Bazı cemaat ve tarikat üyelerinin söylemleri doğru mu?

Tarih: 17.04.2020 - 10:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Öncelikle belirtmek isterim ki hiçbir tarikatı veya cemaati kötülemek ya da kafir damgası vurmak amacıyla sorulmuş bir soru değildir bu. Şimdi isim vermek istemediğim bazı cemaat ve tarikatların üyelerinden bazı söylemler duydum ve bunları aktaracağım:
- Hangi manada olursa olsun "ben laikim" veya "ben demokratım" diyen Müslüman değildir, tarzında bir söylem duydum.
- Diyanet'in başkan yardımcılığı olarak ve müftülüklere kadın personel tayin etmelerine karşı "karı" diye tabir ederek doğru bulmadıklarını söylediler.
- Şeyhlerinin yanında koyun/inek sağacak kadar durmak 150 yıllık ibadetten iyidir, dediler sanırım yanlış anlamadıysam.
- Allah'tan geldiğine inanmak şartıyla ölüden bile yardım istenebilir diyordu bir tanesi.
- Nouman Ali Khan isimli bir insanı dinliyorum ve ona selefi melefi vs. bir şeyler diyorlar. Ama adam çok güzel açıklıyor bazı şeyleri.
- Kadın 90 km'den fazla araçla yalnız gidemez. Bildiğim kadarıyla güvenlik söz konusu ise istediği gibi güzel yerlere gider.
- Şeriat gelse neden üzülüyorsun ki 4 tane karın olacak vs. diyor, yani şeri kanunu böyle görmelerinden ötürü zaten yanlış anlaşılıyor şeriat,..
- Bu örnekler uzar da uzar, sabaha kadar konuşuruz yani o yüzden uzatmıyorum.
- Siz bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Açıkçası ben bu görüşleri tam olarak benimseyemiyorum. Mümkünse güzelce bir izah ederseniz memnun olurum.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu sorunun alt başlıklarına teker teker cevap verelim:

Soru:
- Hangi manada olursa olsun "ben laikim" veya "ben demokratım" diyen Müslüman değildir tarzında bir söylem duydum.

Cevap:

İslâmî laiklik olmaz; bu sebeple ne dediğinin farkında olarak ve şeriatı inkar ettiğini bilerek bunu söyleyen dinden çıkmıştır da söylüyordur. Ona bunu sormak lazım: “Evet, ben şeriatı tanımıyorum, bu dinden çıkmak ise çıkıyorum.” derse dinden çıkmış olur. Yok, tevil ederse ve mesela “Şeriatın hukuk, ekonomi, sosyal hayatla ilgili kısmı tarihseldir, bizim için değildir, biz bunların gayesine bakarak laik kanunlar çıkarıp uygulayabiliriz.” diyorsa, doğru İslam anlayışından sapmış olur, ama kâfir olmaz.

İslâmî demokrasi olabilir. Bu manada söylüyorsa bunu birçok alim de söylüyor. “Laik-demokratım derse” bunun cevabı yukarıdaki gibidir.

Soru
- Diyanet'in başkan yardımcılığı olarak ve müftülüklere kadın personel tayin etmelerine karşı "karı" diye tabir ederek doğru bulmadıklarını söylediler.

Cevap:

Onların doğru bulmama hakkı vardır. Diyanetin de böyle bir tasarrufu tercih etme hakkı vardır. Önemli olan karşılıklı anlayış, kardeşlik çerçevesinde müzakere etmektir; ictihadlar ve yorumlarda ittifak olmuyorsa, ihtilafı tefrikaya ve tekfire götürmemek gerektir.

Soru:
- Şeyhlerinin yanında koyun/inek sağacak kadar durmak 150 yıllık ibadetten iyidir dediler sanırım yanlış anlamadıysam.

Cevap:

Böyle bir ifadenin şeriatta yeri yoktur.

Soru:
- Allah'tan geldiğine inanmak şartıyla ölüden bile yardım istenebilir, diyordu bir tanesi.

Cevap:

Buna tevessül deniyor. İslam alimleri bu konuda ittifak halinde değildirler. İnsanlar hakkında iyi zan beslenebilir. Bir kimsenin “Allah’ın sevgili kulu olduğu” zannediliyorsa “Onun hatırı için Rabbim şu duamı kabul et.” şeklinde ve benzeri davranışlar tevessüldür. Pek çok Ehl-i sünnet alimi bunu caiz görmüşlerdir.

Soru:
- Nouman Ali Khan isimli bir insanı dinliyorum ve ona selefi melefi vs. bir şeyler diyorlar. Ama adam çok güzel açıklıyor bazı şeyleri.
- Kadın 90 km'den fazla araçla yalnız gidemez. Bildiğim kadarıyla güvenlik söz konusu ise istediği gibi güzel yerlere gider.
- Şeriat gelse neden üzülüyorsun ki 4 tane karın olacak vs. diyor..

Cevap:

Biz o kişiyi tanımıyoruz. Dar görüşlü, eksik bilgili biri olmalıdır; dediklerinden bu anlaşılıyor. Biz onları da kendi hallerine bırakalım, kendi bildiğimizi söyleyelim:

Kadının seyahati ile ilgili hadislerde Peygamberimiz (asm) “bir günden fazla” başka rivayette “üç günden fazla” yolculuğu kadının tek başına yapmasının caiz olmadığını buyuruyor. O günün şartlarında bile bir günden veya üç günden daha az sürecek yolculuğa izin veriyor demektir. Bugün hangi yolculuk gece gündüz üç gün sürer? Mesela, Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna karadan seyahat bile üç gün sürmez.

Ayrıca “Bir gün gelecek, bir kadın Hîre'den devesine binip tek başına Mekke’ye gelecek, Allah’tan başkasından korkusu olmayacak.” (Buhârî, Menakıb, 25)​ mealinde de hadis vardır. İşte bunlara dayalı olarak diyoruz ki: Kuvvetle muhtemel bir tehlike bulunmadığında, kadın tek başına da seyahat edebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun