Biz de seni istifa ettirdik, sözünden alacağımız dersler nelerdir?

Tarih: 14.02.2020 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- ​Mehmet Akif’in Safahat’ında anlatılan bir hikaye var. Abdülhamit döneminde bir binbaşının istifa ederek başka bir işe geçtiğini ve Peygamber Efendimizin rüyasında orduları teftiş ederken binbaşının taburunun dağınık olduğunu ve bunun sebebini sorduğunda, bu taburun komutanı istifa etti o yüzden böyle biz de seni istifa ettirdik, dediği için her gün ağladığını anlatmakta.
- Bu hikayede üzerimize düşen dersler nedir?
- Zor zamanlarda millete hizmet etmek mi?
- Açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Esasen, kamu menfaati özel menfaatlerden önce gelir. Ben merkezli değil, biz merkezli olmalıyız.

Örneğin, bir göz, öncelikle bedene ve ruha ait olan görevleri yerine getirmelidir. Bu göreve zarar vermeden helal bir keyif veya dinlenme gibi özel bir iş de yapabilir. Ayrıca yerine aynı vazifeyi yapacak biri gelmedikçe, yerini ve görevlerini terk edemez.

Aynen bunun gibi, amme hakkı dediğimiz kamu hukukuna ait görevler, her zaman özel haklarımızdan önce gelir. Bu öneminden dolayıdır ki, kamu haklarına da hukukullah yani Allah hakları denilmiştir. (bk. Abdülazîz Buhârî, Keşfü’l-esrar, 4/1255)

Allah haklarının bu yönü modern hukuktaki kamu düzeni kavramıyla paralellik gösterir.

Bu husus, İslam’ın fert ve toplumlara bir ödev olarak yüklediği iyiliği emredip kötülükten vazgeçirme (emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker) ilkesinin tabii bir sonucudur.

Şu hâlde kamuya zarar verecek bir şey yapmaya hakkımız yoktur. Helal ve meşru bir özel hakkımızı kullanırken bile, kamu hakkını esas alarak hareket etmemiz gerekir.

Diğer taraftan, bir işte bulunurken, orada kişi mahareti ile birlikte ahlaki değerleriyle de kişiliğiyle de başkaları için bir örnek olabilir. 

Bu sebeple, çalıştığımız yerde uygun ortam olduğu sürece oradan ayrılmamak isabetlidir.

Zira, bizim oradan ayrılmamızla yerimize gelen kimsenin kötü bir örnek olabilir. Bulunduğumuz iş -mazi olduğu için- mukadder olduğu da bilinmektedir.

İlahî takdirin uygun gördüğü bir işi zorunlu sebep olmaksızın bırakmak takdirin hikmetine de aykırıdır.

Hülasa, insanın bulunduğu yerde sabit kalması, hem kamu hakları bakımından hem iş açısından hem örneklik yönünden hem kötü kimselerin orayı işgal edip zarar vermemesi açısından önemlidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun