Ey suçlular ayrılın, ne demek?

"Ey suçlular-günahkarlar bugün siz bir yana çekilin. " Yasin 59.
- Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
- Bildiğimiz malum günahları işleyen ve tövbe edenler de bu hitaba dahil mi?
- Yoksa inkar veya şirk cürmünü işleyip tövbe etmeden ölenler mi?

Değerli kardeşimiz,

“Ve ey suçlular / günahkârlar! Siz bugün şöyle ayrılın!”(1)

mealindeki ayetle ilgili belli başlı yorumlar şöyledir:

- İyi kişilerden ayrılın;
- Tek başınıza durun;
- Müminlerin arasına karışmayın;
- Her türlü güzellikten mahrum kalın;
- Her bir inkarcı grup ayrı ayrı dursun.(2)

Yasin suresinde müminlere söylenen güzel ve iltifatkâr söze mukabil günahkârlara da bu şekilde hitap edileceği, böylece 54. ayette belirtildiği üzere herkesin dünyada yaptıklarına göre muamele göreceği anlaşılmaktadır.

Sözlükte “kesmek, günah ve suç işlemek” anlamlarındaki cürm kökünden türemiş bir sıfat olan mücrim “ağır günah işleyen kişi” demektir.

Ebü’l-Beka el-Kefevî, genelde “günah” manasına gelen çeşitli kavramları izah ederken cürmü “ağır günah” ve mücrimi “kafir” diye açıklamıştır.(3)

Kuran-ı Kerim’de mücrim kelimesi ikisi tekil(4), diğerleri çoğul (mücrimûn, mücrimîn) şeklinde(5) olmak üzere elli iki ayette geçmektedir. Bir ayette masdar hâlinde(6), sekiz ayette de(7) değişik fiil kalıpları yer almaktadır.

Bu ayetlerin çoğunda mücrim kavramı, dinî manada en büyük suçu işleyenler konumunda bulunan kâfirlere işaret etmektedir. Bunların içinde;

- Peygamberlere ve müminlere zulmedenler, inananlar karşısında kibirlenip onları aşağılayan ve alaya alanlar(8),
- Allah’a şirk koşanlar(9),
- Ve münafık olanlar da (10)
vardır.

Ayrıca Allah’ın ayetlerini yalanlamak da mücrimlikle nitelendirilmiştir.(11) Buradaki “ayetler” kelimesi, “ilahi kitaplardaki pasajlar” manasında olabileceği gibi “tabii nesneler ve tabiatın işleyişinde gözlenen mükemmellik” anlamına da gelebilir.

Mücrim kavramı bazı ayetlerde dinin temel ilkelerinden nübüvvet ve ahiret inancını benimsemekten kaçınanları ifade eder.(12)

Hz. Lut’un kavminden iman etmeyenler de insan onuruyla bağdaşmayan “aşırı derecede çirkin fiili” (fahişe) işledikleri için mücrim olarak anılmıştır.(13)

Müddessir suresinde beyan edildiğine göre(14) ahiret hayatında cennettekiler cehennemdeki mücrimlere kendilerini yakıcı ateşe sevkeden davranışlarının ne olduğunu soracak, onlar da şu cevabı verecektir:

“Biz namaz kılmıyor, yoksulu doyurmuyorduk. Sürekli günah işleyenlerle beraber bulunuyorduk. Büyük hesap gününün vuku bulacağına inanmıyorduk. Nihayet ölüm karşımıza çıkıverdi.”(15)

Hadis literatüründe az sayıda geçen cürm kavramı mutlak manada günahı ve günahkârı ifade eder.(16)

Naslardan anlaşılacağı üzere mücrim, iman esaslarını ve bunların gerektirdiği davranış kurallarını ihlal eden, dolayısıyla ebediyen cehennemde kalmaya mahkûm edilecek olan asi ve günahkâr kişidir.

Elmalılı Muhammed Hamdi, Kalem suresinin 35. ayetindeki kullanıma dayanarak mücrim kelimesini müslimin zıddı olarak gösterir. Mücrim ve kâfirlerin cürmün kötü olduğunu bildiklerini, kendilerine yapılan kötülüğe hiddetlendikleri hâlde aynı kötülüğü işlemekte sakınca görmediklerini, cürmü arzularına göre yorumladıklarını ve işledikleri suçları cürüm saymayıp helal telakki ettiklerini belirtir. Ayrıca mücrimlerin ahireti inkâr ettiklerini, böylece vicdanlarının üzerine perde çektiklerini ifade eder.(17)

Kaynaklar:

1) Yasin, 36/59.
2) Şevkânî, Şevkanî, Fethu'l-Kadir, Yasin Suresi 59. Ayetin tefsiri.
3) Ebü’l-Beka el-Kefevî , el-Külliyyât, s. 40-41; krş. Lisânü’l-ʿArab, “crm” md.
4) Tâhâ 20/74; Meâric 70/11.
5) Mesela bk. Enfâl 8/8; Yûnus 10/17; İbrâhîm 14/49; Yasin, 36/59.
6) Hûd 11/35.
7) Mesela bk. Mâide 5/2, 8; Mutaffifîn 83/29.
8) Mesela bk. Yûnus 10/13, 75; Hicr 15/12; Câsiye 45/31.
9) Rûm 30/12-13.
10) Tevbe 9/65-66.
11) Arâf 7/40; Yûnus 10/17; Secde 32/22.
12) Mesela bk. Enam 6/147; Neml 27/66-69.
13) Arâf 7/84; Hicr 15/58; Zâriyât 51/32.
14) Müddessir, 74/39-47.
15) Ayrıca bk. M. F. Abdülbâkī, Mucem, “crm” md..
16) Müsned, VI, 57; Buhârî, “İtisam”, 3; Müslim, “Fezail”, 132-133.
17) Elmalılı, Hak Dini, VII, 5289-5290; bk. DİA, Mücrim md.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet