Buzağıya tapanlar affedildi mi yoksa cezaları ahirete mi kaldı?

Tarih: 16.10.2015 - 01:29 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Araf suresi 152. ayette İsrail Oğullarından buzağıya tapanların gazap ve dünyada zillete uğrayacakları yazıyor. Bunu nasıl anlamak gerekir?
- Bakara 52. ayette ise affedildikleri yazıyor. Kuran’da Araf suresinin 152. ayetinde yukarıda belirttiğim gibi gazap ve dünyada zillete uğrayacaklarını nasıl anlamalıyız?
- Gazap derken cehennem cezası mı kastediliyor? Çünkü zillet cezası ile gazap dünyada diye yazmıyor, zilletin dünyada olacağı yazıyor. Bakara 52. ayette affedildikleri yazıyor. Kafamda soru işaretleri oluştu. Affedilmelerini ahiret cezasından kurtulmaları olarak anladım. Nefislerini öldürmeleri, Tih çölünde 40 yıl kalmaları dünyadaki cezaları olabilir, dünyada zillet cezasından başka ayrıca gazaptan bahsediliyor.
- Bu azap cehennem cezasıysa bu çelişki olmaz mı?
- Yani Araf 152. ayetle Bakara 52. ayet arasında tezat mı var?
- Araf 152. ayetinde dünyada gazap ve zillete uğrayacaklardır diye olması doğru olmaz mı?
- Araf 152. ayeti müfessirler alimler nasıl tevil etmiş, yorumlamışlardır?
- Ben açıkçası son kutsal kitap olan, benzerinin yazılması imkansız olan, bir harfi bile değişmemiş olan bir kitapta tenakuz olmasını düşünemiyorum, çünkü mantık dışı. Ama kafamda bu sorular var ben de öğrenciyim bu sorular beni oldukça uğraştırıyor beynimi yoruyor ve üzüyor. Okulumla ilgili yapmam gereken şeyleri yapamıyorum, sanki boşluğa düşüyorum. Allah korusun inancımı kaybedersem yaşamak pek mümkün değildir. İnancım olmazsa yaşamamın bir amacı ve değeri kalmayacaktır.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bakara 52. ayetin meali:

“Sonra bütün bunların arkasından sizi affettik. Ki bu sebeple olsun şükretmelisiniz.”

Araf 152. ayetin meali:

“Şüphesiz o buzağıyı tanrı edinenlere Rablerinden bir gazap, dünya hayatında iken de bir zillet erişecektir. İşte biz, iftiracıları böyle cezalandırırız.”

- Bakara suresindeki ayette, buzağıya tapanlardan -Allah’ın emrettiği şekilde- tövbe edenlerin affedildiği bildirilmiştir. Bakara suresindeki ayetlerde buzağıya tapanların “nefislerini öldürmek” suretiyle tövbe etmeleri emredilmiştir. “Nefislerin öldürülmesi” konusu farklı iki şekilde yorumlanmıştır.

Birincisi: Bütün günahlardan tövbe etmek ve nefislerinin arzularını bırakmak, yani günahlardan pişmanlıkla gam ve kederden canlarını çıkarırcasına nefislerinin istek ve arzularını dizginlemek suretiyle bir nevi öldürmek şeklinde, mecazi bir mana kastedilmiş olabilir.

İkincisi: Gerçek anlamda bildiğimiz tarzda birbirlerini öldürmüş olmaları emredilmiş olabilir.

Bu her iki şekilden hangisi olursa olsun, Bakara suresinde buzağıya taptıktan sonra samimi olarak tövbe edenlerin affedildiği bildirilmiştir. Gerçek öldürme olmuşsa, “af” manası şudur: Ölenler şehit olmuş, hayatta kalanlar da bağışlanmıştır.

- Araf suresinde ise, buzağıya tapma sevgisi iliklerine kadar işlemiş olduğundan herhangi bir şekilde tövbe etmeyen kimseler kastedilmiştir. (bk. Kurtubi, Araf:152. ayetin tefsiri)

- Diğer bir yoruma göre, ayette yer alan “Şüphesiz o buzağıyı tanrı edinenlere Rablerinden bir gazap, dünya hayatında iken de bir zillet erişecektir.” mealindeki ifade Hz. Musa’ya aittir. Ardından gelen “İşte biz, iftiracıları böyle cezalandırırız.” mealindeki ifade ise Allah’a aittir. Hz. Musa, bu sözü tövbeden önce kavmine söylemiştir. Gerçekte bu olayda hiç bir suçu olmayan kardeşi (Hz. Harun)nin bağışlanması için Allah’a yalvardıktan sonra, -vahye dayanarak- buzağıya tapanların da görecekleri cezayı haber vermiştir. (İbn Aşur, Araf: 152. ayetin tefsiri)

- Diğer bir yoruma göre, Hz. Musa kardeşinin affı için Allah’a dua ettiği zaman (diğerleri için de dua etmesini engellemek için), Allah Musa’ya hitaben “Şüphesiz o buzağıyı tanrı edinenlere Rablerinden bir gazap, dünya hayatında iken de bir zillet erişecektir. İşte biz, iftiracıları böyle cezalandırırız.” diye buyurmuştur. (İbn Aşur, a.g.y)

- Konuyu şöyle özetleye biliriz:

Mekki bir sure olan Araf suresinin 152. ayetinde buzağıya tapanlara dünyada bir azap ve zillet cezası uygulanacağı vurgulanmıştır. Bu cezanın bir kısmı, Bakara suresinin 54. ayetinde ifade edildiği üzere, buzağıya tapanlarla tapmayanların birbirlerini öldürmeleri şeklinde tahakkuk etmiştir. Bakara suresinin 52. ayetinde ise, bu çetin tövbeden sonra onların affedildiğine işaret edilmiştir. (krş. el-Vahidi/et-Tefsiru’l-Basit; el-Meraği; V. Zuhayli/et-Tefsiriu’l-Münir, Araf: ilgili ayetin tefsiri)

Demek ki, A'raf suresindeki “gazap ve zillet” cezası, tövbe edip salih amel yapmayan, günahlarında ısrar edenlere yöneliktir. Bakara Suresindeki “af” ise tövbe eden ve salih amel işleyenlere yöneliktir. (bk. Zehretu’t-Tefasir, Araf:152. ayetin tefsiri)

“O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tövbe ve iman edenler için hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir.” (A'raf, 7/153)

mealindeki ayet de bu hususa ışık tutmaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun