Yetim hakkında hadis var mıdır?
- Yetimler hakkında hadisler var mıdır? Örneklerle açıklamasını yapar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Evet, yetimler ve onların himayesi konusunda Hz. Peygamber Efendimizin (asm) birçok hadis-i şerifleri vardır. Bunlardan iki tanesini yazıp açıklamasını yapmay çalışacağız.
- Sehl İbni Sa'd (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdur:
«أَنَا وكافلُ الْيتِيمِ في الجنَّةِ هَكَذَا »
وأَشَار بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى ، وفَرَّجَ بَيْنَهُمَا
“Ben ve yetimi himâye eden kimse cennette şöylece beraber bulunacağız.”
buyurdu ve işaret parmağıyla orta parmağını, aralarını biraz aralayarak, gösterdi. (Buhârî, Talâk 25, Edeb 24)
İkinci hadis-i şerifimiz de şu şekildedir:
- Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:
«كَافِل الْيتيمِ لَهُ أَوْ لِغَيرِهِ . أَنَا وهُوَ كهَاتَيْنِ في الجَنَّةِ »
وَأَشَارَ الرَّاوي وهُو مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ بِالسَّبَّابةِ والْوُسْطى .
“Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himâye eden kimseyle ben, cennette şöyle yanyana bulunacağız.”
Hadisin râvisi Mâlik İbni Enes, -Peygamber (as)’ın yaptığı gibi- işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi. (Müslim, Zühd 42)
Erginlik çağına gelmeden önce babasını kaybetmiş çocuğa yetim deriz. Hadis-i şerif yetimleri, soy itibariyle yakınlık bakımından, insanın kendi yetimleri ve başkasına ait yetimler diye ikiye ayırmaktadır. Bir kimsenin kendi yetimleri: torunu, erkek veya kız kardeşinin çocuğu, öz veya üvey kardeşi, oğulluğu veya kocası ölen bir hanıma göre geride kalan çocukları yahut bu neviden yakınlarıdır.
Yetim bir yavrunun babadan anadan kalma malı bulunabilir. O takdirde bu yavru erginlik çağına girene kadar kendisine sahip çıkmak, malının yok olup gitmesine meydan vermemek onu himâye etmek olur. Şayet malı yoksa, onun himâyesi, babasının yokluğunu aratmamaya çalışmakla mümkün olur. Her toplumda olduğu gibi bizde de hadsiz hesapsız yetim vardır. Nice yetimler, ellerinden tutacak, kendilerini hayatın zor ve katı şartlarına alıştıracak rehberleri olmadığı için ezilmişler, itilip kakılmışlar ve âdeta kötü insan olmaya zorlanmışlardır.
Bu yavrulara sahip çıkanlar, toplumun bir açığını kapamış, bir yarasını sarmış olurlar. Kısacası, insan olmanın sorumluluğunu duymuş olurlar. Hayatın kahredici çarkının bir insanı ezmesine göz yummayanlar, emsâlsiz bir insanî zevki tadarlar. Ayrıca şu hadis-i şerifin vadettiği hesapsız mükâfatı kazanırlar:
“Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır.” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 250).
Her saç teline karşılık bir sevap, ne büyük mükâfattır...
Şu hâlde yüreğinden kopup gelen derin bir şefkat duygusuyla bir yetimi kucaklayıp bağrına basan, yanaklarına öpücükler konduran, ona yalnızlığını ve yetimliğini unutturmaya çalışan bir kimse, ilahi rahmet sağanağı altında yıkanmış ve günahlarından arınmış olmaktadır.
Bir yetim gülüyorsa, başına şefkat eli değdiği içindir. Bir yetim gülüyorsa, bütün bir toplum gülüyor demektir.
Şu hadis-i şerif de bu gerçeği pekiştirmektedir:
“Bir kimse, Müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlaka cennete koyar.” (Tirmizî, Birr 14).
Affedilmeyecek suç ifadesi, hatıra iki büyük günahı getirmektedir:
Biri Allah’a şirk koşmak yani Allah’dan başka bir ilahın varlığını kabul etmek, diğeri de kul hakkı yedikten sonra onu helal ettirmemektir.
Cennete girebilmek, şüphesiz büyük bir saadettir. Ondan da üstünü, cennette Resûl-i Ekrem (asm)’e komşu olabilmektir. Cenneti yaratan ve oradaki üstün mevkileri bazı iyilikleri yapanlara ayıran Allah Teâlâ, sevgili Resûlü’ne komşu olma bahtiyarlığını, yetimleri koruyanlara lütfetmiştir. Ne mutlu o bahtiyarlara!..
Özet olarak;
- Cennette en üstün mevki, Hz. Peygamber’e (asm) komşu olabilmektir.
- Bu üstün mevkii kazanmanın bir yolu, yetimi himâye etmektir.
- Kendisinin veya başkalarının yetimlerini koruyanlar, Allah Teâlâ’yı hoşnut ederler. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., H. No: 264, 265)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet