"Dininizi alacağınız kimseyi iyi seçiniz." anlamında bir hadisi var mıdır?

Tarih: 11.07.2011 - 00:07 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Konuyla ilgili bir hadis rivayeti şöyledir:

“İlim dindir, namaz dindir; şu halde bu ilmi kimden aldığınıza ve bu namazı nasıl kıldığınıza dikkat edin. Zira kıyamet gününde bunlardan sorguya çekileceksiniz.” (Deylemi, 3/95, no: 4009; Münavi, Feyzu’l-kadir, 4/512, no: 5716)

Tâbiînden Muhammed bin Sîrîn (ra) şöyle demiştir:

“Şüphesiz ki, bu hadis ilmi dindir. Öyleyse dininizi kimlerden aldığınıza dikkat edin! Eskiden hadislerin hangi yolla geldiği sorulmazdı. Fitne ortaya çıkınca; ‘bize râvîlerinizin adlarını söyleyin’ demeye başladılar. Şimdi Ehl-i Sünnet’e dikkat ediliyor ve onların rivayet ettikleri hadisleri kabul ediliyor. Ehl-i bid’ate bakılıyor, onların rivayet ettikleri hadisleri kabul edilmiyor.” (bk. Müslim, Mukaddime 5)

İmam Mâlik de şunları beyan eder:

“Bu ilim dindir. Dolayısıyla dininizi kimden aldığınıza dikkat edin! Vallahi ben, şu direklerin yanında, 'Rasûlullah şöyle buyurdu', diyen yetmiş kişiye yetiştim. Fakat onlardan hiçbir şey alamadım. Halbuki bu zevâtın her biri, kendisine beytü’l-mal güvenilecek kadar emin insanlardı. Onlardan hadis almayışımın sebebi, hadis ilmine ehil olmamalarındandır.” (Ahmed Dâvudoğlu, Müslim Tercüme ve Şerhi, Sönmez Y. 1977, 1/39, dipnot: 133)

Bir ümmet olarak bütün müminlerin, Rasûlullah’ın hadisleri ve sünneti konusunda bu imanî hassâsiyeti göstermesi gerekir. Hadis diye uydurulmuş, gerek bilenler arasında gerekse halk arasında şöhret bulmuş sözleri, iyice araştırmadan nakledip anlatan kişilerin de aynı suça iştirak edenlerden olduğu söylenebilir.

“Hadis diye uydurulan sözlerden nasıl kurtulacağız?” sorusuna M. Yaşar Kandemir, özetle şöyle cevap verir:

"Hadis tetkikçilerinin büyük gayretlerine rağmen, kâh İsrâiliyat veya Ehl-i kitabın diğer sözleriyle, kâh hekim ve tabiplerin hikmetleriyle, bazen eskilerin meşhur ve güzel meselleriyle, bazen de kendi buluşlarıyla desteklenip gelişen hadis diye uydurulmuş sözler, gerek dinin bünyesinde ve gerekse Müslümanlar üzerinde yıkıcı tesirler icrâ etmiştir."

"Her şeyden önce, bu uydurmalar, Müslümanların dininin ana kaynaklarını gâyet emin bir şekilde okuyup öğrenmelerine, Peygamber (asm)’in söz ve hareketlerini olduğu gibi görüp tanımalarına büyük ölçüde birer engel teşkil etmiştir. Zira bu uydurmaların içinde, Müslümanların günlük hayatlarını ve dinî yaşayışlarını pek yakından ilgilendiren birçok direktifler mevcuttur. Bilhassa zındık diye bilinen din düşmanları, İslâm imanı ile uyuşmayan hurâfeler ve İslamı tanımayanlara dini hakir gösterecek gülünç sözler uydurarak, Müslümanları bir keşmekeş içine sürüklemişlerdir."

"Ancak şunu net olarak ifade edebiliriz ki, Peygamber (asm) adına hadis uyduranlar, muhaddislerin azimli çabaları sonunda tanınmış, icad ettikleri sözler de mevzûât kitaplarında toplanmıştır."

"Bununla beraber onlardan gelecek tehlikenin tamamen ortadan kalktığı söylenemez. Çünkü mânâsının doğruluğu ve İslâm prensiplerine uygunluğu sebebiyle hadis diye meşhur olmuş pek çok uydurma haber, bugün dahi dillerde dolaşmakta ve bazı kitaplarda yer almış bulunmaktadır."

"Bunun sakıncalarından tamamen emin olmak için, hadis olduğu kesin olarak bilinmeyen sözlerin güvenilir hadis kitaplarında bulunup bulunmadığını tahkik etmekten başka çıkar yol yoktur." (bk. M. Yaşar Kandemir, Mevzû Hadisler, -Menşei, Tanıma Yolları, Tenkidi, Ank. 1975, s. 198)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun