Peygamberimiz ahirette kendisine salavat getirenleri nasıl tanıyacaktır?
Değerli kardeşimiz,
Peygamberimiz (asm) ahirette ümmetini tanıyacağına dair rivayetler çoktur
"Benim ümmetim, kıyamet gününde, alınlarındaki abdest izlerinin beyazlığı ile tanınır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/402)
"Henüz gelmemiş kimseleri tanıyabilecek misin, nasıl tanıyacaksın?"...Allah Rasulü (asm) şöyle buyurdu:
"Bir adam düşünün...Öyle bir adam ki alınları parıl parıl atları var, ayaklarının sekileri bembeyaz olan atları var. Siyah ve dor atların içinde kendi atlarını tanır mı tanımaz mı?"
"Evet tanır." dediler.
"Benim ümmetim de gurran muhaccelin olarak gelecekler. Allah'ın huzuruna gelirken karşıdan bakacağım, alınlarında secdenin emaresi nur gamzeder göreceğim. Abdest uzuvları nurla etrafa nur saçıyor göreceğim, at sahibinin atlarını tanıyacağı gibi ümmetimi tanıyacağım."
Ben havzımın başında onların faratıyım! Ben o kardeşlerimden evvel gidiyorum..."
"Onlardan önce gidiyorum, gideyim onlara yer hazırlayayım, kevserimi hazırlayayım, maşrapalarımı hazırlayayım, bir misafiri misafir eder gibi,.. onları güzel karşılaya, istikbal ede, hüsn-ü istikbalde bulunayım." [el-Tac no. 1645 (Müslim, Nesei); Kırk Hadis, s. 27.] Faratın manası budur: Onlardan önce gidiyorum...
SALÂVAT HAKKINDAKİ HADİS-İ ŞERİFLER
1. “Kim bana salâvat okumayı unutursa, ona cennetin yolu unutturulur.” (Beyhakî)
2. Amr İbnu Rabi'a radiyallahu anh anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bana salâvat okuyan bir mü'min yoktur ki ona melekler rahmet duası etmemiş olsun. Bu, bana salâvat okuduğu müddetçe devam eder. Öyleyse kul bunu, ister az ister çok yapsın!"
3. İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim bana salâvat okumayı unutursa, cennetin yolunu terketmiş olur."
4. Ravi: İbnu Mes'ud: Rasulullah (asm) buyurdular ki:
"Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır." (Yine Tirmizî'de Hz. Ali (ra)'den kaydedilen bir rivâyette şöyle denir: "Rasulullah (sav) buyurdular ki:
"Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde bana salâvat okumayandır." [Tirmizî, Salât 357, (484), Da'avat 110, (3540)]
5. Nesâî nin bir rivâyetinde soyle denmistir: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la namaz kılınca: "Selâm Allah'ın uzerine, selâm Cibril ve Mikail uzerine olsun." derdik. Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Selâm Allah'in uzerine olsun demeyin. Zira Allah selâmın kendisidir. Ancak şöyle deyin: "Tahiyyat. . . Allah içindir..." [Buhârî, Ezan 148,150, el-Amel fi's-Salât 4, Istizan 3, 28, Da'avat 17, Tevhid 5; Muslim, Salât 55-61, (402-403); Ebû Davud, Salât 182, (968-969); Tirmizî, Salât 215, (289); Nesâî, Iftitah 189, (2, 237)].
6. Ebû'd-Derda anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cuma günü bana salâvatı çok okuyun. Çünkü o gün okunan salâvatlar meşhuddur, melekler ona şahidlik ederler. Bana salâvat okuyan hiç kimse yoktur ki, o daha okumasını bitirmeden salâvatı bana ulaştırılmamış olsun." Bunun üzerine dedim ki: "Siz öldükten sonra da mı?" "Evet , öldükten sonra da. Zira Cenab-ı Hak Hazretleri toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir. Allah'ın Peygamber’i her zaman diridir, rızka mazhardır." buyurdular. (bk. Ebu Davud, Salat, 207; Nesaî, cuma 5, 45; İbn Mâce, cenâiz, 65; Ahmed b. Hanbel, IV, 8)
7. "Bana salâtınız, sizin için zekattır.” (Ahmet Davudoğlu, Tibyan Tefsiri, c.3, s.460, Akpınar Yayınevi)
8. “Yanında ben zikrolunduğum zaman üzerime salât etmiyen kişinin burnu yere sürtülsün.” (Tirmizî, daavat, 100; Müsned, 2, 254)
9. “Kim bana bir kere salât ederse; Allah Teala ona on salât eder, on günahını siler, on kat derecesini artırır.” (es-Siracü’l-Münir, Beyhakî)
10. “Kim bana bir salâvat getirirse, Allah Teala bu yüzden o kimseye on misli mağfiret eder.” (Müslim, Salât, 70)
11. Ravi: Enes: Rasulullah (sav) buyurdular ki:
"Kim bana (bir kere) salât okursa Allah da ona on salât okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir." Yine Nesâî'de Ebû Talha (ra)'dan gelen bir rivâyet şöyle: "Bir gün Rasulullah (sav), yüzünde bir sevinç olduğu halde geldi. Kendisine: "Yüzünüzde bir sevinç görüyoruz!" dedik. "Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: "Ey Muhammed! Rabbin diyor ki: "Sana salâvat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, selâm okuyan herkese de benim on selâm okumam sana (ikram olarak) yetmez mi?" [Nesâî, Sehv 55, (3, 50)]
12. “Yanında ben zikrolunduğum zaman bana salât etmiyen ateşe girer.” (Ahmet Davudoğlu, Tibyan Tefsiri, c.3, s.460, Akpınar Yayınevi)
13. “Allah Teâlâ benim için iki melek görevlendirmiştir. Ben bir Müslümanın yanında anıldım da bana salâvat getirdi mi, mutlaka o iki melek ona 'Allah seni bağışlasın.' derler. Allah Teâlâ ve diğer melekleri de o iki meleğe cevap olarak 'Amin' derler. Bir Müslümanın yanında adım zikrolunduğunda da bana salâvat getirmedi mi, mutlaka o iki melek: 'Allah seni bağışlamasın.' derler. Yüce Allah ve öteki melekleri de o iki meleğe cevaben 'Amin' derler.” (Hak Dini Kur’an Dili, Elmalılı Hamdi Yazır)
14. “Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları, bana en çok salâvat getirenleridir.” (Tirmizî, vitr, 21)
15. Ravi: Evs İbnu Evs: “Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Cum'a, en hayırlı günlerinizden biridir. Hz. Adem aleyhisselâm(ıntoprağı) o gün yaratıldı, o gün kabzedildi. (Kıyamette Sur'a) o gün üflenecek, sayha da o günde olacak. Öyleyse o gün bana salâvatı çok okuyun. Zira salâvatlarınız bana arzedilir." Orada bulunanlar: "Salâvatlarımız size nasıl arzedilir? Siz çürümüş olacaksınız!" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı." buyurdular.” [Ebû Davud, Salât 207, (1047); Nesâî, Cum'a 5, (3, 91,92)]
16. Ravi: İbnu Mes'ud: Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Yeryüzünde Allah'ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını (anında) bana tebliğ ederler."
Kaynak: Nesâî, Sehv 46, (3, 43)
17. Ravi: Ebû Mes'ud el Bedri: Biz Sa'd İbnu Ubade'nin meclisinde otururken Rasulullah (asm) yanımıza geldi. Kendisine, Beşir İbnu Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Bize Allah Teala Hazretleri, sana salât okumamızı emretti. Sana nasıl salât okuyabiliriz?" diye sordu. Efendimiz (asm) şu cevab verdi:
"Şöyle söyleyin "Allahümme salli ala Muhammed’in ve ala al-i Muhammed, kema salleyte ala İbrahime ve barik ala Muhammed’in ve ala al-i Muhammed’in kema barekte ala al-i İbrahime inneke hamidun mecid. (Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in aline rahmet kıl tıpkı İbrahim'e rahmet kıldığın gibi. Muhammed'i ve Muhammed'in alini mübarek kıl. Tıpkı İbrahim'in alini mübarek kıldığın gibi." (Rasulullah ilaveten şunu söyledi): "Selâm da bildiğiniz gibi olacak"
[Tirmizî dışındaki Kütüb-i Sitte kitaplarında, Ebû Humeyd es-Saidi (ra)'den gelen bir rivâyet şöyle: "Ashab sordu: "Ey Allah'ın Resulü sana nasıl salât okuyalım?" Rasulullah (asm):
"Şöyle söyleyin," dedi: "Allahümme salli ala Muhammed’in ve ala ezvacihi ve zürriyyetihi kema salleyte ala İbrahime ve barik ala Muhammed’in ve ala ezvacihi ve zürriyyetihi kema barekte ala İbrahime inneke hamidun mecid. (Allah’ım! Muhammed'i zevcelerine ve zürriyetine rahmet kıl, tıpkı İbrahim'e rahmet kıldığın gibi, Muhammed'i zevcelerini ve zürriyetini mübarek kıl, tıpkı İbrahim'i mübarek kıldığın gibi. Sen övülmeye layıksın? şerefi yücesin)."
Ka'b İbnu Ucre'den gelen bir rivâyet de şöyle: "Rasulullah (sav) yanımıza gelmişti: "Ey Allah'ın Resulü, sana nasıl selâm vereceğimizi öğrendik. Ama, sana nasıl salât okuyacağız (bilmiyoruz)?" dedik. "Şöyle söyleyin!" dedi: "Allahümme salli ala Muhammed'in ve ala al-i Muhammed’in kema salleyte ala İbrahime inneke hamidun mecid, Allahümme barik ala Muhammed’in ve ala al-i Muhammed, kema barekte ala ali İbrahime inneke hamidun mecid." [Buhârî, Da'avat 33, Enbiya 8; Müslim, Salât 65, 66, 69 (406, 407); Muvatta, Kasru's-Salât 66, 67]
18. “Şüphesiz ki, benim üzerime salâvat getiren kimsenin selâmını almak için Allah bana ruhumu iade eder.” (Ebû Davud, Menasik, 96)
19. “Dua eden kimse Peygamber (asv.)’a salât etmedikçe duası perdelenir, dergâh-ı icabete vasıl olmaz.” (Taberânî, İbn. Mes’ud’dan)
20. “Sizden biriniz Allah’tan bir dilekte bulunduğu zaman evvela O’na, şanına lâyık tarzda hamd-ü sena etsin. Sonra Peygamber (asm)’a salâvat getirsin. Çünkü, bu sûretle arzusuna daha kolay kavuşur.” (Taberânî, İbn. Mes’ud’dan)
21. “Cebrail ile karşılaştığımda bana şöyle dedi: Sana müjde ederim, Allah diyor ki: Kim sana selâm verirse ben ona selâm veririm. Kim sana salât getirirse ben ona salât getiririm.” (Hâkim, Beyhâki)
22. “Hangi bir zümre bir mecliste oturup da Allah’ı anmadan, bana da salât getirmeden dağılırsa, üstlerine Allah’tan bir hasret çöker. Dilerse onları azablardan yarlığar.” (Ebû Davud)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Namaz içinde okumuş olduğumuz salavat-ı şerifeler normal salavat-ı şerife okumuş yerine geçer mi? Efendimiz (asm)'ın buyurduğu, "Bana çokça salavat getiriniz." sözünü yerine getirebilmemiz için günde en az ne kadar salavat-ı şerife getirmemiz gerekir?
- Namazlarda okuduğumuz salavatların kökeni neye dayanır, ilk kim okumuştur?
- Tahiyyat duasından sonra okunan salavatlar farklı mıdır?
- Tesiri yüz bin, yüz milyon olan salavatlar hakkında bilgi alabilir miyim?
- TEBESSÜM GÜLME
- Peygamberimize salavat getirmenin önemi hakkında bilgi verir misiniz?
- SÖZ, KONUŞMA, ÜSLUB
- Peygamber Efendimize salat ve selam göndermek ne demektir; nasıl selam verilir?
- Salat ve selam arasındaki fark nedir?
- SALVELE