Allah neden iyiliği tercih etmiştir?

Tarih: 08.02.2015 - 02:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Eşi benzeri olmayan bir varlık, neden iyilik ve kötülük konusunda bir tercih yapmıştır?
- Allah'ın kendisi iyi olduğu için haliyle kullarının da onun olduğu-istediği şekilde olmasını emrediyor. Allah neden iyiliği güzel, kötülüğü çirkin kılmıştır?
- Ve de bu dünya hayatındaki sınavda başka bir şey değil de iyilik yapan kullarını ödüllendiriyor?
- Aslında bakılırsa bize iyilik Allah tarafından iyi-güzel gösterildiği için iyilik yapmaya meyilliyiz. Fakat bizi farklı şekilde yaratsaydı ona meyilli olacaktık. Aynı şekilde iyiyi güzel gördüğümüz gibi Allah kötü olsaydı kötülüğü güzel görecektik.
- Allah'ın bu tercihinin bir sebebi var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Allah, mükemmel bir varlıktır. İsim ve sıfatları da mükemmeldir. Bu mükemmellik ezeli olarak vardır.

Allah insanı kendine muhatap olarak yarattığı için, onu eşref-i mahlukat, ekrem-i mevcudat olarak yarattı. Bu sebeple kendisinin yaratılışında mükemmel ve iyi olan şeylere meyil edecek şekilde yarattı. “Allah’ın ahlakıyla ahlaklanın.” düsturunda insanın bu fıtri temayüllerinin yönüne istikamet çizilmiştir.

Bununla beraber, Allah insanı, kazananlara ebedi saadet, kaybedenlere de ebedi cehennem gibi cezası gibi büyük sonuçları olan imtihana tabi tutmayı ön gömüştür. İmtihanın sonucunun büyüklüğü, muhtevasının büyüklüğünü gösterir.

İşte bu muhteva Allah’ın hoşnut olduğu iyi şeylerdir. Allah hoşnut olmadığı şeyleri iyi şeyler sınıfına koymasını bekleyemeyiz, hiçbir akıl sahibi beklemez.

Demek ki iyi şeyler Allah’ın uygun gördüğü şeylerdir; kötü şeyler de uygun görmediği şeylerdir. Allah en iyi, en mükemmel isim ve sıfatlara, Esma-i hüsnaya sahip olduğuna göre, iyi ve mükemmel şeylerden hoşlanır, kötü şeylerden hoşlanmaz.

- Allah insanı yaratırken, onun iyi dediğine iyi, kötü dediğine kötü diyecek bir fıtrata sahip kılmıştır. İmam Maturidi, iyi ve kötünün aklen bilinen şeyler olduğunu söylerken, insanın bu fıtratına dayanarak söylemiştir. Aynı şeyi, akılcı olarak bilinen Mütezile imamları da savunuyorlar.

Aslında, İmam Eşari de bunun farkındadır. Ancak o, zamanla insanların bulunduğu çevre ve başka faktörlerden ötürü iyi ve kötüyü fark eden hassasiyetini biraz kaybettiği için, bunları karıştırabileceğini, dolayısıyla değişmez ölçü olan vahyin dediğine bakmanın gerektiğini belirtmiştir.

- Sonuç olara diyebiliriz ki, hem -bir değerlendirme yapması için- Allah’ın isim ve sıfatları bakımından, hem -kazanıp veya kaybetmesi için- insanın tabi olduğu imtihan bakımından iyi ve kötü denilen hasletler var edilmiş ve  insanlık camiasında bunlar evrensel bir hüviyet kazanmıştır. Bunları iyi ölçüp biçmesi için -Şems suresinde suresinde ifade ediliği üzere-, hem kötü, hem de iyi şeyler insanların ruhuna ve fıtratına, ilham ve enjekte edilmiştir.

- Şüphesiz bir şeyin iyi veya kötü olduğuna karar veren Allah’tır. Çünkü, güzel isim ve sıfatlarının neden hoşlandığını neyi iyi veya kötü gördüğünü en iyi o bilir. İnsan ise, bazen duyguları aklının önüne geçtiği ve fıtrî ve de ulvi mekanizmalarına süfli ve kör hissiyatı karıştığı için karaya beyaz, beyaza kara diyebilmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun