Uhud ve Bedir ashabının isimlerini zikrederek yapılan duanın fazileti nedir?
Değerli kardeşimiz,
Kendisinden istiğase edilen kimse salih ve mü'min değilse, ister gaib olsun kendisinden istiğase etmek caiz değildir. Fakat salih bir kul olursa, huzurunda veya kabri başında olursa, şefaat dilemek maksadıyla ondan istiğase etmek caizdir.
Çünkü ölü olan kimse her ne kadar berzah alemine intikal etmiş ise de kendisine has bir hayatı vardır. Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
"Peygamberler kabirlerinde diridirler." (İbn Mâce, Cenâiz 65)
Peygamberlerin, mezarlarında diri olduklarına bir delil de, Hz. Peygamber (asm), mir'ac sırasında Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlerin ruhlarıyla buluşması ve semada karşılaştığı her peygambere selam verdikçe, Peygamberimiz (asm)’in selamını almasıdır. Yine Bedir savaşında ölmüş müşrikler hakkında da şöyle buyurdular:
"Siz bunlardan fazla işitmezsiniz; ancak cevap veremezler."
Ehli tasavvufa göre makam sahibi olan bir veli, ister ölü ister uzakta olsun ondan istiğase edilir. O yardım etme yetkisine sahiptir. Özellikle ehli tasarrufun yardımı dünyada olduğu gibi dünyadan göç ettikten sonra da vardır, devam eder.
Vesile ise, demin dediğimiz gibi, gayeye yetişmek için vasıta olarak kullanıları şeydir. Bunların çeşitleri vardır:
1. Cenab-ı Allah'ın isimlerini vesile kılıp tevessül etmek: İbni Mace, Hz. Aişe'den şunu rivayet etmiştir: Hz Peygamber bir duasında şöyle buyurdular:
"Allah'ım, temiz, hoş ve mübarek ismin hakkı için senden istiyorum.”
2. Kendisiyle tevessül edilen zatın duasını vesile kılıp istemek.
3. Büyük ve salih kimsenin zatını vesile kılmak suretiyle tevessül etmek: Mesela, "Allah'ım şu dileğim yerine gelmesi için Peygamberi veya Ebu Bekir'i vesile kılıyorum." demek gibi, Hz. Ömer (ra) yağmur duasında Hz. Abbas'ı (Peygamberimizin amcası) vesile kılarak şöyle dua etti:
"Allah'ım, biz Peygamber'in amcasını sana vesile kılıyoruz, bunun için bize yağmur yağdır.” (Buhari).
4. İşlenen salih amelleri vesile kılarak tevessül etme: Mesela, "Allah'ım, senin için eda ettiğim şu hac veya şu ibadeti sana vesile kılıyorum; şu musibetten veya şu beladan beni kurtar." demek gibi.
Yukarıda saydığımız vesile çeşitleri İslam'da mevcuttur. Bunu inkâr etmek mümkün değildir. Vesile edinilen kimsenin vesile edenden üstün olması gerekmez. Hz. Peygamber (asm) Umre'ye gitmek için izin isteyen Hz. Ömer'e: "Kardeşim, bizi duadan unutma.” dedi. Hem de Veysel-Karani'nin kendisine dua etmesi için Hz. Ömer'e emir verdi.
Buna göre Allahın sevgili Kulları olan Bedir ve Uhud Ashabının ismini okuyarak onları vesile etmek de dinen caizdir.
ASHAB-I BEDİR'İN FAZİLETİ
1. Bedir Savaşı'na katılanların cennetlik olduklarını bizzat Resulü Ekrem Efendimiz müjdelemişlerdir.
2. Savaşın seyri sırasında kendilerine Allah tarafından gönderilen meleklerin de katıldığı Kur'ân'da bildirilmiş olup bu onlar için ayrıca bir fazilet sebebidir.
3. Ehli kemâl bazı zevatın beyanına nazaran evliyâullahdan pek çoğu velilik makamına Bedir ehlinin mübarek isimlerini okumaya devam etmekle nail olmuşlardır.
4. Birçok hastalığa tutulan kimsenin Bedir ehlinin mübarek ismini zikr ederek bu vesile ile şifa taleb edip lütfü ilâhiye mazhar olarak hastalıklarından kurtuldukları rivayet edilmektedir.
5. Ehli irfan bir zat: "Hasta bir kimsenin başına elimi koyup halis bir niyyetle Bedir ashabının adını okuduğumda mutlak şifa hâsıl olmuştur. Hatta hastanın eceli dahi gelmişse en azından rahatsızlığı hafiflemiştir." demektedir.
6. Bazıları da: "Duadan önce Bedir ashabının isimlerinin okunmasının duânin sür'atle kabulüne vesile olduğunu" söylemişlerdir.
Cafer b. Abdullah şöyle diyor:
"Babam bana Peygamber (asm)'in bütün ashabını sevmemi vasiyet eder ve şunu ilave ederdi:
'Ey canım yavrum, Bedir ashabının adı zikr edilince duâ kabul olunur, bu mübarek isimleri zikreden kulu, ilâhi rahmet; bereket gufran ve rızâ-ı İlâhî kuşatır. Bu isimleri okuyarak hacetde bulunanın dileği mutlaka yerine getirilir...' "
7. "Ehli Bedrin üzerinde bulundurmak, okumak, hıfzetmek, düşman üzerine nusret, düşmanların şerrinden vikayet ve yangın ve hırsız ve boğulmaktan sıyânet ve veba ve tâûn ve cünûn ve emrazı sâireden himayet ve zevali fark ve husûlu gına ve vefâi duyûn ve güfrânü zünûb ve keşfi kürûb ve tenviri kulûb velhâsıl cemîi matâlibi dünyeviyyeye ve mekâsıdı uhreviyyeye vusul ve celbi menfaii âlakiyye ve enfüsiyye ve ins ve cinnin mazaratlarını defetmek ve merâtibi dünyeviyyeye nail olmak için iksiri mücerreb olduğuna Meşihât-ı İslâmiyye tarafından mücahidini Islamiyyeye hediye olunmuştur."
Şu kadar var ki: Bu mübarek isimlerin okunuşu sırasında herbirinin adı söylenince, Radıyallahü anh "Allah ondan razı olsun" demek lazımdır. Şüphe yok ki Peygamberimiz (asm)'in adı söylenince "Sallallahü Aleyhi ve Sellem" denecektir. Zira bu edebe riayet etmek, maksadın daha kısa zamanda elde edilmesinde vesiledir.
Aynı durum Uhud Ashabı için de geçerlidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kuran-ı Kerim kaç kıraat üzere okunabilir?
- CANLI VE CANSIZ BİR MAHLUKTAN İSTİĞASE EDİP MEDED UMMAK VEYA ONU VESİLE KILMAK, CAİZ Mİ, DEĞİL Mİ? CAİZ DEĞİLSE ŞİRK SAYILIR MI?
- Allah'tan başkasından yardım istemek, dua ederken vesile kılmak, evliyalardan medet istemek hakkında bilgi verir misiniz?
- İSTİĞÂSE (Himmet / Yardım İstemek)
- Ashab-ı Bedir'in (Bedir savaşına katılan sahabelerin) isim listesi ve bunu okumanın fazileti hakkında bilgi verir misiniz?..
- "Senden falanın hakkı için, nebiler ve resuller hakkı için istiyorum" diye dua etmek mekruh mu?
- Teberrük, eşyadan bereket ummak caiz midir?
- Tevessül, Allah'ın hayatta olmayan diğer kulları için de geçerli midir?
- Peygamberimiz beddua etmiş midir?
- Ölülerle tevessülün caiz olduğunu söyleyenler kimlerdir?