Gıybet eden ve bizlere zararı dokunan art niyetli akrabaları ziyaret etmeli miyiz?
Akrabalarımız art niyetli ve dedikoducu insanlarsa ve bizlere de zararları dokunuyorsa; onları ziyaret etmemiz gene de gerekiyor mu ?
Değerli kardeşimiz,
Gıybet, dinimizce büyük günahlardan olup kul hakkıdır. Akrabayı ve komşuyu ziyaret etmek ise dinimiz tarafından teşvik edilmiştir. Bu konuda Peygamber Efendimizin (asm) önemli tavsiyeleri bulunmaktadır. Öyle ise bize düşen, gıybet günahına girmeden komşu ve akrabalarımızı ziyaret etmektir. Onların ihtiyaçlarını gidermeli, yardıma muhtaç olduğu zaman destek olmalıyız. Ziyaretlerimizde gıybete girecek konulardan bahsedildiği zaman, onu rencide etmeden ikaz etmeli ve konuyu değiştirmeliyiz.
İman hizmetine çok emeği geçmiş büyük bir insanın dediği gibi:
"O, bir gün birkaç hususu haber vermek ve bir meselede de şikayetini arz etmek için Bediüzzaman Hazretlerine gidiyor. Tam söze başlayacağı sırada, Hazreti Üstad -o kendine has red ifade eden tavrıyla- “Kardeşim ben bir şey bilmiyorum.” diyor. O zat, bir süre sonra bir fırsatını bulup tekrar söz alıyor; Üstad yine, “Kardeşim ben bir şey bilmiyorum.” diyor. Bir kere daha deneyince yine aynı cevapla karşılaşıyor: “Kardeşim ben bir şey bilmiyorum.”
Bir başka zaman, diğer bir kişiden benzer bir hatıra ise şöyledir. O da demişti ki:
“Bir gün Üstad’ın yanına gittim. Bir meselenin halli için, belki birileri hakkında zemm de ifade eden bazı şeyler söyleyecektim. Üstad anlatmak istediğim mevzuyu bilmiyordu. Fakat, ben ne zaman söze başlasam, “Kardeşim, ben dinlemek istemiyorum.” deyip meseleyi kapattı. Ben anlatmakta ısrar ettim; ara ara söze girmeye çalıştım, ama O da her defasında “Kardeşim, bu hususta bir şey dinlemek istemiyorum.” dedi ve bana başkalarıyla alakalı tek cümle söyleme fırsatı bile vermedi.”
Bediüzzamanın davranışı, suizanna, gıybete ve insanlar hakkındaki kesin bilgiye dayanmayan hükümlere karşı tavır alma demektir. Zannediyorum, biz de bir kaç yerde böyle ders versek, yanımızda vazifemizi alakadar eden konular haricinde konuşulmasına fırsat vermesek, suizanları seslendirme ve gıybetlere girmelerin alanı da kendi kendine daralacaktır. O türlü hırıltıların alanının genişlemesi, biraz da bizim hırıltılara müsamahamızdan kaynaklanmaktadır. Maalesef, biz müsamaha gösterilmemesi gerekli olan bir konuda müsamahalı davrandığımızdan, gıybet edenlerin ve müfterilerin hareket alanlarını da genişletmiş oluyoruz.
İlave bilgi için tıklayınız:
Dinimize göre akrabalık bağlarımız nasıl olmalıdır? Akrabaya iyiliğin dünyada faydası nedir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Gıybet eden komşuları ziyaret etmeli miyiz?..
- Allah'ın kullarına olan şefkatini anlatan hadisi şerifi açıklar mısınız?
- Gıybet yapılan bir yerde nasıl davranmalıyız?
- Babası vefat eden bir kadının, babasının maaşını almak için boşanması ve bu parayı kullanması caiz mi?
- Hastalığını başkalarına anlatan, hastalığın mükafatından mahrum mu kalır? Hastalıklarımızı nasıl karşılamalıyız; başkalarına anlatmamız günahlarımızın dökülmesine, yani sabıra engel olur mu?
- "Namza kıldıkltan sonra seccade serili kalırsa, şeytan namaz kılar." deniyor; bunun aslı var mıdır?..
- Kâbe'nin kuzeyi olan Hicr-i İsmail'de tavaf yapılabilir mi, namaz kılınabilir mi, kılınan namaz geçerli midir?
- Cenaze ve cuma namazından önce neden sela (salâ) verilir; selanın anlamı nedir?
- Kazaya kalan namazlara tövbe etmek ve kul hakkının telafisi konusunda bilgi verir misiniz? Kul hakkına tövbe edince, eğer kul affetmezse Allah affedip mağfiret etmez mi?
- İnsan resimlerinin olduğu kabe resmi karşısında namaz kılınabilir mi?