Oruç tutanın günahları bağışlanır mı?
Değerli kardeşimiz,
Konuyla ilgili bir hadis şöyledir:
“Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman 28, Savm 6; Müslim, Sıyam 203, Müsafirîn 175)
Amel ve ibadetlerin makbul olabilmesi için iki önemli şart vardır:
Bunlardan birincisi Allah'a iman; ikincisi, ihlas ve samimiyet. Yani bir işi Allah rızasını gözeterek, karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek yapmak, riya ve gösterişe kaçmamak.
Bu iki husus hadisimizde iman ve ihtisab kelimeleriyle ifade buyurulmuştur.
“İnsan, inanmadan nasıl ibadet eder?” diye bir soru akla gelebilir. Doğrudur. Ne var ki, gerçekten inanmadığı halde inanmış görünüp şu veya bu gerekçeyle birtakım güzel işler ve ibadetler yapanların varlığı da bir gerçektir.
Öte yandan insan, bir şeyin hak ve doğru olduğuna inanır ve yapar. Fakat ihlas ve samimiyetle değil, riya, gösteriş, korku, itibar vs. gibi birtakım geçici gerekçelerle yapar.
Bu tür davranışlar her ne kadar ibadet ve iyilik gibi görünse de onları işleyeni maksadına ulaştırıcı nitelik ve kıvama sahip değildir. Daha açık bir ifadeyle bu davranışlar makbul değildir.
İşte hadisimiz işin çok önemli olan bu yönüne dikkat çekmekte, ramazan orucunu, onun farziyetine, faziletine, faydasına yürekten inanarak ve karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek, yani tam bir ihlas ve samimiyetle tutan kimselerin, geçmiş günahlarından arındırılacaklarını müjdelemektedir.
Alimler "geçmiş günahları" ifadesini küçük günahlar diye yorumlamışlardır.
İmam Nevevi'nin belirttiğine göre bazı fakihler, küçük günah bulunmadığı takdirde ramazan orucunun büyük günahları hafifletebileceğini söylemişlerdir.
"Kim ramazan orucunu tutarsa... " ifadesinden açıkça anlaşılacağı gibi, ramazanın tamamını tutarsa demektir.
Hadisimizdeki müjde, acaba "oruç" denebilecek en az miktarı, söz gelimi, bir günü oruçlu geçiren kimse için de söz konusu mudur? Değildir.
Ancak hadisimizdeki iki şarta uyarak başladığı ramazan orucuna, hastalık vs. gibi meşru bir sebeple devam edemeyenler, başlangıçtaki niyet ve davranışları sebebiyle bu müjdeli hükme dahildirler.
Ayrıca bu ve benzeri bağışlanma müjdeleri sadece günahkârlar için geçerli de sanılmamalıdır. Bağışlanacak günahı olmayan kimseler için de derecelerinin yükselmesine sebeptir. Nitekim peygamberler bu durumdadır.
Buna göre:
- Ramazan orucunu inanarak ve karşılığını Allah'tan umarak tutmak, geçmiş günahlardan arınma sebebidir.
- Allah'a iman etmek ve mükafatını ondan beklemek (ihtisab) her ibadetin sıhhat ve makbuliyet şartıdır. (Riyazü's Salihin - İmam Nevevi Tercüme ve Şerh)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bazı hadislerde geçen "İnanarak ve sevabını Allah'tan umarak" ifadelerini nasıl anlamalıyız? Ummamız ve istememiz gereken tek şey Allah rızası değil midir?
- Sünnetle Yaşamak- 339. GÜN
- Kadir Gecesi ile ilgili namazı kılabilir miyim?
- Nafile olarak teravih namazı kılmak imandandır, anlamında bir hadis var mıdır?
- Peygamber Efendimizin Lisanından Ramazan
- Sünnetle Yaşamak- 344. GÜN
- Teravih Namazı
- Teravih namazının önemi ve teravih namazıyla ilgili soru ve cevaplar...
- RAMAZAN
- Oruç ibadetinin hikmet ve faydası nedir?