Ahzab sûresi, 56. âyette ifade edilen, Allah'ın Peygamberimiz'e salat etmesini nasıl anlamalıyız?

Tarih: 10.09.2006 - 20:32 | Güncelleme:

Soru Detayı
"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin."(Azhab,33/56) buyuruyor âyette... Allah Teala'nın Efendimize (asm) salat getirmesini nasıl anlamalıyız?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili âyetin tefsiri şöyledir:

Çünkü Allah ve melekleri Peygamberi hep salat eder dururlar. Allah Teâlâ rahmet ve nimet vermesi ile melekler istiğfarları ve hizmetleriyle Peygambere daima ikram etmektedirler. Bu sayede,

"Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için, üzerinize melekleriyle beraber rahmetini gönderen Allah'tır." (Ahzab, 33/43)

buyurulduğu üzere, müminlere ilâhî feyz inmektedir.

Ey iman edenler! Sizler ona salat ve selam getirin, selamlayarak teslim olun. (Allahhümme salli ala Muhammed, ...) gibi dualarla onun üzerine Allah'ın salavatını, rahmetini ve bereketlerini niyaz edin.(Alusi, XI, 2/83) Ve selam vererek ona hürmet edin. Ve bir mânâya göre, hiç incitmeyerek teslim olun, boyun eğin.Bu âyet gösterir ki Peygamber'e salavat getirmek farzdır. Ancak tekrarına değinilmemiştir. Sahih olan budur ki, ismi zikrolundukça vacip olur. Bu hususta birçok hadisler rivayet olunmuştur. Bu cümleden olmak üzere Resulullah (s.a.v.) buyurmuştur ki:

"Yanında adım zikrolunup da bana salavat getirmeyen kimsenin burnu sürtülsün." (Tirmizi, Daavat, 100; Ahmed b. Hanbel, II/254)

Yine buyurmuştur ki:

"Allah Teâlâ benim için iki melek görevlendirmiştir. Ben bir Müslümanın yanında anıldım da bana salavat getirdi mi, mutlaka o iki melek ona 'Allah seni bağışlasın' derler. Allah Teâlâ ve diğer melekleri de o iki meleğe cevap olarak 'Amin' derler. Bir Müslümanın yanında adım zikrolunduğunda da bana salavat getirmedi mi, mutlaka o iki melek: 'Allah seni bağışlamasın' derler. Yüce Allah ve öteki melekleri de o iki meleğe cevaben 'Amin' derler."(İbn Kesir, II/515)

Bazıları Resulullah'ın adı tekrar tekrar anılsa bile bir mecliste bir kez vacip olur demişlerdir.

Nitekim Secde âyetinde de böyledir. Bunun gibi her duanın başında ve sonunda da vaciptir. Namazda (Allahümme salli ala Muhammed...) diye salavat okumak biz Hanefilerce vaciplerden değil, sünnettir. İbrahim Nehai'den rivayet edilmiştir: "Sahabeler, teşehhüddeki ile yetinebilirlerdi" demiştir. Fakat Şafiî Hazretleri: "Namazın caizliği için salavat şarttır, vaciptir" demiştir.

Sahabeler: "Ya Resulullah selam vermeyi biliyoruz. Fakat 'salat'ı nasıl getireceğiz?" demişler. O zaman namazda okunan salavat duası Müslümanlara öğretilmiştir. Peygamberlerden başkasına salavat, Peygambere tabi olarak caiz olursa da başlıbaşına birisine salavat getirmek mekruhtur. Çünkü örfte peygamberlerin şiarıdır. Nitekim aziz ve celil olmakla birlikte hakkında "azze ve celle" denmez.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Peygamberimiz'e (s.a.v) salavat getirmenin önemi hakkında bilgi verir misiniz? Niçin Efendimiz'in (s.a.v.) adı anıldığında salavattan sonra eler yüze sürülür?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun