İhtiyarladıkça genç kalan nedir?

İhtiyarladıkça genç kalan nedir?
Tarih: 16.02.2022 - 13:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir hadiste insan ihtiyarladıkça bazı duyguların genç kaldığı söylemiyormuş, bunlar nelerdir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, insanın yaşlanması ile birlikte dünya sevgisinin ve uzun emelinin genç kaldığını bildirerek şöyle haber vermiştir:

"Yaşlının kalbi, iki şeyde genç kalmaya devam eder: Dünya sevgisinde ve uzun emeldedir."(1)

"Ademoğlu yaşlanır, onunla birlikte mal sevgisi ve uzun ömürlü olma arzusu artar."(2)

Demek ki, insanoğlunun yaşlanması ile birlikte daha çok yaşama arzusunun ve daha fazla mala düşkünlüğünün arttığını beyan edilmiştir.

Esasen bu duygular, ebedi yurdumuz olan ahiret hayatını ve o hayattaki ebedi gençliği kazanmak için verilmiştir. Ancak insan hata ile fani ve geçici olan bu misafirhaneye yönlendirerek, fani mallara ve geçici gençliğe sarf ederse, hem hata eder hem de hatasının cezasını bu dünyada da ahirette de görür.

Bu açıdan her duygumuzu, ne için verilmişse o istikamette kullanmamız gerekir ki huzur ve mutluluk bulalım.

Ancak açıkça müşahede edilmektedir ki, genellikle insan yaşlandıkça dünya hayatında daha fazla yaşama mücadelesi vermekte, daha çok mal mülk kaygısı çekmektedir.

İnsanoğlunun fıtratında var olan hırs ve tama, kontrol altına alınmadığı takdirde ruhi ve kalbi bir hastalık haline gelerek insanı kötülüğe sürükleyen, mürüvvete uymayan kötü işler yaptıran bir duygu durumuna dönüşür. O zaman hırslı olan kişi; aza kanaat etmez, kazandığı ile yetinmek istemez.

Nitekim Rasulüllah (asm); ''Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı(3) olsa üçüncüsünü de ister. Âdemoğlunun karnını ancak toprak doldurur. Tövbe edenin tövbesini Allah kabul eder."(4) buyurmuştur.

Yani, insanın dünyaya dolayısıyla dünya malına olan tutkusu ölünceye kadar hiç eksilmeden hatta artarak devam eder, ancak onun bu tutkusunun ve doyumsuzluğunun önüne toprak geçer, kişinin ölmesiyle ve kabre konulmasıyla bu tutkusu ve doyumsuzluğu sona erer.

Kur'an’da Rabbimiz ihtirası âdeta kalbin kanseri olarak nitelemekte ve bizlere şu ilahî uyarıda bulunmaktadır:

“Ey iman edenler! Şüphesiz haham ve ruhbanlardan birçoğu, insanların mallarını batıl yollarla yerler ve Allah’ın dininden alıkoyarlar. Altın ve gümüş yığıp da Allah yolunda infak etmeyenler, işte onları elem veren bir azapla müjdele. O gün (o paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp onların alınları, böğürleri ve sırtları onlarla dağlanacaktır. İşte bu, kendiniz için biriktirdiğiniz şeylerdir. Öyleyse biriktirmekte olduğunuz şeyleri tadın!” (Tevbe 9/34-35)

Kişinin bu şekildeki dünyaya olan düşkünlüğü ve tutkusu çok kötü bir durumdur. Çünkü bütün aşkı, dünya olan kişi; elde edeceği bütün dünyevi şeylerde meşruiyet aramaksızın helal haram demeden gözünün gördüğü, elinin yetiştiği, gücünün yettiği her şeyi toplamaya çalışır, bunu yaparken de yaratılış gayesini, Allah'ı ve ahireti unutur.

Kişi hayatta iken bu durumlardan vazgeçerse ve Allah'a yönelirse, Allah da onun yönelmesini ve hatalarından dolayı yaptığı tövbesini kabul eder.

İlave bilgi için tıklayınız:

Mal edinme ve para hırsı konusunda bilgi verir misiniz? Mal ...

Hırs neden verilmiştir? Hırs etmek günah mıdır? 

Kaynaklar:

1) Buhari, Rikak, 5.
2) Buhar, Rikak, 5.
3) Bazı rivayetlerde "mal" yerine "altın, hurma" gibi servet ifade eden başka kelimeler kullanılmıştır. (Müslim, Zekat, 39; Ahmed b. Hanbel, III, 247, 341, Beyhaki, Şuabu’l-İman, VII, 271) Bu farklılıklar, insanın değer verdiği şeylere göre hırs gösterdiği nesnelerin değişkenliğine de işaret etmektedir.
4) Müslim, Zekat, 116, 119.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun