Arapça anlamayanın namazı geçersiz mi?

Tarih: 13.12.2023 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Maliki mezhebinde cuma hutbesinin Arapça olma zorunluluğu olduğu doğru mu?
- Hutbeyi Arapça anlamaz ise namaz geçersizmiş. Eğer böyle ise Arapça bilmeyen Maliki olamaz.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Arapça Anlamayanın Namazı Geçersiz mi?

Cuma namazının sıhhat şartlarından birisinin de hutbe olduğu hususunda fakihler görüş birliği içindedirler.

Hutbenin Arapça olmasını şart koşan âlimler, hutbenin başında sonuna kadar değil, hutbenin sadece şartında bunu gerekli görmüşlerdir. Örneğin hutbenin Arapça olması gerektiğini söyleyen Şafiler, hutbede okunan ayetin aslına uygun olarak okunmasını yeterli görmüşler, hutbenin diğer kısımlarının ise Arapça olarak yerine getirmenin şart olmadığını, sünnet olduğunu ifade etmişlerdir.

İmam Malik'e göre hutbenin rüknü, müminlere hitaben müjdeli veya sakındırıcı ifade taşımasıdır. Bu nedenle bu rüknünü yerine gelecek kadar Arapça okumak yeterli olur.

Ayrıca, hutbeyi dinleyen kişinin hutbede söylenenleri anlaması güzel ise de bu hutbenin şartlarından değildir. Nitekim namaz kılarken sure veya ayet okumak farzdır, ancak okuyan veya dinleyen kişi bunun manasını bilmese de kılınan namaz geçerlidir.

Demek ki hutbeyi okuyanın da dinleyenin de anlaması güzeldir, ama hutbenin geçerli olması için anlamak şart değildir, hutbe geçerlidir.

Hutbeyi Cemaatin Anlayacağı Dilde Okumak Gerekir mi?

Hutbeyi cemaatin anlayacağı dilde okumak gerekmez. Ancak hutbenin rüknü için gerekli yerler Arapça okunmakla beraber, nasihat ve irşad kısmının cemaatin anlayacağı dinden yapılması daha uygun olur.

Hutbe, birilerine hitap etmek, bir şeyler söylemek demektir. Haftada bir gün bir mekânda toplanmış olan müminlerin başta dinî konular olmak üzere, onların hayatlarını kolaylaştıracak, ilişkilerini uyumlu hâle getirecek her konuda aydınlatılması için hutbe bir vesile ve bir fırsattır.

Hutbe esasen bu amacı gerçekleştirmek için düşünülmüştür; bu sebeple rüknün dışındaki yerlerin cemaatin bilip anladığı bir dille irad edilmesi uygundur.

Hutbenin Geçerli Olmasının Şartları Nelerdir?

Hanefîlere göre cuma namazı hutbesinin sahih olabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

1. Vakit içinde okunması.

2. Namazdan önce olması.

3. Hutbe niyetiyle okunması.

4. Cemaatin huzurunda irad edilmesi. İki cemaatin olması yeterlidir. Hutbenin sıhhati için cemaatin işitmesi şart olmayıp sadece hazır bulunması yeterlidir.

5. Hutbe ile namaz arasının, yiyip içmek gibi namaz ve hutbe ile bağdaşmayan bir şeyle kesilip ayrılmaması.

Hatibin hadesten taharet ve setr-i avret şartlarını taşıyor olması ve hutbeyi ayakta okuması şart değildir. Fakat bunlara riayet edilmesi gerekir. Çünkü bunlar, kabul edilen görüşe göre sünnet olmakla birlikte bunların vacip olduğunu söyleyenler de bulunmaktadır.

Hanefîlere göre cuma hutbesinin Arapça olması şart değildir.

Malikîlere göre ise cuma namazı hutbesinin geçerli olmasının şartları şunlardır:

1. Hatibin ayakta olması.

2. Her iki hutbenin de öğle vakti girdikten sonra irad edilmesi.

3. Her iki hutbenin de hutbe olarak nitelendirilebilecek içerikte olması.

4. Mescidin içinde irad edilmesi.

5. Namazdan önce olması.

6. En az on iki kişilik bir cemaatin huzurunda olması.

7. Açıktan okunması.

8. Arapça olması.

9. Hutbelerin arasına ve hutbe ile namaz arasına başka bir meşguliyetin sokulmaması.

Malikilere göre de hatibin abdestli olması şart olmadığı gibi hutbede niyet de şart değildir.

Şafiîlere göre cuma namazı hutbesinin sahih olabilmesi için gerekli şartlar da şunlardır:

1. Hutbede okunan ayeti Arapça okumak.

2. Öğle vakti içinde olması.

3. Hatibin, gücü yetiyorsa hutbeleri ayakta okuması.

4. Bir mazereti yoksa iki hutbe arasında oturması.

5. İki hutbenin rükünlerini en az kırk kişinin dinlemesi.

6. Hutbenin namazdan önce okunması ve gerek hutbelerin arasına gerekse hutbe ile namazın arasına başka bir meşguliyetin katılmaması.

7. Hatibin hadesten ve necasetten temiz olması.

8. Hatibin setr-i avrete riayet etmesi.

9. Hatibin erkek olması.

10. Hatibin kırk kişinin duyabileceği şekilde sesini yükseltmesi.

11. Hatibin imamlığının sahih olması.

12. Hatibin namazın farz ve sünnetlerini birbirinden ayıracak kadar bilgi sahibi olması, hiç değilse farzı sünnet olarak bilmemesi.

Şafilere göre de hutbe için niyet şart değildir.

Hanbelîler de Şafiler tarafından belirtilen rükünleri ikinci hutbede müminlere dua etme rüknü hariç kabul etmişler, ancak hatip Arapça bilmiyorsa başka dilde de okuyabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun