Ertesi gün (doğum kontrol) hapı kullanmak veya hamile kalmamak içi kordon (tüpleri) bağlatmak caiz midir?
Değerli kardeşimiz,
"Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." (Beyhakî, VII/81)
"Sevimli, doğuma müsait kadınlarla evlenin." (Ebu Davud, Nikah, 2; İbn Mace, Nikah,1)
hadis-i şeriflerinden, evlilikte esas alınan önemli bir noktayı öğreniyoruz, o da neslin devamını sağlamaktır. Bu meselede dikkat edilmesi gereken husus, neslin üremesini engelleyici tedbirleri baştan almaktır. Yani doğurabilen hanımlarla evlenmektir.
Her meselede olduğu gibi, bu meselenin de şüphesiz birtakım istisnaları vardır. Bazı şartlarda hadis-i şeriflerde de müsaade edildiği "azl"e, bugünkü tabirle doğum kontrolüne ruhsat verilmektedir.
Ceninin oluşmaması için, anaya zarar vermeden herhangi bir metoda baş vurmak caizdir. Yeter ki kökten döllenmeye son verecek bir metoda başvurulmasın.
Cenin oluşmuş ise durum değişir. Gazali ve bir çok Maliki âlimlerine göre, ciddi bir mazeret olmadan ceninin ilk günlerinde de olsa kürtaj yapmak haramdır.
Bazı İslâm hukukçularına göre de cenin üzerine kırk gün geçmeden evvel kürtaj yapılabilir. Çünkü hadis rivayetlerine göre kırk, kırk iki veya kırk beş gün sonra cenine ruhun üfleniyor. (Müslim, Kader, 1, No: 2644; Müsned, IV/7, III/397)
Buna göre, hamile kalındıktan sonra kırk gün geçerse, o artık ruh sahibi bir varlık olduğundan müdahale etmek caiz değildir. (bk. Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar, ıı/326)
Bu müddeti geçtikten sonra kürtaj yaptırmak caiz değildir. Çünkü cenin bir insan hükmündedir. Bu hâle gelmiş olan bir cenini düşürmek, canlı bir insanı öldürmekle aynıdır.
Bu hükümlere göre birleşme olduktan sonra doğum kontrolü için hap kullanıp birleşme gerçekleşmiş olan yumurtaların hayatına son vermek uygun değildir. Ruh üflenmediği için de bir insan öldürmek gibi değildir. Ancak; "Gazali ve bir çok Maliki âlimlerine göre ciddi bir mazeret olmadan ceninin ilk günlerinde de olsa kürtaj yapmak haramdır" hükmüne göre, ertesi gün hapının kullanılması uygun olmaz.
Kordonları bağlatmaya, tıbbî deyimiyle "tüplerin bağlanması" meselesine gelince;
Gerek erkeğin ve gerekse kadının tüplerinin bağlanması yolu ile bir daha çocuk yapma kabiliyetinden mahrum kalmaları hem dinen, hem tıbben sakıncalı bir metottur. Birçok yan tesiri vardır. Geçici kısırlaştırma ise kısmen benimsenebilir. Bazen anne adayının sağlığını ciddi şekilde tehlikeye sokan hâllerde kısırlaştırma yapılabilmektedir.
Meselâ, üçüncü sezaryen ameliyatlarından sonra bir yenisi anne için riskler taşıyorsa, batın yavrunun çıkarılması için hazır açılmışken tüpler bağlanarak kısırlaştırma yapılabilmektedir. (İnsan ve Cinsi Hayat, s. 100)
Görüldüğü üzere, bu uygulama hem geçici, hem de herkes için her zaman değildir. Yani ancak zaruret halinde başvurulabilecek bir çaredir. Bu çeşit meselelerde tıp müsaade etmiyorsa, din de müsaade etmez. Çünkü dinin esaslarından birisi de neslin ve canın muhafazasıdır.
Sonuç olarak, böyle bir zaruretle karşılaşınca tek doktorun kararından ziyade, tıbbî bir kurulun kararına itimat edilmelidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Akika kurbanı hakkında detaylı bilgi verir misiniz; neden erkekler için iki, kızlar için bir akika kurbanı kesilir?
- Karınca yumurtası yağını kullanmak caiz midir?
- Eşi vefat eden bir kadının, eşinin bütün elbiselerini yıkaması gerekiyormuş. Böyle bir şey var mı? Midye yemek caiz midir?
- Fıkıh Mezheplerinin Sosyal Yapı Perspektifinden Mukayesesi —Said Nursi ve Şa'rani Örneği—
- SATRANÇ
- Kur'an-ı Kerim'de "...Rahimlerde olanı (ancak Allah) bilir..." buyrulmaktadır. Halbuki bugün çocuğun cinsiyeti tespit edilebiliyor. O halde bu ayeti nasıl anlayacağız?
- İlahi CD'sini çoğaltıp tanıdıklarımıza vermemiz caiz midir?
- Mahkeme kararı ile boşanma ve hulle: Bir adam boşadığı karısıyla, bir süre sonra karısı kimseyle evlenip boşanmadan bir araya gelip evlenebilir mi?
- Alafranga tuvalette (klozette) idrar sıçratmadan ayakta bevl etmek günah mıdır?
- ALÎM
Yorumlar
Allah Razı olsun çok önemli bir konuydu kimseye soramıyorduk istifade ettik Allah tekrar tekrar razı olsun. firengizm
bir hanımefendi ,eğer hap kullanamıyorsa rahim içi araç(ria) kullanabilir.bu sayede hem hapların verdiği rahatsızlıktan kurtulmuş olur hem de muhtemel bir pişmanlığa yol açabilecek olan ve telafisi kesinlikle mümkün olmayan bir yöntem olan 'tüp ligasyonun'u yaptırmak zorunda kalmaz.tüp ligasyonu,diğer doğum kontrol yöntemleri kullanılabildiği müddetçe asla başvurulmaması gereken bir yöntemdir.zira 45 yaşında da olsa bir hanımefendi kısa ya da uzun vadede çocuk sahibi olmak isteyebilecektir.kimse bir insana 'sen bir daha çocuk sahibi olmayı asla arzu etmessin' diye bir garanti verme hakkına sahip değildir.doktorun ilk tavsiye etmesi gereken şey tüp ligasyonu değil rahim içi araç (ria) olmalıydı.selam ve saygılarımla...
Allahu teala yar ve yardimciniz olsunbu dunyada insanlari nasil aydinlattinissa rabbinde ahirette yüzünüzü oyle aydinlatsin inşallah amin
Allah sizden razi olsun. Affiniza siginarak birsey daha sormak istiyorum. Bu bayana kordon baglatmayi kendi doktoru teklif etmis. Cünkü kullandigi haplar kendisinde siddetli migrene sebep oluyor, agridan günlerce yataktan kalkamiyor. Bu sebepten dolayida kordon baglatmayi uygun görmüs. Bu gibi rahatsizliklarda ruhsat verilemez mi?
Zaruret olunca ruhsat da olur. Ancak buna karar verecek olan dindar ve uzman bir doktor olabilr. Bu özelliklere sahip bir doktor, kadının sağlığı açısından kordonları bağlatmanın gerekli olduğuna karar verirse dinen de caiz olur ve bağlatanlar günahkar olmazlar.
Ben de bu cevaptan nasiplendim.Allah sizden razı olsun.
Allah kimseyi zor durumda bırakmasın..benim tüpleri habersiz baglamışlar..doktorların yemini ne oldu..
cevaplariniz acik ve net ALLAH razi olsun bizleri aydinlattiginiz icin selam ve dua ile
Allah razı olsun gerçekten çok merak ettiğimiz ve kimseye soramadığımız bir konu idi bizi aydınlattığınız için çok teşekkürler