Peptit bağları gelişigüzel mi, ilk aminoasit tesadüfen mi olmuş?

Tarih: 14.03.2023 - 16:40 | Güncelleme:

Soru Detayı

Peptit bağlarının uzun bir süre gelişigüzel dizildiğini ve bundan dolayı ilk aminoasitinenzim etkinliği olmadan tesadüfen olduğunu duydum, bu nedir acaba? Peptit bağlarının gelişigüzel dizilmesi ve bundan dolayı ilk aminoasitin tesadüfen olması iddiası doğru mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şimdi onların bu iddiasına yakından bakalım.

Amino Asitler Nedir, Ne İşe Yarar? 

Amino asitler vücudumuzdaki proteinlerin yapıtaşlarıdır. Amino asitler protein yapımı ve hormon sentezi gibi hayati faaliyetler için gereklidir. Amino asitleri normal şartlarda yediğimiz proteinli gıdalardan temin ederiz. 

Peptit bağı nedir ve nasıl meydana gelir? 

Allah’ın sonsuz ilim, irade ve kudretiyle ribozomda protein sentezlenirken; bir amino asidin amino grubuyla, diğerinin karboksilik asit grubundan bir molekül su çıkmasıyla  teşekkül eden yapıyı birbirine bağlayan kimyasal bağdır.

Demek ki iki amino asidin birleşmesi sırasında bir su molekülü açığa çıkar. Bu iki asidi birbirine bağlayan kimyasal bağa peptit bağı denir. 

Moleküller arasında sadece peptit bağı yoktur. Her molekülün meydana gelmesinde görev alan atomlar kimyasal bağlarla bağlanır. Amino asitlerin yapılarına baktığımızda orada da atomlar arasında pek çok kimyasal bağ görürüz. Şekil 1’de bir amino asit modeli görülüyor. Bu kimyasal yapılar tesadüf eseri olabilir mi? Tam aksine, bir gaye ve maksada göre ve ölçülü olarak yapılmış olmaları tamamen sonsuz ilim ve iradenin eseri olduğunu göstermektedir. 

Amino asitler

  • Proteinler, DNA tarafından kodlanan 20 amino asitten meydana gelen düz zincirli, dallanmamış moleküllerdir. Birbirlerine peptid bağlarıyla bağlanırlar.                                                                              

Karboksil grubunun (-COOH) ve amino grubu   (-NH3) yüklü olduğundan tüm amino asitler suda çözünür.

Şekil 2’de glisin amino asidi ile alanin amino asidini meydana getiren atomların her birisi arasında kimyasal bağlar vardır. Bu iki amino asit birleştirilince bir molekül su çıkıyor ve bu iki amino asit peptit bağı ile bağlanarak proteinlerin meydana gelmesine sebep oluyor. Bu bağların tesadüfen meydana gelmesi nasıl mümkün olacak? Bu bağlar bir keçinin veya bir atın bağlanmasından daha basit değildir.  Siz birisini atın tesadüfen bağlandığına ikna edebilir misiniz?

 Şekil 2. Amino asitler ribozomlarda peptit bağları ile bağlanarak proteinlerin meydana gelmesinde görev alır.

          

Buradaki peptit bağı ribozom üzerinde meydana getiriliyor. Öyle iki molekül bir araya gelivermesiyle birleşme olmuyor. Bu birleşme ribozomda oluyor.

Ribozomun meydana gelmesi için genetik yapının yani DNA’nın yaratılması gerekir. Önce DNA’lar yaratılacak, sonra bunlardan RNA’lar sentezlenecektir. RNA’lardan birisi ribozomun yapısında görev alacaktır. Bu ribozom protein sentezi için sitoplazmaya yerleştirilecektir. RNA çeşidinin birisi de sitoplazmada sentezlenmiş olan amino asitleri bu ribozomlar üzerine taşıyacak ve orada DNA şifresine göre istenen proteinlerin yapılması için amino asitler peptit bağlarıyla bağlanacaktır. Bilinen 20 çeşit amino asit vardır. Proteinler DNA şifresine göre bu 20 çeşit amino asitten sentezlenir. Proteinler çok fazla amino asitten meydana gelir. En küçük bir protein yaklaşık 300 amino asidin birleştirilmesiyle hâsıl edilir. Bu 300 amino asidin bir tanesinin bir kolunda bir atom değişikliği olsa, istenenden farklı bir protein ortaya çıkar. Onun için istenen bir proteinin sentezlenmesi çok büyük dikkat ve hassasiyete ihtiyaç vardır.

Peptid Bağının Özellikleri:

1. Kovalent bir bağdır.

2. Bir amino asitin α-karboksil grubu ile diğerinin α-amino grubu arasında bir molekül su çıkışıyla kurulur.

3. Proteinler denatüre olduğunda açılmaz, ancak çok yüksek sıcaklıkta, uzun süre güçlü asit/bazlarla muamele edildiğinde veya enzimatik olarak açılabilir.

  • Bu şekilde oluşan dallanmamış zincire polipeptid denir.

  • Her polipeptidin bir N-ucu ile bir C-ucu vardır.

 

Proteinlerin Primer Yapısı

  • Amino asitlerin peptid bağlarıyla bağlanarak oluşturdukları düz zincirli diziye primer yapı denir.

  • Bu yapıda peptid bağları bulunur.

Sekonder Yapı

  • Polipeptid zincirlerinin çok sayıda hidrojen bağları ile bağlanarak düzenli yapılar şeklinde katlanmasına denir.

  • Hidrojen bağları, bir peptid bağının –CO grubu ile diğer bir peptid bağının –NH grubu arasında kurulur, nonkovalenttir.

Tersiyer Yapı;

  • Birbirinden uzakta olan amino asitler arasında farklı ve çok sayıda bağ kurulur.

  • Hem kovalent hem de nonkovalent bağlar/etkileşimler vardır.

Nonkovalent bağlar:

  • Hidrojen bağları: iki elektronegatif grubun bir H+ atomunu paylaşmasıyla kurulur, ör: OH veya NH ile COO- veya CO

  • Hidrofobik etkileşimler: nonpolar amino asitlerin yan zincirleri arasında kurulur.

  • Elektrostatik (iyonik) etkileşimler: Asidik ve bazik amino asitlerin negatif (-COO- ) ve pozitif (NH+3) yüklü yan zincirleri arasında kurulur.

  • Van der Waals etkileşimleri: Birbirine çok yakın olan gruplar arasındaki çekim kuvvetleridir.

Kovalent bağlar:

  • Disülfid bağı (köprüsü): İki sisteinin –SH grupları okside olarak aralarında –S-S- köprüleri kurulur. Cys - S - S – Cys gibi.

Kuarterner Yapı:

  • Çok sayıda polipeptid zincirinden oluşan bir proteinde, bu zincirlerin her biri önce tersiyer yapı oluşturur, ardından nonkovalent bağlarla birbirlerine bağlanırlar. Allosterik enzimler ve hemoglobin kuarterner yapıya sahiptir.

İlk Amino Asitlerin tesadüfen ortaya çıktığı iddiası

Güya iddia ediliyor ki nasıl olmuşsa olmuş, bir şekilde ilk amino asitler tesadüfen ortaya çıkmış. Artık ondan sonra tesadüfen bu işlem devam etmiş.

Böyle bir iddia ilim adına uydurulmuş bir safsatadan başka bir şey değildir. İlk amino asitin de son amino asitinde meydana gelmesi mutlaka sonsuz bir ilim, irade ve kudreti gerektirmektedir. Çünkü her bir kimyasal bileşik her an ihtiyaca göre yeniden teşkil edilmektedir.

Hiçbir kimyasal bileşik veya yapının devamlılığı söz konusu değildir. Gerek bitkiler, gerek hayvanlar ve gerekse insanlar her an tek hücreden yaratılıyor. Canlılarda ihtiyaç duyulan protein şekli ve sayısı ihtiyaca göre her an değişmekte, o ihtiyaca göre istenen proteinler amino asitlerden yeniden yaratılmaktadır. Görevi biten protein tekrar atom seviyesine kadar parçalanır. Ortaya çıkan elementler tekrar bir başka kimyasal reaksiyonda kullanılır. 

Sonuç:

Tesadüfen hiçbir şey meydana gelmez. Kâinatta her şey Allah’ın sonsuz ilim, irade ve kudretinin eseridir. Her bir varlık son derece planlı ve gayeli yaratılmış haliyle bunu göstermektedir. Allah’ı kabul etmeyenlerin varlıkların meydana gelmesinde ileriye sürdükleri tesadüfen meydana gelme iddiasının bilimsel hiçbir değeri yoktur. Amino asitlerdeki peptit bağları da buna dâhildir.

Kaynak:
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/1002/mod_resource/content/1/6.%20Aminoasitler%20ve%20Peptidler.pdf
(Erişim: 15 Mart 2023)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun