Yöneticiler cahillere katlanmalı mı?

Tarih: 02.04.2024 - 16:22 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Halife Hz. Ömer (ra), kendisini adaletsizlikle suçlayan bir bedeviyi cezalandıracak mıydı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Devlet başkanı ve yöneticiler halkına karşı çok sabırlı olmalıdır. Her türlü insanla muhatap olabiliyorlar. Hz. Ömer (ra) gibi adalet timsali birisini bile "adaletsizlikle" suçlayabiliyorlar...

Abdullah İbni Abbas (ra) şöyle dedi:

قَدِمَ عُيَيْنَة بْنُ حِصْنٍ فَنَزلَ عَلَى ابْنِ أَخيِهِ الْحُر بْنِ قَيْسٍ ، وَكَانَ مِن النَّفَرِ الَّذِين يُدْنِيهِمْ عُمرُ رضِيَ اللَّهُ عنهُ ، وَكَانَ الْقُرَّاءُ أَصْحابَ مَجْلِسِ عُمَرَ رضي اللَّهُ عنه وَمُشاوَرَتِهِ كُهولاً كَانُوا أَوْ شُبَّاناً ، فَقَالَ عُييْنَةُ لابْنِ أَخيِهِ :

يَا ابْنَ أَخِى لَكَ وَجْهٌ عِنْدَ هَذَا الأمِيرِ فَاسْتَأْذِنْ لى عَلَيْهِ ، فاستَأذنَ فَأَذِنَ لَهُ عُمرُ . فَلَمَّا دخَلَ قَالَ :

هِيْ يا ابْنَ الْخَطَّاب ، فَوَاللَّه مَا تُعْطِينَا الْجَزْلَ وَلا تَحْكُمُ فِينَا بالْعَدْل ، فَغَضِبَ عُمَرُ رضيَ اللَّه عنه حتَّى هَمَّ أَنْ يُوقِعَ بِهِ فَقَالَ لَهُ الْحُرُّ :

يا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ إِنَّ اللَّه تعَالى قَال لِنبِيِّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :

{ خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بالْعُرْفِ وَأَعْرِضْ عَنِ الجاهلينَ }

وإنَّ هَذَا مِنَ الجاهلينَ ، وَاللَّه ما جاوَزَها عُمَرُ حِينَ تلاها ، وكَانَ وَقَّافاً عِنْد كِتَابِ اللَّهِ تعالى

Uyeyne İbni Hısn (Medine’ye) geldi ve yeğeni Hurr İbni Kays’a misafir oldu. Hurr, Hz. Ömer’in danışma meclisi üyelerindendi. Zaten genç olsun yaşlı olsun âlimler (kurrâ), Hz. Ömer’in danışma meclisinde bulunurlardı. Bu sebeple Uyeyne, yeğeni Hurr İbni Kays’a:

- Yeğenim, senin devlet başkanı yanında önemli bir yerin vardır. Beni kendisiyle  görüştür, dedi.

Hurr, Ömer’den izin aldı. Uyeyne Ömer’in yanına girince:

- Ey Hattâb oğlu, Allah’a yemin ederim ki, bize fazla bir şey vermiyorsun. Aramızda adaletle de hükmetmiyorsun, dedi.

Ömer hiddetlendi, Uyeyne’ye ceza vermek istedi.

Bunun üzerine Hurr:

- Ey Müminlerin emiri, Allah, Peygamberine “Affı seç, iyiliği emret, cahilleri cezalandırmaktan vazgeç!” (bk. A'raf, 7/199) buyurdu. Benim bu amcam da cahillerdendir, dedi.

Allah’a yemin ederim ki, Hurr bu ayeti okuyunca Ömer, Uyeyne’yi cezalandırmaktan vazgeçti. Zaten Ömer, Allah’ın kitabına son derece bağlı idi. (Buhârî, Tefsîru sûre A'raf, İ'tisam 2) 

İslam, devlet dinidir, disiplindir, nizamdır. Sabır ve ilkelere bağlılık, en yüksek düzeyde herkesten çok yöneticilere düşmektedir. Cahillerin cefasına sabır, kendisini Allah’a karşı sorumlu hissetmekle mümkündür.

Devlet başkanlarının nelere sabretmesi gerekebileceğini gösteren hadisimiz, aynı zamanda sahabîlerin meseleye yaklaşımlarını da yansıtmaktadır.

Uyeyne İbni Hısn, konuşmasından anlaşılacağı gibi kaba saba bir kabile reisi. Aynı zamanda müellefe-i kulûbtandı. Uyeyne bir ara İslam’dan çıkmış (irtidat etmiş) daha sonra da tövbe edip İslam’a dönmüştü.

Halife Hz. Ömer’e hitap tarzı ve ona söyledikleri, bu bedevînin ne kadar kaba olduğunu göstermektedir. Ondan başka kimse Hz. Ömer’i adaletsizlikle suçlamamıştır. Uyeyne, Hz. Peygamber (asm) devrinde elde ettiği gibi bol bol ihsan ve ikrama nail olacağını umuyordu. Hâlbuki Hz. Ömer, Allah Teâlâ İslam’ı güçlendirdi, Uyeyne gibilerin dine ısındırılmasına ihtiyaç kalmadı diyerek müellefe-i kulûba farklı muamele yapmadı. Muhtemelen Uyeyne’nin, “Bize bol bol pay vermiyorsun, adil de davranmıyorsun!” demesi bundan dolayı idi.

Hilafet makamında kendisine böylesine laflar söyleyen Uyeyne’ye Hz. Ömer’in kızması ve onu cezalandırmak istemesi pek tabiidir. Ancak durumu kavrayan ve Hz. Ömer’in en hassas olduğu noktaları bilen Hurr İbni Kays, “Cahillerin kusuruna bakma” anlamına gelen “Cahillerden yüz çevir” (bk. A'raf, 7/199) ayetini hatırlatarak, amcasının da bu ayette işaret edilen cahillerden olduğunu söylemiştir. Hz. Ömer, Kur’an-ı Kerim’e çok bağlı bir Müslüman olduğu için, kendisine hatırlatılan ayetin çizdiği hududu aşmamış, sabretmiş ve Uyeyne’yi cezalandırmamıştır.

Hasılıkelam;

1. İlim yaşta değil, baştadır.

2. Bilen insan, çevresindekileri zulüm ve kötülüklerden korur.

3. Yöneticiler, yönettikleri insanlardan gördükleri kabalıkları sabır ve hoşgörü ile karşılamalıdır.

4. Yöneticiler, danışmanlarının görüşlerine itibar etmelidir.

5. Sabır, herkesten çok yöneticiler için gerekli bir haslettir. (bk. Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Erkam Yay., Hadis No: 51)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 98
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun