Cemaatle namaz kılarken imamın çok uzun okuması uygun mu?

Tarih: 07.05.2022 - 10:09 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sünnet olan, cemaatle namaz kılarken, kıraatin ve diğer rükünlerin hafif olmasıdır, çok uzun tutulmamasıdır.

Hayatın bütün alanında olduğu gibi, cemaatle namaz kılmada da namazın sünnete uygun kılınmasıdır.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Efendimiz şöyle buyurur:

“Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman, hafif tutsun. Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır. Herhangi biriniz kendi başına namaz kıldığında ise dilediği kadar uzatsın.” (Buhari, İlim 28, Ezan 62; Müslim, Salat 183-186)

Dinimiz, cemaate büyük bir önem verir. Allah’ın yardımı cemaatedir ve cemaat rahmettir. Müslümanlar cemaat hazzını, günde beş vakit namazda tadarlar. Cuma ve bayram namazları ise daha büyük cemaatlerin vesilesidir.

Bu sebeple cemaat teşvik edilmiş ve cemaatleşmeyi önleyecek davranışlardan kaçınılması istenmiştir. Bu hadis-i şerifte bunun bir örneğini görmekteyiz.

Cemaate imam olan kişi, arkasında saf tutan her türlü insanı düşünmek zorundadır. O halde, anlayışlı olması ve dilediğince hareket etme yerine, başkalarının halini gözeterek namaz kıldırması gerekir. İmamın bu yönde yapacağı ilk iş, namazı kısa tutmasıdır. Yani uzun sureler okumaması, kıyamı, rükuu ve secdeyi çok uzun tutmamasıdır. Çünkü cemaatte bulunan zayıflar, hastalar ve yaşlılar buna tahammül edemezler.

Neticede, cemaate gelmekten vazgeçer hem cemaatin azalmasına hem de cemaat sevabı kazanmaktan mahrum kalmalarına sebep olunur. Bu ise bir fazilet sayılmaz. Ayrıca birtakım fitnelerin çıkmasına vesile teşkil edebilir.

Bununla beraber, namazın uzun veya kısa tutulması yönünde görüş belirten âlimlerimiz, bunun izafî olduğunu, kişiye, zamana ve mekâna göre değişebileceğini, bir kısım insanların uzun bulduğunu başkalarının kısa bulabileceğini veya aksinin düşünülebileceğini belirtmişlerdir.

Ancak rükû ve secdelerdeki tesbîhât, yani rükuda “sübhâne rabbiye’l-azîm” ve secdede “sübhâne rabbiye’l-a’lâ” demeyi üçten fazla yapmamayı tavsiye etmişlerdir.

Kıyamda, Fatiha suresinden sonra zammı sure okuma hususunda ise, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin Osman İbni Ebi’l-Âs’a yaptığı tavsiyeyi, “Sen kavminin imamısın. Onların en zayıf olanlarına uy.” (Ebu Davud, Salat 40) sözünü esas almayı benimsemişlerdir.

Bu durumda imam olanlar, cemaatin durumuna göre hareket edecek, fakat umumî bir prensip olarak namazı hafiften almayı, yani uzun tutmamayı yeğleyeceklerdir.

İşte bütün bunlar, insanlara karşı bir rahmet ve şefkat eseri olarak bizzat Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) tarafından sistemleştirilmiştir.

Tek başına, kendi kendine namaz kılan kimse ise dilediği kadar uzatmakta serbesttir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) de evinde tek başına kıldığı nafile namazları dilediğince uzun tutmuşlardır.

Buna göre:

- Namaz kıldırmak üzere cemaate imam olan kimse namazı hafif kıldırmalı, uzatmamalıdır.

- Tek başına namaz kılan, dilediği kadar uzatabilir.

- Namazı uzun kıldıran imamın uyarılması caizdir.

- İslam cemaat dinidir. Cemaati önleyici davranışlardan sakınmak gerekir.

- İslâm’ın rahmet ve şefkat dini oluşunu ibadetlerimize de yansıtmalıyız. (bk. Riyazü's Salihin - İmam Nevevi Tercüme ve Şerh)

İlave bilgi için tıklayınız:

Cemaatle kılınan namazlarda okunan surelerin uzunluğu ne kadar ...

Peygamber Efendimiz namazda hangi sure ve ayetleri okurdu ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun