İbrahim’in duası, İsa'nın müjdesi ve annemin rüyasıyım hadisi sahih mi?

Tarih: 18.03.2017 - 03:12 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben babam İbrâhim'in duâsı, kardeşim İsa'nın müjdesi ve annem Âmine’nin rüyasıyım, hadisin tahkik ve tahrici nasıldır, hakkında neler söylenmiştir?
- Bu dua ve müjde nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili hadis rivayeti şöyledir:

"Ben, atam İbrahim'in duası, kardeşim İsa'nın müjdesi ve annem Amine'nin rüyasıyım. Annem rüyasında içinden çıkan bir nurun Şam diyarı saraylarını aydınlattığını söylemişti. Peygamber anneleri hep böyle rüyalar görürler." (Müsned, 4/127, 128, 5/262; Hâkim, el-Müstedrek, 2/656)

Bu hadis sahihtir. (bk. Mecmeu’z-zevaid, 8/223)

Hakim de bu hadisin sahih olduğunu söylemiştir. (Müstedrek, a.y)

Ayrıca bu rivayete, hemen hemen bütün müfessirler, Bakara Suresinin 129. ayetini tefsirinde yer verirler.

Hz. İbrahim aleyhisselamın yaptığı dua ayette mealen şöyle geçer:

“Soyumuz içinden, onlara senin ayetlerini okuyacak, kitabı ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir elçi çıkar Rabbimiz! Çünkü yalnız sensin kudret ve hikmet sahibi." (Bakara, 2/129)

Hz. İbrahim, Kabe'yi inşa etmekle işlemiş oldukları hayrın kabul edilmesini niyaz ettikten sonra, kendisi ve oğlu İsmail'le soylarından gelecek ümmetin Allah'a teslim olup itaat eden hâlis kullar olmaları, yüce Allah'ın takdirinin bu yönde tecelli ettirmesi dileğinde bulunmuştur.

Hz. İbrahim'in son duası, yüce Allah'ın kendi soyundan bir elçi göndermesini dilemesi olmuş ve bütün müfessirlerin görüşüne göre bununla da özellikle Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın risaleti kastedilmiştir.

Nitekim daha sonra İsmail aleyhisselam Mekke'ye yerleşerek Yemen'den gelen ve Arab-ı âribe'den olan Cürhümlüler arasında yaşamış, onlardan Arapça öğrenmiş, iki defa evlenerek on iki çocuk babası olmuş; Mekke'de İkamet eden çocuklarından her biri bir kabilenin reisi olmuştu. Böylece Hz. İsmail'in soyu Cürhümlülerle karışarak Araplaştığı için bunlara "Arab-ı müsta'ribe" denilmiştir.

Hz. Peygamber (asm)'in yirmi birinci göbekten atası olan Adnan da Hz. İsmail'in soyundan ve dolayısıyla "Arab-ı müsta'ribe"dendir. (bk. Hakkı Dursun Yıldız, Arap md., DİA, III, 273)

Bu suretle Hz. İbrahim'in duası kabul edilmiş ve son peygamber Hz. Muhammed (asm) onun soyundan gelmiştir.

Hz. İbrahim duasında, kendi soyundan seçilip gönderilmesini dilediği elçinin ifa edeceği başlıca işlevleri şöyle sıralamıştır:

- Halkına Allah'ın ayetlerini okuyup bildirmesi,
- Onlara kitabı, hikmeti öğretmesi,
- ve onları temizlemesi.

Kuşkusuz bir peygamberin daha birçok görevi varsa da burada anılanlar, elçilik ve rehberlikle ilgili temel işlevler olması bakımından özellikle kayda değer görülmüştür.

Müfessirler buradaki;

- "ayetler"i kısaca “vahiy, Allah'ın varlığını, birliğini ve peygamberlerin doğruluğunu kanıtlayan deliller”;
- "kitab"ı "Kur'ân-ı Kerîm",
- "hikmet”i "Peygamber'in sünneti, din ve dinî hükümlerle ilgili bilgiler, söz ve yaşayışta doğruluk";
- "tezkiye"yi de "temizleme yani inkâr ve sirkle kötü huylardan ve günah kirlerinden arındırma"

şeklînde açıklamışlardır. (bk. Taberî, Zemahşerî, Râzî ilgili ayetin tefsiri)

Hadiste geçen İsâ'nın müjdesinden maksat da Hz. İsâ'nın İsrailoğullarına hitaben,

"Ey İsrailoğulları! Bilin ki benden sonra gelecek Ahmed isimli elçiyi müjdelemek üzere size Allah tarafından gönderilmiş elçiyim."

mealindeki ifadesini nakleden Saf suresinin 6. ayetidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun