İslam'a inanmakta şüphe gösterenlerin, ehlikitaba sormaları gerektiği belirtilmiş, neden?

Tarih: 23.10.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Onlar zaten değişmişti?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İbn Abbas’tan gelen bilgilere göre, Hz. Peygamber (a.s.m)’in elçiliğine karşı çıkan Kureyş müşrikleri, gerekçe olarak da Allah’ın bir insanı elçi olarak göndermeye tenezzül etmeyeceğini söylüyorlardı.

Yüce Allah, onlara cevap olarak, daha önce birçok peygamber gönderdiğini ve onların da birer insan olduğunu, bu gerçeği önceki din sahiplerine sorup öğrenebileceklerini bildirmiştir. Konuyla ilgili olarak

; “Senden önce de gönderdiğimiz elçiler, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başka bir varlık değildiler. Eğer bu konuları bilmiyorsanız, ilim adamlarına / ehlikitaba sorunuz.” (Nahl, 16/43)

mealindeki ayeti indirmiştir.(bk. Taberî, ilgili ayetin tefsiri).

Ehlikitapla, peygamberlik kurumuna ve onların birer insan olduğuna dair bilgilerin ortak paydasında birleşen İslam’ın, müşriklere bir gerçeği benimsetmek için, onları da davasına şahit göstermesi dikkate değer bir tavırdır. Çünkü o dönemde ehlikitaptan olanların büyük bir kısmı da Hz. Muhammed (a.s.m)’in peygamberliğine karşıdır. Bununla beraber, peygamberlerin birer insan olduklarını itiraf etmek zorundalar. Çünkü o güne kadar söz konusu ettikleri bütün peygamberleri insan olarak tanıtmışlardı. Böylece Kur’an, “Bir davada en çarpıcı olan şey, düşmanların dahi onu tasdik etmeleridir.” kaidesini uygulatmıştır.

Aynı mealdeki ayet, Enbiya Suresi'nin 7. ayetinde de tekrarlanmıştır. Bazı âlimlere göre, buradaki ehlikitaptan maksat, onlardan iman edenlerdir.

Şekli ne olursa olsun, bu ayetler, İslam dininin ilme ve ilim adamlarına  önem verdiğini, bilginin belli bir din veya bir millete mahsus olmadığı gerçeğine vurgu yaptığını, hakkın ortaya çıkması için her türlü sağlam bilgi kaynağının kullanılabileceğini göstermektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun