Allah’a kuşlar gibi tevekkül etsek nasıl rızıklanırız?
- Allah’a kuşlar gibi tevekkül ettiğimizde onlar gibi rızıklanacağımız anlamında bir hadis varmış. Bunun kaynağı nedir?
- Allah’a kuşlar gibi tevekkül ettiğimizde nasıl rızıklanırız?
- Allaha kuşlar gibi tevekkül etmek nasıl olur, kuşlar nasıl rızıklanır?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Ömer’den yapılan rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurdu:
“Eğer siz Allah'a hakkı ile tevekkül etseniz kuşlar gibi rızıklanırdınız. Onlar aç gider, tok dönerler." (bk. Tirmizi, Zühd, 33; İbn Mace, Zühd, 14; İbn Hanbel,1/332)
- Bu hadiste tevekkülün faziletine ve önemine dikkat çekilmiştir. İnsanlar gerçekten rızık verenin yalnız Allah olduğuna iman etseler ve ona tevekkül edip güvenseler, helal dairedeki rızıklarını mutlaka bulurlar.
“...Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir. Ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, Allah ona yeter...” (Talak, 65/2-3)
mealindeki ayetlerin ifadelerden de bu hadisin ders verdiği tevekkül hususunu anlayabiliriz.
- Kuşların misal olarak verilmesi, onların samimi bir şekilde Rezzakları olan Allah’a tevekkül ederek sabah aç olarak yuvalarından dışarı çıkmaları ve bu tevekkül sayesinde akşam tok olarak yuvalarına dönmeleridir. Bu canlı bir misal olarak gözler önüne serilmiştir.
“Evet en parlak bir mu'cize-i san'at-ı Samedaniye ve bir hârika-i hikmet-i Rabbaniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise; rızıkla o hayatı besleyen ve idame eden de odur. Ondan başka olmaz... Delil mi istersin? En zaîf, en aptal hayvan; en iyi beslenir (Meyve kurtları ve balıklar gibi). En âciz, en nazik mahluk; en iyi rızkı o yer (Çocuklar ve yavrular gibi).”
“Evet vasıta-ı rızk-ı helâl, iktidar ve ihtiyar ile olmadığını; belki, acz u za'f ile olduğunu anlamak için balıklar ile tilkileri, yavrular ile canavarları, ağaçlar ile hayvanları müvazene etmek kâfidir.” (bk. Nursi, Sözler, s. 23)
- İnsanların kuşlardan farkı, sebepler dairesinde gereken çabayı göstermeleridir. Aslında kuşlar da yuvalarından çıkıp dolaşmaları da bir nevi sebeplere yapışmayı ifade eder. Çünkü sebepler de Allah’ın kâinatta cari olan prensiplerindendir. Bunlara uymak da gerekir. Fakat sebeplere taparcasına onları esas almak, Allah’ın kudret ve rahmetini unutmak yanlıştır. Allah’a karşı yapması gereken kendi görevlerini terk etmek yanlıştır. Bu konuyu da Bediüzzaman Hazretlerinden dinleyelim:
“Demek derd-i maişet için namazını terkeden, o nefere benzer ki: Talimi ve siperini bırakıp, çarşıda dilencilik eder. Fakat namazını kıldıktan sonra Cenab-ı Rezzak-ı Kerim'in matbaha-i rahmetinden tayinatını aramak, başkalara bâr olmamak için bizzât gitmek; güzeldir, mertliktir, o dahi bir ibadettir.”(bk. age.)
İşin özeti:
- İnsan işlerinin başında sebeplere riayet ederse, bu güzeldir, Allah’ın Hakîm isminin hikmetine uygun hareket etmektir.
- Daha işin başında “tevekkül” adına sebeplere yapışmamak, çalışmayı bırakmak tevekül değil tembelliktir.
- Kişinin, çalıştıktan sonra elde ettiklerine rıza göstermesi, kanaat etmesi hakiki tevekküldür.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Yemek yedikten sonra yatmayınız, yoksa kalpleriniz katılaşır, anlamında bir hadis var mıdır?
- Allah, neden her istediğimizi kabul etmiyor?
- İbadetlerin insan üzerindeki etkisi ve kötülüklerden alıkoyması hakkında bilgi verir misiniz?
- "Nasıl yaşıyorsanız öyle yönetilirsiniz." sözünün kaynağı nedir?
- İçyüzünü anlayamadığımız konularda nasıl sabrederiz?
- Hoparlörle ezan okumak bid'at mıdır?
- Sözünde durmamak, ahde vefa göstermemek hakkında bilgi verir misiniz?
- Pirinç ve kabağın Peygamber Efendimizin terinden olduğu doğru mu?
- Ramazanı karşılamak veya uğurlamak için oruç tutma ve Ramazan ayının gün sayısı hakkında bilgi verir misiniz?
- Tevekkül nasıl olmalıdır? İslam'da tevekkülün sınırları nelerdir?