İnkıta-ı vahiy denilen vahyin bir ara kesilmesi Peygamberimiz (s.a.v.) üzerinde ne gibi bir etki yapmıştır?

Tarih: 01.06.2006 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı
- Vahyin bir ara kesilmesinin hikmeti nedir? - Vahyin tekrar gelmeye başlamasını Peygamberimiz (s.a.v.) nasıl anlatmaktadır?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Resûlullah Efendimiz, ilk vahyin gelmesinden çok zaman geçmeden, bir hâdise ile karşı karşıya geldi:

İnkıta-ı Vahy hadisesi. Yâni vahyin kesilmesi... Sebebi (şöyle veya böyle) izah edilmiş olmakla beraber, beşeri aklımızla hikmetini tam kavrayamadığımız bu hâdise karşısında Peygamber Efendimizin tekrar büyük bir sıkıntı ve üzüntü duyduğu fark ediliyordu. Öyle ki, âdetâ dünya kendisine dar gelmekteydi ve bu dar dünyadan kurtulmak istemekteydi. Bu esnâda Cebrâil veya İsrafil (a.s.) teselli için birkaç sefer kendilerine görünmüşlerdir.1

Allah Resûlü tam kırk gün bu üzüntü ile karşı karşıya kaldı.

Dünya, "Dârü'l-Hikmet" olması sebebiyle onda her şey şüphesiz hikmetle cereyan etmektedir. Aklımızın küçücük terazisiyle biz, bazen bu gibi hâdiselerin sebep ve hikmetlerini yakalarız, bazen de yakalamamız mümkün olmaz. Ama, sebep ve hikmetini bilmeyişimiz, elbette hâdiselerin hikmetsiz cereyan ettiklerine hiç bir zaman delil olmaz. Hele, peygamberlik gibi her şeyi hikmet kalemiyle programlanmış bir vazifenin içine elbette hikmetsizliğin girmesine imkân ve ihtimal yoktur. Bu yüzden, vahyin bir ara kesilmesi hâdisesi şüphesiz birçok sebep ve hikmetlere binaen cereyan etmiştir. Fakat, biz hikmetlerin künhüne vâkıf değiliz.

Bununla birlikte meseleye çeşitli izah tarzı getirenler de vardır. Bu görüşleri şöylece hülâsa etmek mümkündür:

1) Allah Resûlü ilk vahiy karşısında fazla telâş duymuş ve ruhu âdeta vahyin ağırlığıyla sarsılmıştır. Bu durumda ruhunun ve sair latifelerinin biraz sükûn bulması ve daha sonra gelecek vahye hazırlanması için bu hâdise vuku bulmuştur.

2) Ruh-u Ahmed'in (a.s.m.) ıztırap ve elemlere dayanmaya şimdiden alıştırılması.

3) Vahye, daha fazla iştiyak duymasını temin etmek.2

- Vahyin tekrar gelmeye başlamasını Peygamberimiz (s.a.v.) nasıl anlatmaktadır?

Kırk günlük bir aradan sonra Peygamber Efendimize vahiy tekrar gelmeye başladı. Vahyin tekrar gelmeye başlaması hâdisesini bizzat kendileri şöyle anlatmışlardır:

"Bir gün giderken, âniden, gökyüzünde bir ses işittim. Başımı kaldırıp baktığımda Hîra'da bana gelen Meleği (Cebrâil) yerle gök arasında bir kürsü üzerinde oturmuş gördüm. Ürpererek yere çöktüm. Evime dönüp, 'Beni örtünüz, beni örtünüz.' dedim. Bunun üzerine Yüce Allah şu âyeti indirdi:

"Ey elbisesine bürünen! Kalk ve insanları Allah'ın azâbından sakındır. Rabbini büyük tanı. Elbiseni temiz tut. Azâba sebep olacak günahlardan uzak dur."3

"Artık, vahiy gelmeye başladı ve ardı arası kesilmedi."4

Vahy tekrar gelmeye başlayınca, Resûl-i Kibriya Efendimizin ruhundaki sıkıntılar dindi; iç âlemi huzur ve sükûna kavuştu.

Dipnotlar:

1. Tecrid Tercemesi, 1/13.
2. Abdüllâtif es-Sübkî, el-Vahyü İllâ'r-Resûl Muhammed (a.s.m.), s. 89.
3. Müddessir Sûresi, 1-5.
4. Buharî, 1/7; Müslim, 1/98; Müsned, (h. 2846); Tirmizî, 5/592.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun