışında yapılması gereken işlerin sorumluluğunu damadına, ev içinde yapılması gereken işlerin sorumluluğunu ise kızına vermiştir.(5)
Hanefiler bu rivayetle birlikte, kadının ev hizmetlerinde bulunmasının vacip olduğu görüşünde olanların diğer delillerini, bu hizmetlerin diyaneten kadına vacip olduğu yönünde değerlendirmişlerdir.
Hanefi âlimlerinden Kasani’ye göre erkek, eve sebze vb. yiyecek malzemeleri getirdiğinde, kadın bu malzemelerle yemek yapmaktan kaçınırsa bu işler için hukuken zorlanamaz. Erkekten hazır yemek temin etmesi istenir. Ebu’l-Leys’e göre kadın, eşraftan birinin kızı olması sebebiyle bizzat hizmet edemez veya eşraftan olmadığı halde rahatsızlık vb. sebepler, yemek yapmasına mâni oluyorsa, bu hizmetleri yapması için zorlanamaz. Ancak kendi işini kendi gören bir kadın olması halinde zorlanır.(6)
Kadının hukuken yapmak zorunda olmadığıyla ilgili bir diğer görüşü şöyle özetlemek mümkündür:
Kadın kocasına hizmet etmek veya ev işlerini yapmak istemediğinde, hukuken hakim tarafından zorlanamaz. Kocanın yapması gereken, ona hazır yiyecekler temin etmesi veya kadına yetecek miktarı kendisinin hazırlamasıdır.(7)
Ancak Hanefi mezhebine göre kadın, evin işlerini diyaneten yapmak zorundadır. Fetva da bu görüş üzerinedir.
İbn Hacer el-Askalani, Hz. Esma ve diğer kadınların benzer davranışlarını şöyle yorumlamaktadır:
Esma’nın kocası Zübeyr ve diğer Müslümanlar, cihad vb. gibi Allah Resul’ünün emrettiği işleri yaptıklarından, kendi vazifeleri olarak yapmaları gereken evin diğer işlerini yapabilmek için boş vakit bulamadıklarından ve yeterli mali imkâna da sahip olamadıklarından, kadınlar yükümlü olmadıkları işleri de yapmak durumunda kalmışlardır. Bu konuda tercih yapılırken şehirlerin gelirleri dikkate alınmalıdır. Şehirlerin gelirleri birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kadınların da hizmet durumları farklılık arz edebilecektir.
İbn Hacer el-Askalâni bu görüşleriyle kocasının ihtiyaç duyduğu bütün hizmetleri yapmasının örf ve âdetlere göre kadına vacip olduğu kanaatindedir.(8)
Kısaca Hanefilere göre, kadının ev işlerini hukuken olmasa bile diyaneten yapması vaciptir. Kadın evin yapmadığı takdirde Allah katında sorumlu olur.
Sonuç olarak şunları söylemek mümkündür:
Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
“Sizi bir nefisten yaratan ve gönlünün huzura kavuşacağı eşini de ondan var eden Allah'tır…”(10)
Âdeta yüce Allah, eşlerimizde sükun bulmayı, onlardan yararlanmayı ve âdete göre bir çeşit hizmetlerinden faydalanmayı bir arada ihsan etmiş gibidir.
Allah, kadın ve erkeği çeşitli hak ve görevler noktasında eşit yaratmıştır. Bununla birlikte yaratılış ve tabiatlarına uygun olarak aralarında görev taksimi söz konusudur.
Zor ve güç yolculuklar, meşakkat ve çok çalışmayı gerektiren ev harici işlerde çalışma görevi erkeklere verilmiştir.
Buna mukabil, duygusallık, merhamet ve şefkat gerektiren çocukların bakım ve yetiştirilmesi, ev düzeninin sağlanması vb. görevler kadınlara verilmiştir.
Ancak kadının görev kapsamında yapacağı ev hizmetlerinin, ibadetlerine, dini ve hayatı ilgilendiren konularda kendini yetiştirmesine mâni olmamalıdır. Zira çocuklar ilk eğitimlerini annelerinden alırlar.(12)
Kaynaklar:
1) Kitabu’l-Mevsu’atu’l-Fıkhiyye el-Küveytiyye, (Harfu’l-Ha, Hizmetu’z-Zevceti li Zevciha ve Aksuhu, s. 44.
2) Şirazi, Mühezzeb, IV, 264; Buhûti, Keşşâfu’l-Kınâ, V, 195; Mâlik b. Enes, el-Müdevvenetü’l-Kübrâ, II, 268.
3) bk. Buhari, Nafakât, 6.
4) Desûki, Hâşiyetu’d-Dusûki, II, 510. İbn Kudame, Muğni, VII, 21.
5) bk. Buhâri, Fedâil iAshâbi'n-Nebî, 9; Nafakât, 6; Kitâbu’l-Humus, 6.
6) Kasani, Bedayi, IV, 24.
7) Komisyon, Fetâvâ’l-Hindiyye, I, 548.
8) Askalâni, Fethu’l-Bari, IX, 405.
9) Komisyon, Fetâvâ’l-Hindiyye, I, 548.
10) Araf, 7/189.
11) Detaylı bilgi için bk. Halil İbrahim Acar, Kadının Kocasına Hizmet Etme ve Ev İşlerini Yapma Zorunluluğu Hakkında… International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 12/27, p. 39-50
http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.12323
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bir kadın çocuğuna ve kocasına bakmak zorunda mıdır?
- Kadının aile içerisindeki sorumlulukları ve kocasına karşı görevleri nelerdir?
- Gelin, damat kaynanasına, kayınpederine bakmak zorunda mıdır?
- Gelin, damat kaynanasına, kayınpederine bakmak zorunda mıdır?
- Kadının kocasına karşı yükümlülükleri nelerdir?
- İslam'da erkek kadından üstün mü; Kur'an-ı Kerim neden erkeklere hitaben yazılmış?..
- KADIN
- Erkek kadına hizmet etmez mi?
- ÇEYİZ
- NAFAKA