Hz. Ebu Bekir, yumruk atan birini affetmiş mi?

Tarih: 18.01.2024 - 10:50 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Ebu Bekir'in kendisine zarar veren birini affettiğini söyleyen Hadis rivayeti nedir?
Hz. Ebu Bekir'in (ra) yumruklandığı veya yaralandığı halde tepki vermediği, affettiği ve merhamet gösterdiği ve bunun üzerine Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) "Senin cevabın en iyi cevaptı" dediği bir Hadis duydum. Bunun gibi bir şey. Doğru mu ifade ediyorum?
- Bu olayın rivayetinde geçen asıl söz nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Peygamber (asm) Efendimizin dava yoldaşı ve sadakatli halifesi Hz. Ebu Bekir’e (r.a), Mekke döneminde müşrikler tarafından çok defa sözlü ve fiziki tacizde bulunulmuş ve eziyet edilmiştir.

Ancak, soruda geçtiği şekliyle bir kişi tarafından darbedildiği ve sonrasında da o kişiyi affettiği rivayetine hadis ve siyer kaynaklarımızda ne yazık ki rastlayamadık.

Bununla beraber Peygamberimizin (asm) “Bu yaptığın davranış ona yapılması gereken en iyi cevaptı!” şeklindeki cümlesi, benzer bir olay nedeniyle olmuştur:

Said b. Müseyyeb’ten (r.a) rivayet edildiğine göre; “Günlerden bir gün Allah Resulü (asm), Hz. Ebu Bekir’in (r.a) de aralarında olduğu bir grup ile birlikte mecliste oturmaktadır. Meclise doğru bir adam gelir ve Hz. Ebu Bekir’e herkesin içinde çirkince söver saydırır. Lakin Hz. Ebu Bekir, bu küfür ve kötü davranış karşısında sükunetini korur.

Hakarette bulunan kişi, ikinci defa sözlü tacizde bulununca Hz. Ebu Bekir tekrardan susar bir şey demez.

Üçüncü sefer de hakarete başvurunca Hz. Ebu Bekir bu sefer sessiz kalmaz ona söven kişiye söylediklerinin aynısını iade ederek karşılık verir. Hemen o sırada da Efendimiz (asm) birden ayağa kalkıverir ve meclisten ayırılır.

Hz. Ebu Bekir, Allah Resulünün bir anda ayağa dikildiğini görünce, yanında kötü sözle karşılık verdiği için kızdığını düşünerek “Ey Allah’ın Rasûlü! Sen bana ona karşılık verdiğim için kızdın mı?” diye sorunca Allah Resulü (asm) Efendimiz, Hz. Ebu Bekir’e şöyle cevap verir:

“O kişi sana sövdüğü ve hakaret ettiği zaman bir melek gökten inerek onu yalanlıyordu. Lakin ne zaman ki kötüye kötülükle karşılık verdin, işte o vakit bu meclise bir şeytan geliverdi. Ben de şeytanın bulunduğu bir ortamda bulunmak istemedim, oradan kalktım.”[1]  

Hz. Ebu Bekir (r.a) Karşılık Vererek Hata mı Etmiştir?

Hz. Ebu Bekir’in (r.a) bu hareketi, kötü bir davranış değil hak edene hak ettiğini vermek, iyi sözden ve davranıştan anlamayana anladığı dilden anlatmaktır. Bu nedenle Hz. Ebu Bekir, ruhsatı almış, kendisine zulmedene misliyle karşılık vermiş, ona fazlasıyla karşılık vererek zulme alkış tutmamıştır. Musibet karşısında bir anda kötüye kötülükle karşılık vermemiş, zorluk anında sabretmiş, nefsiyle mücadele ederek şeytana çanak tutmamıştır. İki sefer zulüm karşısında susmuş üçüncüsünde tabi olarak hakkını savunmuştur. [2]

Kötülüğe karşılık vermek ise Allah Teala’nın şu ayet-i kerimeleriyle mübah olmuştur:

وَالَّذٖينَ اِذَٓا اَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ

“Onlara haksız bir saldırı yapıldığında elbirliğiyle kendilerini savunurlar.”[3]

وَجَزٰٓؤُ۬ا سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِثْلُهَاۚ فَمَنْ عَفَا وَاَصْلَحَ فَاَجْرُهُ عَلَى اللّٰهِؕ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمٖينَ

“Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülüktür; ama kim bağışlar, düzeltme yolunu tutarsa onun mükâfatını Allah verir. Hiç şüphe yok ki o haksızlık edenleri sevmez.”[4]

وَلَمَنِ انْتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهٖ فَاُو۬لٰٓئِكَ مَا عَلَيْهِمْ مِنْ سَبٖيلٍؕ

“Haksızlığa uğradığı için karşılık verenlere gelince, onlar aleyhine bir yol tutulamaz.”[5]

وَاِنْ عَاقَبْتُمْ فَعَاقِبُوا بِمِثْلِ مَا عُوقِبْتُمْ بِهٖؕ وَلَئِنْ صَبَرْتُمْ لَهُوَ خَيْرٌ لِلصَّابِرٖينَ

“Cezalandırmak isterseniz size yapıldığı kadarıyla cezalandırın, fakat sabır gösterirseniz bilin ki sabırlı davrananlar için bu muhakkak daha hayırlıdır.”[6]

Hz. Peygamber (asm) Neden Sinirlenip Ayağa Kalktı?

Efendimizin (asm) ayağa kalkıverip meclisi terk etmesi iki şekilde düşünülebilir:

1. Hz. Peygamber (asm) kemali edebe en münasip, fazilet noktasında da en güzeli olanı tercih etmektedir. Her ne kadar Hz. Ebu Bekir maruz kaldığı kötülük karşısında sabretmiş, diğer yandan da hakkını aramışsa da Hz. Peygamber (asm) bunu en güzel cevap olarak görmemiştir.[7]

Sanki Hz. Peygamber (asm), burada dostu ve sırdaşı için sabrı, dosdoğru olmayı ve karşısındakini bağışlamasını Hz. Ebu Bekir’den gönülden istemiştir.[8]

2. Şeytan mecliste hazır olduğu için orayı terk etmiştir. Çünkü Allah Resulü (asm) şeytanın olduğu bir ortama asla girmez.

Dipnotlar:

[1] bk. Ebû Dâvûd, Hadis No: 4896-4897; Beyhakî, Şuabü’l-îmân, H. No: 6669.
[2] bk. Hasan b. Alî b. Raslân, Şerhu süneni Ebî Dâvûd, Dârü’l-felâh li’l-bahsi’l-ilmî ve tahkîki’t-turâs, Mısır 1437, 18/638-639; Ebü’t-Tayyib Muhammed Şemsü’l-Hak b. Emîr Alî ed-Diyânüvî el-Azîmâbâdî, Avnü’l-ma’bûd ve hâşiyetu İbnü’l-Kayyim, Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût 1415, 13/163-164.
[3] Şûra, 42/39.
[4] Şûra, 42/40.
[5] Şûra, 42/41.
[6] Nahl, 16/126.
[7] bk. Alî el-Kârî, el-Mirkâtü’l-mefâtîh, Dârü’l-fikr, Beyrût 1422, 8/3185-3187.
[8] bk. Ebû İbrâhîm İzzüddîn Muhammed b. el-İmâm el-Mütevekkil-Alellâh İsmâîl es-San‘ânî, et-Tahbîr li-îdâh meâniyi’t-teysîr, Mektebetü’r-Rüşd, Riyâd 1433, 3/176.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun