Merak Hissimiz Ne Durumda ?
"MERAK, İLMİN HOCASIDIR." derler. Çok doğru bir söz... Merakınız yoksa bir şey öğrenemezsiniz. Öğrendiklerimize dikkat edelim: Hepsi bir meraktan sonra elde edilen bilgi ve becerilerdir.
Merak duygumuzu ölçecek bir cihazın olup olmadığını bilmiyorum; ancak hayalî bir senaryo ile, merak duygumuzun ne durumda olduğunu öğrenebiliriz. İşte senaryomuz:
Yakın arkadaşlarımız, isteğimiz üzerine, bizim ve evimizdeki kedimizin gözlerini bağlasınlar. Bir otomobile bindirsinler. Gözlerimizi açmadan, oto yolculuğundan sonra vardığımız yerde bizim ve kedimizin gözlerini açsınlar.
Yolculuk süresince bize ve kedimize herhangi bir yiyecek vermemiş olsunlar. Vardığımız yere aç susuz ve yol yorgunluğuyla varmış olalım. Açlığımızı gidermek için bize ve kedimize yiyecek versinler. Kedimiz 10 saatlik açlıktan sonra kendisine verilen yemeği afiyetle yiyecek, sonra yatıp uyumak için güzel bir yer arayacaktır. Bize gelince... Biz de ikram edilen yemeği yiyeceğiz. Yorgunluğumuzu gidermek için yatıp uyuyacağımız bir yere biz de ihtiyaç duyacağız. Bunlar, kedimizle ortak ihtiyaçlarımız...
Biz kedimizden ayrı olarak gözü kapalı olarak geldiğimiz yerin neresi olabileceğini merak eder ve gittiğimiz yerde gözümüz açıldıktan sonra gördüğümüz eşyaları inceleyerek nereye gelmiş olabileceğimizi çıkarmaya çalışırız. Nereye gelmiş olabileceğimizi araştırmaya başladığımız an bizde merak hissinin var ve fonksiyonunu yerine getiriyor olduğuna kanaat ederiz.
Eğer bize ikram edilen yemeği yer ve bizim için hazırlanan odada istirahate çekilir, bu arada nereye gelmiş olabileceğimizi hiç düşünmeyecek olsak, merak hissimizin felç olduğunu anlayabiliriz. Hele hele nereye gelmiş olduğumuzu hiç düşünmediğimiz hâlde "Yarın sabah kahvaltıda acaba ne ikram edecekler, öğle yemeğinde neler yedirecekler?" gibi yemeye içmeye ait şeyleri merak ediyorsak, bizi insan yapan vasıfların komaya girdiğini anlayabiliriz. Bu vurdumduymaz hâlden kurtulmanın çaresi, arzu etmek, düzelmemiz için ilk adım olacaktır.
Evet, bir insan merak etmeli ve demeli: “Ben neyim, nereden geliyorum, bu âlem neyin nesi?. Buradan nereye gideceğiz...”
Bu dünyada yemek, içmek, uyumak, çiftleşmek çoğu canlı ile ortak özelliklerimizdir. Bizi insan kategorisine dahil eden, tüm canlılar üzerinde tasarruf yetkisi veren, onları kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanmamızı sağlayan sadece akıldır. İnsan bu akıl ile merak etmeli ve bulunduğu eşsiz konumu anlamaya çalışmalıdır. Yoksa aklımızın dışındaki diğer ortak özelliklerimizle malesef diğer canlılardan bir farkımız olmayacaktır.
BENZER SORULAR
- Kur'an ve dini sohbet dinlemek için veya misafirlikte, kadınların erkeklerle aynı ortamı paylaşmaları (ihtilat) hakkında bilgi verir misiniz?
- Şeytanın tuzakları nelerdir?
- Allah ve Resûlü'nün Tavsiye Ettiği Gıdalar
- Kalubeladaki ruhların hepsi birbirine eşit miydi?
- Yemekten sonra dua etmek bidat mıdır?
- "Allah nimetini kulunun üzerinde görmek istiyor." hadisi, lüks bir hayatı teşvik etmiyor mu?
- Şimdiki zamanda gençlikte saygı var mı?
- Namazın zamanımız açısından önemi nedir?
- "Muhammed'e, Rabbinden bir mucize indirilmeli değil mi?" ayetindeki mucize ne demektir?
- Allah insanları, melekleri, cinleri ve şeytanları niçin yarattı?