Öğlen namazının ilk sünneti 2 rekat mı?

Tarih: 25.10.2024 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Öğlen namazının müekked ilk sünneti hakkında birkaç sorum kafam karıştı.
1. Sorum: Buhari ve Müslim’de İbn-i Ömer (ra.) geldiği üzere iki rekat olarak kılınıyormuş. Yine Müslim’de Aişe annemizden geldiği üzere 4 rekat kılıyormuş. Dolayısıyla kişi muhayyer mi? Öğlenin ilk sünnetini 2 rekatta kılabilir miyim? Aynı sevabı alır mıyım?
2. Sorum: Bazıları diyor ki, öğlen ve ikindi 2 rekat da kılınsa 2+2 yani 2 rekatta bir (s)elam vererek kılınmalıdır. Tek selamda 4 kılınan sünnet namaz yoktur denirse ne dersiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, öğle namazının farzından önce dört rekat sünnet kılınır. Hanefiler bu dört rekatı tek selamla kılar. Şafiler ise iki rekatta bir selam vererek kılarlar.

Öğle namazının sünneti ile ilgili hadis-i şerifler şöyledir:

Abdullah b. Ömer radıyallâhu anhümâ şöyle dedi: 

صلَّيْتُ مَع رسولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ركْعَتَيْنِ قَبْل الظُّهْرِ ، ورَكْعَتيْنِ بعدَهَا

Resulullah aleyhissalatü vesselam ile beraber öğle namazının farzından önce iki, farzından sonra da iki rekat namaz kıldım. (Buhârî, Teheccüd 29, 34; Müslim, Müsâfirîn 104)

 وعَنْ عائِشَة رَضِيَ اللَّه عنْهَا ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كان لا يدعُ أَرْبعاً قَبْلَ الظُّهْرِ

Aişe radıyallâhu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhissalatü vesselam öğle namazının farzından önce dört rekat namaz kılmayı hiç ihmal etmezdi. (Buhârî, Teheccüd 34; Ebû Dâvûd, Tatavvu 1)

Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

كانَ النبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يُصَليِّ في بَيْتي قَبْلَ الظُّهْر أَرْبَعاً ، ثم يخْرُجُ فَيُصليِّ بِالنَّاسِ ، ثُمَّ يدخُلُ فَيُصَليِّ رَكْعَتَينْ ، وَكانَ يُصليِّ بِالنَّاسِ المَغْرِب ، ثُمَّ يَدْخُلُ بيتي فَيُصليِّ رَكْعَتْينِ ، وَيُصَليِّ بِالنَّاسِ العِشاءَ ، وَيدْخُلُ بَيْتي فَيُصليِّ ركْعَتَيْنِ

Peygamber aleyhissalatü vesselam öğle namazının farzından önce benim evimde dört rekat namaz kılar, sonra mescide çıkıp halka öğle namazının farzını kıldırırdı. Daha sonra eve gelerek iki rekat namaz kılardı. Cemaate akşam namazını kıldırdıktan sonra evime gelerek iki rekat sünnet kılardı. Yatsı namazının farzını kıldırdıktan sonra yine evime gelerek iki rekat sünnet kılardı. (Müslim, Müsâfirîn 105; Ebû Dâvûd, Tatavvu 1)

Ümmü Habîbe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resulullah aleyhissalatü vesselam şöyle buyurdu:

: قال رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :

«منْ حَافظَ عَلى أَرْبَعِ ركعَاتٍ قَبْلَ الظُّهْرِ ، وَأَرْبعٍ بَعْدَهَا ، حَرَّمهُ اللَّه على النَّارَ »

“Bir kimse öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekat sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ onu cehenneme haram kılar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu 7; Tirmizî, Salât 200)

Abdullah İbni’s-Sâib radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre;

أَنَّ رسولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كانَ يُصَلِّي أَرْبعاً بعْدَ أَن تَزول الشَّمْسُ قَبْلَ الظُّهْرِ ، وقَالَ :

« إِنَّهَا سَاعَةٌ تُفْتَحُ فِيهَا أَبوابُ السَّمَاءِ ، فأُحِبُّ أَن يَصعَدَ لي فيها عمَلٌ صَالِحٌ »

 Resulullah aleyhissalatü vesselam zeval vaktinden sonra ve öğle namazının farzından önce dört rekat sünnet kılar ve şöyle buyururdu:

“Bu vakit, gök kapılarının açıldığı bir zamandır. O saatte iyi bir amelimin Allah’ın huzuruna çıkmasını isterim.” (Tirmizî, Vitir 16. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 105)

Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre;

أَنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كانَ إِذا لَمْ يُصَلِّ أَرْبعاً قبْلَ الظهْرِ، صَلاَّهُنَّ بعْدَها . رَوَاهُ الترمذيُّ وَقَالَ

 Peygamber aleyhissalatü vesselam öğle namazının farzından önce dört rekat sünnet kılamadığı zaman, onu farzdan sonra kılardı. (Tirmizî, Salât 200. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 106.)

Bu hadisleri nasıl anlamalıyız?

Öncelikle öğle vaktinin değerini belirten hadiste Efendimiz (asm), öğle vaktinin Müslümanların yaptığı güzel amellerin, iyi işlerin Allah’ın yüce huzuruna yükselip ona sunulduğu bir zaman olduğunu ve bu maksatla öğleyin “gök kapılarının açıldığını” belirtmekte, böyle değerli bir zamanda “iyi bir amelinin Allah’ın huzuruna çıkmasını istediğini” söylemektedir.

Şu halde Müslümanlar böyle bir fırsatı kaçırmamalı; öğle vakti girince, öğle namazını, sünnetleriyle birlikte zamanında kılmaya çalışmalıdır.

Öğle namazının sünnetlerine dair meallerini verdiğimiz altı hadisin hepsi de Peygamber Efendimizin (asm) bu namazları hiç aksatmadan kıldığını göstermektedir.

Önce öğle namazının ilk sünnetine dair hadislere bakalım.

Bu hadislerden İbni Ömer tarafından rivayet edilen hadiste Peygamber aleyhissalatü vesselam öğle namazının ilk sünnetini iki rekat olarak kıldığı belirtilmekte, diğerlerinde ise bu namazı dört rekat olarak kıldığı ifade edilmektedir. Öğle namazının ilk sünnetini Efendimizin iki rekat kıldığı, başka kaynaklarda Hz. Âişe ve Hz. Ali tarafından da rivayet edilmektedir. (bk. Tirmizî, Salât 205)

Öğle namazının ilk sünnetinin rekatları hakkında başka yorumlar da yapılmıştır. Bu yorumlardan birine göre, Allah’ın Resulü (asm) bu namazı evinde kıldığı zaman dört rekat, mescidde kıldığı zaman da iki rekat olarak kılmıştır.

Diğer bir yorum da şöyledir:

Hz. Peygamber (asm), dört rekatlı bu namazın iki rekatını evinde, geri kalan iki rekatını de mescidde kılmış, fakat İbni Ömer gibi onun mescidde iki rekat sünnet kıldığını görenler, öğle namazının ilk sünnetinin iki rekat olduğunu zannetmişlerdir. Hz. Âişe ise durumu herkesten daha iyi bildiği için öğle namazının ilk sünnetinin dört rekat olduğunu kesin ifadelerle belirtmiştir.

Ashab-ı kiramın büyük çoğunluğunun bu namazı hep dört rekat kılması, öğle namazının ilk sünnetinin dört rekat olduğunu göstermektedir.

Hz. Âişe’nin hadiste belirttiğine göre Peygamber Efendimiz (asm) öğle namazının dört rekat ilk sünnetini kılamadığı zaman, onu mutlaka kılmak ister ve öğlenin farzından sonra kılardı. Sünen-i İbni Mace’deki daha tafsilatlı rivayete göre Resulullah aleyhissalatü vesselam bu namazı öğlenin iki rekat son sünnetinden sonra kılardı. (bk. İkamet 106)

Öğle namazının farzından sonra kılınan son sünnete gelince:

İbni Ömer ve Hz. Âişe, Peygamber Efendimizin (asm) bu sünneti iki rekat kıldığını belirtmişlerdir. Bunu Hz. Ali de söylemiştir. (bk. Tirmizî, Salât 198)

Ümmü Habîbe validemiz tarafından rivayet edilen hadis ise bir başka uygulamadan bahsetmektedir. Buna göre Resulullah aleyhissalatü vesselam, “Kim öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekat sünneti devamlı olarak kılarsa, Allah Teâlâ o kimseyi cehenneme haram kılar.” buyurmuştur. Ümmü Habîbe radıyallâhu anhâ, bu hadisi Resûlullah Efendimizden duyduğu günden itibaren hep onun tavsiye ettiği gibi kıldığını söylemiştir. (bk. Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 67)

Burada şunu da belirtelim: Allah Teâlâ’nın bir kimseyi cehenneme haram kılması, onu kâfirler gibi ebediyen cehennemde bırakmaması anlamına gelir. Bir kimsenin ebediyen cehennemde kalmaması ise ruhunu Müslüman olarak teslim etmesine bağlıdır. Öğle namazının farzından önce dört, farzından sonra da dört rekat sünneti devamlı kılanlara, dolaylı olarak böyle bir müjde de verilmektedir.

Öğle namazının son sünneti hakkındaki bu farklı rivayetler birbiriyle kesinlikle çelişmemekte, aksine Resulullah Efendimiz (asm) öğle namazının son sünneti hakkında bize iki farklı örnek göstermekte ve âdeta şöyle demektedir:

Öğlenin son sünnetini iki rekat olarak kılarsanız, yeterlidir; böylece benim sünnetimi yerine getirmiş olursunuz; ama dört rekat olarak kılarsanız, bu da benim sünnetimdir; o takdirde daha çok sevap kazanırsınız; durumunuza uygun olanı siz tercih edin!

Buna göre:

- Peygamber Efendimiz (asm) öğle namazının sünnetlerini hiç terketmezdi. Hatta öğlenin dört rekat ilk sünnetini zamanında kılamazsa, bunu farzdan sonra kılardı. Namazlardan önce ve sonra kıldığı sünnetleri çoğu zaman evinde kılardı.

- Öğlenin farzından önce ve sonra dörder rekat sünnet kılanları Allah Teâlâ’nın cehenneme haram kılacağını söyler, böylece o kimselerin mümin olarak öleceklerine işaret ederdi.

- Öğle vaktinde, dua ve ibadetlerin kabul edilmesi için sema kapılarının açıldığını belirtir; o vakitte yaptığı bir ibadetin Cenab-ı Hakk’a arzedilmesini isterdi. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 1115-1120)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 48
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun