Hayızlıyken gelen vesveselere karşı nasıl korunabiliriz?

Tarih: 07.10.2023 - 20:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hayızlıyken kendimi vesveseye daha açık hissediyorum. Özellikle özgüvenim düşüyor, insanların gözünde de manevi olarak da kendimi beceriksiz ve yararsız hissediyorum.
- Aklıma sürekli önemsizsin, hem çevrene rahatsızlık (koku, vs gibi) veriyorsun, hem bir işe yaramıyorsun gibi fikirler geliyor. Kuran'dan ve namazdan uzak kalmak beni üzüyor, sanki tüm maddi ve manevi yaratıklar benden tiksiniyormuş gibi hissediyorum.
- Bu üzüntüyü nasıl aşabilirim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Çoğu kere insanları rahatsız eden şey, bir olayın veya olgunun kendisi değildir. Tam tersine insanın o olaya, o söze verdiği olumsuz anlamdır. Veya o olayla ilgili geçmiş deneyimleri ve bilinçaltı çağrışımlarından kaynaklanır.

Sizin ruh hâlinizde bu açıkça görünüyor. Çünkü milyonlarca hanım aynı durumda vesvese duymazken, kendilerini beceriksiz ve yararsız görmezken sizin görmeniz, sorunun olaydan değil, sizin o olaya verdiğiniz anlamdan kaynaklandığını gösteriyor.

Öncelikle şuradan başlayabilirsiniz. Bir şey ya bizzat güzeldir ya da neticesi itibariyle güzeldir ve önemlidir. Mesela ter, kokusu itibariyle güzel değil, ama neticesi itibariyle insan sağlığı için çok önemlidir. Hayız da bunun gibidir. Çünkühayız, insanoğlunun çoğalması için insana verilmiş olan fizikî özelliklerin kadına düşen bölümünü” ifade etmektedir.

Hayız olayına böyle bakarsanız, bir insanın dünyaya gelmesi gibi mücizevi bir olayın bir parçası gibi görürsünüz. Böyle bir parçanın kendisi biyolojik atık olarak kirli olsa da neticesi güzeldir.

Gerçek bu olmasına karşın, İslam gelmeden önce zihinlerde kalan kültürel yapının da etkisiyle kadın, hayız döneminde pis bir varlık olarak algılandı. Dönemin şartlarından dolayı tıbbî incelemelerin yetersizliği ve kimi zaman doğru olmayan kıyaslarla bu fikrin desteklenmesi neticesinde ne yazık ki bugün kadınlar bile hayzı kendilerine manevî bir kirlilik hâli olarak telakki edebilmektedir.

Mesela değiştirilmiş Tevrat, “Âdet gördüğü için kan kaybeden kadın, yedi gün kirli sayılacak. Ona dokunan da akşama kadar kirli sayılacak. âdet gördüğü günlerde kadının üzerinde yattığı ya da oturduğu her şey kirli sayılacaktır.” der. (Tevrat, Levililer, 14, 15)

Hayızın kirliliğine dikkat çekilen bu gibi ifadeler yüzünden, hatta bazı bölgelerde “hayızlı” kadın “uğursuz” olarak görülmüştür.

Oysaki Kuran-ı Kerim, açıkça bu ayrımı yapmakta ve Bakara suresi 222. ayette şöyle denilmektedir:

“Sana kadınların ay hâlini de soruyorlar. De ki: O bir rahatsızlıktır. Onun için, ay hâlinde olan kadınlardan geri durun ve temizleninceye kadar onlarla ilişkiye girmeyin. Temizlendikten sonra ise, Allah'ın izin verdiği yönden onlara varın. Şüphesiz, Allah çok tövbe edenleri ve çok temizlenenleri sever.”

Dikkat edildiği gibi, burada kadın değil, hayızın bir rahatsızlık olduğundan söz edilmekte, kadından değil de hayızlı iken, sağlık açısından kadınla cinsel ilişkiden uzak durulması istenmektedir.

Nitekim Peygamber (asm) Efendimiz de hal ve kal dili ile bu ayete uygun davranmış ve eşleri hayızlı iken onlarla beraber oturmuş, hatta aynı örtü altında uyumuştur.

"Hz. Aişe annemizin, Hz. Peygamber’in saçını hayızlıyken yıkaması ya da taraması, Hz. Peygamber’in hayızlı olan Hz. Aişe ile aynı odada kalması ya da ona yaslanıp Kuran okuması, mescitteyken hayız döneminde olan Hz. Aişe’den örtü getirmesini istemesi, namaz kılarken secde esnasında elbisesinin hayızlı olan eşi Hz. Meymune validemize değmesi, Hz. Peygamber’in hayız döneminde olan eşinin ağzını koyduğu yere ağzını koyarak yiyip içtiğini söylemesi, Peygamber eşlerinin hayızlıyken Hz. Peygamber’le aynı örtü altında yattıklarının ve elbisesine bir şey bulaştığında Hz. Peygamber’in orayı yıkayıp namaz kıldığı" bilinmektedir.

Hayız olayına bu şekilde bakarak bakış açınızı değiştirebilirsiniz.

Ayrıca geçmişte aile çevrenizde hayızla ilgili duyduğunuz olumsuz çağrışımların olup olmadığını düşünün. Veya yine hayızla ilgili sizi rahatsız edecek bir hatıra veya deneyiminizin olup olmadığını düşünün. Eğer böyle bir durum varsa, vesvesenizin nedeninin bir gerçeğe değil de bir hatıraya, deneyime, söze dayandığına inanın. Hayızla ilgili olumsuz kodlamalar yerine, daha olumlu kodlamalar yapın.

Mesela, öncelikle insandan çıkan necis şeylerin insanı kirli yapmadığını düşünün. Çünkü her insan her gün idrar yapmakta ve dışkı çıkarmaktadır. Ama bunlardan dolayı kimse kendisini kirli veya pis hissetmiyor. Hayızın tek farkı, kadında hormonel değişikliğe neden olması, daha ağır ve yorucu bir süreç yaşatmasıdır.

Diğer taraftan, yaşadığınız vesvese, yetersizlik duygusunun ve özgüven eksikliğinin sadece hayız olayı ile ilgisi de olmayabilir. Zaten var olan yetersizlik ve özgüven eksikliğini necis olan hayızla ilişkilendirmek bazen bir savunma mekanizması da olabilir. Onun için bir taraftan zihninizde yeni kodlamalar yaparken, bir taraftan da özgüveninizi yükseltmeye çalışın.

Mesela, kendinizi en iyi ve yetenekli hissettiğiniz bir alana ağırlık vererek o alanda başarılarınızı artırın. Çeşitli eğitim kurslarına katılarak kendi kişisel gelişiminize katkı sunun. Daha fazla kitap okuyarak, bilginizi artırın.

Vesvese bir takıntıdır, ondan kurtulmanın yolu ona önem vermemektir, maddi ve manevi hiçbir zararının olmadığını bilmektir ve şeytanın kendi düşüncelerini bizim zannetmemizi istediğinin farkında olmaktır. Ayrıca, şeytandan Yüce Allah’a sığınarak yardım dilemektir...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun