Hamdin, Allah'ın zatını takdis ve her türlü noksanlıktan münezzeh olduğunu ifade etme anlamı da var mıdır?

Tarih: 14.09.2011 - 11:43 | Güncelleme:

Soru Detayı
- Hamd, Allah'ın yarattıklarına, var ettiği güzelliklere ve verdiği nimetlerden dolayı yapıldığı gibi, direkt Allah'ın zatını takdis etme, O'nun her türlü noksanlıktan münezzeh olduğunu ifade etme anlamı da var mıdır?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hamd; bütün medih türlerini içeren, şükür ve ta'zimi ifade eden bir terimdir. "Hamd" ifadesini geniş anlamda ele alıp yorumlandığında, hem zatını takdis etmek hem de verdikleri nimetler için yapılan şükür, "hamd" kavramı içerisinde değerlendirilir.

“el-hamdu lillah” ifadesi, “Ne kadar hamd ve övgü varsa, kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, (hangi nimete, iyiliğe yönelik olursa olsun), ezelden ebede kadar, Allah diye adlandırılan Vâcibu'l -Vücûd'a mahsustur.” şeklinde açıklanmıştır. (bk. Nursi, Mektûbat, 367)

Hamd, şükür, medih ve sena kelimeleri arasında sıkı bir münasebet vardır. Bazı âlimler hamd ile şükür arasında anlam bakımın­dan şöyle yorumlarlar:

Şükür, kişinin kendisine ya­pılan bir iyiliği bilip sahibine övgü ile mu­kabelede bulunması ve bunu diğer insan­lara da duyurmasıdır. Hamd ise, söz ko­nusu iyiliğin kendisine yönelik olma şartı aranmadan, bir kimsenin mutlak mâna­da lütufkârlığının ve iyilikseverliğinin di­le getirilmesidir. Buna göre hamd şükürden daha kapsamlıdır. 

Kur'an'da Allah'a nisbet edilen hamdlerin konuları şöyle sıralanabilir:

Mutlak mânada zât-ı ilâhiyyeye övgü, ulûhiyyete yakışmayan sıfatlardan ten­zih, kemal sıfatlarıyla niteleme (me­selâ Rahman ve Rahîm isimleri, İlim, Kud­ret ve Hükümranlık sıfatları gibi), kâina­tın maddî ve manevî düzenini sağlama, nimetlerini fazlasıyla lutfedişinin dile getirilmesi, başkalarının hamdlerinin nak­ledilmesi, hamdi emretme...(bk. M. F Abdülbâkî, el-Mu'cem, "hmd" md.).

Hadislerdeki hamd çeşitleri içinde mutlak mâ­nada Allah'ı övme, O'nu ergin sıfatlarla nitelemek anlamları vardır. Enes b. Mâlik Hz. Peygamber (asm)'in şöyle niyazda bulunduğunu rivayet etmektedir:

"Allah'ım! Senin yüceliğin bütün yüceliklerin üstünde, sana yönelen övgü (hamd) bü­tün övgülerin fevkindedir."(Müsned, III/127, 239)

Kur'an'da ve hadislerde hamd kavra­mının zengin kullanılışı, bu kavramın her şeyden önce zât-ı ilâhiyyeyi nitelemeyi amaçladığını göstermektedir. Bu nitele­me tenzihi hedef alan selbî, kemali he­def alan sübûtî ve ayrıca fiilî sıfatlarla olmaktadır.

Sübütî sıfatlardan kâinata, özellikle insana yönelik olanlar ve fiilî sı­fatlar doğrudan veya dolaylı bir şekilde ilâhî lutfu dile getirdiğinden, bu tür hamd nitelemeleri aynı zamanda şükür mâna­sına da gelmektedir. Allah'a yönelik her hamd ve şükrün övgü ifade etmesi sebe­biyle hamd ile mâna münasebeti içinde bulunan medih ve sena da hamd ve şü­kür örgüsünde yer almış olur.

Hamdin Allah'ın zâtına mı sıfatlarına mı yönelik olduğu hususu âlimlerce tar­tışılmış ve bu konuda kimi zâtı kimi sıfatları esas almıştır. Ebü'l-Bekâ el-Kefevî hamdin temelde zâtı hedef aldığını, sıfatların ise buna vasıta teşkil ettiğini söylerken (el-Kûlliyyât, s. 367), müfessir Âlûsî hamdedilecek şeyin zât değil sı­fatlar olabileceğini belirtir. Ona göre ilâ­hî sıfatların sadece bir kısmı hamdin he­defini oluşturabilir (Rûhu'l-me'âni, VII/79-80). Öyle anlaşılıyor ki Âlûsî hamdi şükür mânasında özelleştirmekte ve sade­ce hamdedeni ilgilendiren ilâhî nimet ve lütuflara şükürle mukabele edilebilece­ğini düşünmektedir. Bu lütuf ve nimet­ler bazı fiilî sıfatların kâinata taallukun­dan ibarettir. Halbuki Kur'ân-ı Kerîm'de ve kavlî sünnette yer alan hamd kullanı­lışları, onun her şeyden önce ve mutlak mânada zât-i ilâhiyyeyi bir niteleme ma­hiyeti taşıdığını göstermektedir.

Muhyiddin İbnü'l-Arabî, zât-ı ilâhiyyeyi acz ve yaratılmışlık belirtilerinden tenzih etmenin (teşbih), kelime-i tevhidi tekrar etmenin, tekbir getirmenin vb. bütün tazim ifadelerini kullanmanın birer hamd olduğunu belirttikten sonra şöyle der:

"Hamd en umumi zikirdir, insan gibi, di­ğer zikirler cüzdür, organ gibi."(el-Fütûhât, IVI287).

(Geniş bilgi için bk. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Andiklopedisi, Hamd Md.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun