İyi insanların kaderi neden zor?
- Hayatta neden Allah ile yakından bağı olamayanların her istediği oluyor çok şanslılar da neden Allah'a daha çok yakın olup onun sözünden çıkamayan insanların yüzü gülmüyor? Neden hep acı çekiyor?
Değerli kardeşimiz,
“Hayatta neden Allah ile yakından bağı olamayanların her istediği oluyor çok şanslılar da neden Allah'a daha çok yakın olup onun sözünden çıkamayan insanların yüzü gülmüyor? Neden hep acı çekiyor?” şeklindeki soru bazı yönlerden doğru olabilir, fakat bunu soruda olduğu gibi genellemek kesinlikle yanlıştır.
Nice Müslümanların refah içinde bir hayat sürdürmelerine mukabil, nice Müslüman olmayanların sefalette hayat sürmeleri bunun tartışılmaz delilidir. Bununla beraber, bu konuda bazı ilkelere işaret etmekte fayda vardır:
1) Bu dünya bir imtihan salonudur. İmtihan ise, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmek veya isyan etmekle belirlenmiş olur. Bu imtihanın adil bir şekilde cereyan etmesi için kalbin bir tarafında doğruyu ilham eden melek, diğer tarafında yanlışı telkin eden şeytan vardır.
İnsanoğlu bu iki kurstan hangisinde eğitim görürse, ona göre doğruyu ve yanlışı öğrenir ve hayat defterinde gelen sorulara ona göre cevap veriri.
2) Hak ve hakikati ders veren Rahmani ve burhanî kurslarda okuyan kimselerin hakkı bilmeleri hakları olduğu gibi, şeytani ve nefsani kurslarda okuyan kimselerin de yanlışı doğru ile karıştırmaları, hakkı batıldan ayırt edememeleri aldıkları sertifikanın zorunlu bir sonucudur.
3) Kalbin sağ cenahında bulunan maarif ordusu meleklerin birer öğretmen olarak kursa devam etmelerinin sağlanması için kendileri için tahsis edilen öğretmen odasının kusurlardan, lekelerden, çirkin manzaralardan temiz tutulması gerekmektedir.
Böyle kusursuz bir odaya melekler sürekli geldiği gibi, cinler, şeytanlar da oradan uzak durmak zorunda kalıyorlar.
4) Bir öğretmenler odası olan kalbin temizliği, iman ve salih amelle / güzel işlerle kendini gösterdiği gibi, bunun gibi arınmamış, süpürülmemiş, tertemiz hâle getirilmemiş yerlerde ise şeytanlar cirit atarlar.
İşte, dünya hayatındaki bazı sıkıntılar, belalar, musibetlerin varlığı bu şeytani öğretmen odaları olan nefsani sergilerden kirleri arındırıp temizlemek suretiyle hem ilham meleklerine kapı açmak hem şeytanın vesveselerine pencereleri kapatarak imtihanın kazanılmasına yardımcı olmaya yöneliktir.
“En çok musibet ve belalara maruz kalanlar peygamberler, sonra onlara benzeyenler, sonra da onlara benzeyenlerdir.” (Buhari, h.no: 5647; İbn Mace, h.no: 4023)
hadisini de bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Bir çekirdekten ta bir ağaca kadar dereceleri bulunan uhrevi makamlar kazanmaları sebebiyle bu imtihanlar olmaktadır.
5) Ayrıca Müslümanların fakir kalmalarının sebebi, ahiret için dünyayı terk etmelerinden ötürü değil, bilakis, onlara imtihanı kaybettirecek dünya hayatına olan düşkünlük sebebiyledir.
Bakınız, Bediüzzaman Hazretleri bu konuda nasıl bir reçete sunmuştur:
Ey divane baş ve bozuk kalb! Zanneder misin ki, "Müslümanlar dünyayı sevmiyorlar veyahud düşünmüyorlar ki, fakr-ı hâle düşmüşler ve ikaza muhtaçtırlar; ta ki dünyadan hissesini unutmasınlar."
Zannın yanlıştır, tahminin hatadır. Belki hırs şiddetlenmiş, onun için fakr-ı hale düşüyorlar. Çünki müminde hırs, sebeb-i hasarettir ve sefalettir. اَلْحَرِيصُ خَائِبٌ خَاسِرٌ durub-u emsal hükmüne geçmiştir.
Evet, insanı dünyaya çağıran ve sevkeden esbab çoktur. Başta nefis ve hevası ve ihtiyaç ve havassı ve duyguları ve şeytanı ve dünyanın surî tatlılığı ve senin gibi kötü arkadaşları gibi çok dâîleri var. Hâlbuki baki olan âhirete ve uzun hayat-ı ebediyeye davet eden azdır. Eğer sende zerre mikdar bu bîçare millete karşı hamiyet varsa ve ulüvv-ü himmetten dem vurduğun yalan olmazsa, hayat-ı bakiyeye yardım eden azlara imdad etmek lazım gelir. Yoksa o az dâîleri susturup, çoklara yardım etsen şeytana arkadaş olursun.
Âya zanneder misin; bu milletin fakr-ı hâli, dinden gelen bir zühd ve terk-i dünyadan gelen bir tenbellikten neşet ediyor. Bu zanda hata ediyorsun. Acaba görmüyor musun ki, Çin ve Hind'deki Mecusi ve Berahime ve Afrika'daki zenciler gibi, Avrupa'nın tasallutu altına giren milletler bizden daha fakirdirler. Hem görmüyor musun ki, zarurî kuttan ziyade Müslümanların elinde bırakılmıyor. Ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafıkları, desiseleriyle ya çalar veya gasbediyor.” (Lem'alar, On Yedinci Lem'a, s. 122)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Günümüz Müslümanların diğer toplumlardan geri kalmasının sebebi nedir?
- Müslümanların, İslam ülkelerinin geri kalmasının sebepleri nedir ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bazı eserlerde geçen “Avrupa’nın kâfir zalimleri, Asya’nın münafıkları..." ifadesinde kastedilen kimlerdir?
- İnsanın yaratılışında ve tabiat olaylarında, Allah'ın sebepleri yaratmasının ve çalıştırmasının hikmeti nedir?
- İnandığım gibi yaşamak ve ibadetimi devamlı yapmak için nereden başlamalıyım?
- Şükür nedir? Şükür vazifesi nasıl yapılmalıdır?
- İnsan Rabbisine karşı acz ve fakrını nasıl hissedebilir?
- Hümanizm üzerine 2: VİCDAN NE DİYOR?
- Neden çalışıyoruz, çalışmasak olmaz mı?
- Allah, peygamberlerin öldürülmesine nasıl müsaade etmiştir?
- İman ettikleri halde, ayetlerden ve hadislerden neden etkilenmezler?
- Allah, neden her istediğimizi kabul etmiyor?