Hz.Osman'ın (ra) Peygamberimiz'in (asm) iki kızıyla evlenip "Zinnureyn" olarak adlandırılması nasıl olmuştur?

Tarih: 05.03.2007 - 08:09 | Güncelleme:

Soru Detayı
Hz.Osman (ra)'a (Zinnureyn), Peygamber Efendimiz (asm) nasıl bir durum sonucu ikinci kızını vermiştir? Bu konuda tam anlayabileceğim bir cevap verebilir misiniz?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuda İslam tarihi kitaplarındaki rivayetler şunlardır:

Rasûlullah (asm)’ın kızı Ümmü Gülsüm, Uteybe b. Ebu Leheb ile evlendi. Rukiye isimli kızı da Ebu Leheb’in diğer oğlu Utbe’deydi. Hz. Peygamber (asm)’e peygamberlik verilip Tebbet suresi inince Ebu Leheb iki oğluna,

“Eğer siz Muhammed’in kızlarını boşamazsanız yanınızda durmak bana haram olsun.” dedi. Harb b. Ümeyye’nin kızı olan anneleri de,

“Muhammed’in iki kızını da boşayınız. Çünkü onlar babaları gibi sapıtmışlardır.” dedi. Onlar da Hz. Peygamber (asm) kızlarını boşadı. Uteybe, Ümmü Gülsüm’ü boşadığı zaman Rasûlullah’a,

“Ben senin dinini inkar ettim ve senin kızını boşadım. Artık ne sen bana gel, ne de ben sana geleyim.”

dedikten sonra Hz. Peygamber (asm)’e saldırdı ve gömleğini yırttı. O sırada Uteybe ticaret için Şam tarafına gitmek üzereydi. Hz. Peygamber (asm) onun yüzüne bakarak,

“Allah’tan, köpeğini sana musallat etmesini dilerim.”

diye beddua etti. Bundan sonra Uteybe Kureyşli tüccarlar ile yola çıkarak Zerka’ denilen bir yere vardılar. Oraya vardıklarında bir arslan onların etrafında dolaşmaya başladı. Uteybe feryad ederek,

“Vallahi Muhammed’in bedduası yüzünden bu arslan beni parçalayacak. İbn Ebî Kebşe (Muhammed) Mekke’dedir amma, benim katilim odur.”

dedi. Arslan onların etrafında bir kaç kere dolaştıktan sonra kayboldu. Onlar da Uteybe’yi aralarına alarak yattılar. Arslan tekrar dönüp aralarından geçerek Uteybe’nin yanına vardı ve pençeleriye onun başını ezdi.

Hz. Osman (ra) önce Rukiye’yi nikahladı. Onun ölümünden sonra da Ümmü Gülsüm’ü aldı.

...

Hz. Osman (ra), hanımı Rukayye ağır hasta olduğu için, Resulullah (asm)'in izniyle Bedir savaşından geri kalmıştı. Rukayye ordu Bedir'de bulunduğu esnada vefat etmiş, Müslümanların zaferinin müjdesi Medine'ye ulaştığı gün toprağa verilmişti. Fiili olarak Bedir'de bulunmamış olmakla birlikte Resulullah (asm) onu Bedir'e katılanlardan saymış ve ganimetten ona da pay ayırmıştı (Üsdül-Gâbe, III, 586; Suyutî, a.g.e., 165; H.İ.Hasan, Tarihu'l-İslâm, I, 256).

Hz. Osman (ra) Bedir savaşı hariç, müşriklerle ve İslâm düşmanlarıyla yapılan bütün savaşlara katılmıştır.

Rukayye'nin vefat edişinden sonra Resulullah (s.a.s), Hz. Osman'ı diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlendirdi. Hicretin dokuzuncu yılında Ümmü Gülsüm vefat ettiğinde Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştu: "Eğer kırk tane kızım olsaydı birbiri peşinden hiç bir tane kalmayana kadar onları Osman'la evlendirirdim" ve yine Hz. Osman'a "Üçüncü bir kızım olsaydı muhakkak ki seninle evlendirirdim" demişti (Üsdül-Gâbe, aynı yer).

Resulullah (s.a.s)'in iki kızıyla evlenmiş olduğu için iki nûr sahibi anlamında, "Zi'n-Nureyn" lakabıyla anılır olmuştur. Zatü'r-Rika ve Gatafan seferlerinde Resulullah (s.a.s), onu Medine'de yerine vekil bırakmıştır (Suyuti, a.g.e., 165).

...

Resûl-i Ekrem Efendimize (asm) peygamberlik vazifesi verilmeden önce dünyaya gelen Hz. Hafsa, daha önce Huneys b. Huza-fe'yle (r.a.) evlenmişti. Huneys vefat edince Hz. Hafsa dul kalmıştı.

Hz. Ömer (ra), kızını evvelâ münasip bir dille Hz. Osman (ra)'a, on­dan müsbet cevap alamayınca da Hz. Ebû Bekir (ra)'e vermek is­temişti. Ancak o da bu isteğine müsbet veya menfî hiçbir ce­vap vermemişti.

Bu durum karşısında üzülen Hz. Ömer (ra), Resûl-i Ekrem Efen­dimize (asm) başvurarak olup bitenleri anlattı. Hz. Ömer'in gönülden arzusunu farkeden Peygamber Efendimiz, kendisini daha fazla üzüntü içinde bırakmak istemedi ve,

"Ben, sana Osman'dan daha hayırlı bir damat, Osman'a da senden hayırlı bir kayınpe­der söyleyeyim mi?"

diye sordu. Hz. Ömer,

"Söyleyin yâ Resûlallah" deyince, Resûl-i Ekrem,

"Sen, kızın Hafsa'yı ba­na nikâhlarsın; ben de kızım Ümmü Gülsüm'ü Osman'a nikâh­larım!"

buyurdu. Hz. Ömer (ra)'i bu teklif fazlasıyla sevindirdi ve derhâl kabul et­ti. Böylece, Peygamber Efendimiz (asm), Hz. Hafsa'yı Ezvac-ı Tâhirat arasına alırken, kızı Hz. Ümmü Gülsüm'ü de Hz. Osman'a nikahladı. Hz. Osman, daha önce de, Peygamberimizin vefat eden kızı Hz. Rukiyye île evliydi. Hz. Ümmü Gülsüm'le evle­nince kendisine "Zinnureyn [İki Nur Sahibi] lâkabı verildi.

(İbn-i Sa'd, Tabakat, VIII / 81-83)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun