Allah, neden haram yerine mekruh demiştir?

Tarih: 17.03.2023 - 12:26 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamberimizin mekruh hakkındaki bir hadisi:
“Allah analara saygısızlık göstermeyi, kız çocuklarını diri diri gömmeyi -ödenmesi gereken hakkı- önlemeyi ve -hak edilmeyen şeyi- istemeyi haram kılmıştır. Onun bunun dediklerini aktararak vakit geçirmeyi, çok soru sormayı ve malı boşa harcamayı da sizin için mekruh görmüştür.” (bk. Dârimî, Rikâk, 38; Buhârî, Zekât, 53; Müslim, "Akzıye", 10, 13, 14)
- Peygamberimiz bu hadisinde haram ile mekruhu ayırmışken, Allah neden İsra 38’de haram sayılan şeylere mekruh demiştir?
"Bütün bu sayılanların kötü olanları rabbinin nezdinde çirkindir." (İsrâ 17/ 38)
- Tamam mekruh çirkin anlamına geliyor ama peygamberimiz haram ile mekruh farkını anlatacak tarzda cümle kurmasına rağmen neden Allah haram olan şeylere mekruh demiştir?
- İsra 38’de söylenenler ve sayılanlar kesin haramdır değil mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuda âlimlerin değişik yorumları vardır. (bk. Razi, Beğavi, Kurtubi, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri)

Ancak şöyle bir yorumun da -kanaatimizce- göz ardı edilmemesi gereken bir açıklamadır. Şöyle ki;

Bütün bu sayılanlar, Rabbinin katında mekruh olan (hoş karşılanmayan) kötülüklerdendir.” (İsra, 17/38) mealindeki ayetten önceki ayetlerde zikredilen toplam 25 emir ve yasaklar vardır. Bu yasakların “haram” değil de “mekruh” olarak nitelendirilmesinin bir hikmet şu olsa gerektir:

“Haram” kavramı insanlara yönelik bir kavram olmasına karşılık, “mekruh” kavramı Allah tarafını temsil eden bir kavramdır. Ayette “Rabbin katında” mealindeki ifadeden de bunu anlamak mümkündür.

Buna göre, (biz burada konuyu fıkhi kavramlar bazında değil, İslam bilim felsefesi açısından değerlendiriyoruz), “haram” kavramı, insanlara yasaklanmış, onların dokunmaması gereken bir alan için kullanılır. Yani “Bu şey haramdır.” denildiği zaman, edilgen bir konumda olan insanın girmesi yasak olan, girmemesi gereken bir “koruluk” akla gelir.

Bir rivayete göre Hz. Peygamber (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Her Melikin / sultanın bir koruluğu var, Allah’ın koruluğu ise onun haram kıldığı şeyler / yasak bölgelerdir.” (Buharî, İman 39; Müslim, Müsakat 107)

Bu hadis-i şeriften de anlaşıldığı üzere, “haram” kavramı, insanlar için yasaklanmış şey / bölge demektir. Konunun muhatabı insan, ilgili hüküm ise haramların / yasakların sınırını çizip belirlemektir. 

Buradaki “mekruh” kavramı ise, bir yasağın Allah katındaki değer ölçüsünü gösteren bir mefhumdur. Bunun anlamı şudur: Haram olup yasaklanan her şey Allah’ın hoşlanmadığı şeydir. Allah katında mekruh olan hiçbir şey Allah tarafından hoş karşılanmaz. Allah katında sevimsiz olan bir şeyin yasaklanmış olması kadar tabii bir iş olamaz. 

İşte ayette “zikredilen haramların hepsi Allah katında mekruh / sevimsiz olan şeylerdir” denilmek suretiyle, insanların bu konudaki akılları yanında duygularının da hareket geçmesi sağlanmıştır. Zira insan zihninin, akıl ve hislerinin, kendisini yoktan var eden, sürekli nimetleriyle ona iyilik eden, Muhsin olan Allah’ın hoşlanmadığı, sevimsiz bulduğu / mekruh gördüğü bir şeyden etkilenmesi, “haram / yasak” mefhumu ile etkilenmesinden kat kat daha fazladır.

Demek ki, bu ayette önceki ayetlerde zikredilen emir ve yasaklara riayet etmeyi en etkili bir şekilde sağlamaya yönelik bir ifadede yer alan “mekruh” kavramı, “haram” kavramından daha kuvvetli bir uyarıdır. Fıkıh usulünde bilinen anlamları olmakla beraber, İslam bilim felsefesinin ruhuna uygun geniş bir perspektifte değerlendirildiğinde, yapılan söz konusu açıklamaların yerinde yapılmış bir yorum olduğu anlaşılmış olacaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun