İnsan kusuru niye kadere yükler?

Tarih: 12.05.2020 - 14:40 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnsan “Kaderimde, ilahi bilgide olduğu için bu günahı işledim, olmasaydı işlemezdim, suç beni aldatan şeytan ve nefsimdir, Allah kötülükleri yaratmasaydı ben işlemezdim…” ve benzeri sözlerle suçu üzerinden atmak, yaptığı yanlış ve hataları kadere, şeytana ve –hâşâ– Allah’a yüklemek istiyor.
- Şeytanın desiseleri açısından konuya nasıl bakılabilir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şeytanın desise ve oyunlarının en tehlikeli ve önemlilerinden biri, insana kusurunu itiraf ettirmemektir. Çünkü insan kusurunu kabul ve itiraf etse, Allah’tan af ve mağfiret dileyecek, günahlarından ve yanlışlarından dönecek ve Allah’a sığınacaktır.

Ayrıca, şeytan böylece, insanın enaniyetini harekete geçirip, ona kendini avukat gibi savundurur. Böylece insan kusurunu kabul etmez, âdeta kendisini sıfır hatalı bir varlık gibi görmeye başlar. (bk. Nursi, B. S.  Lemalar, s. 89; Bilmen, Mülahhas, s. 46, 84-88.)

Oysa insan için hatasızlık ve kusursuzluk söz konusu değildir. Peygamberler hariç her insan hata, kusur ve günah işleyebilir. Hatalarından dönerek ve onları azaltarak kendini geliştirebilir.

Şu halde hata ve kusurları kabul etmeme, onları kadere ve başkalarına yükleme, bir bakıma şeytanın desise ve oyunlarından biridir. (Mutlu, s. 24-15.)

Bu yola giren insan istiğfar ve istiâze yolunu, tövbe kapısını kendine kapar, git gide enesi ve egosu kuvvetlenir ve kendisini ilahlaştırmaya kadar gider. Bu açıdan şeytanı dinleyen kusurunu görmez veya tevil eder. Aslında böylece şeytanın oyuncağı ve maskarası olur. Oysa Hz. Yusuf (a.s.) bile şöyle demişti:

“Ben nefsimi tebrie etmem. Çünkü mutlaka nefis daima kötülüğü emreder...” (Yusuf, 12/53)

Aslında birazcık düşünülse, şeytanın desise ve hilesi kolayca anlaşılır: İnsan kusuru kendine alsa ve itiraf etse, istiğfar eder, ondan döner ve Allah’a sığınır ve tedbirini alır. Böylece şeytanın şerrinden ve ona maskara olmaktan kurtulur. Demek kusuru kabul etmemek ve başkalarını, bir tür ilahi bilgi olan kaderi vb. suçlamak; yapılan günah ve kusurdan daha büyük bir kusurdur. (bk. Nursi,  B. S. Lem’alar, s. 89.)

Hem insandaki irade kusura merci olmak için verilmiştir. İnsan hür iradesiyle günahı ister ve işler, bu açıdan o suçu kendine almalıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun