Allah gayb bilgisini kimseye açmaz mı?

- Birisi, bir ayette Allah’ın gayb bilgisinin kimseye açılmayacağını söylediğini dolayısıyla Peygamberlerin de gaybı bilemeyeceğini ve gaybden verdikleri haberlerin doğru olmayacağını iddia etti.
- Böyle bir ayet var mı?

Değerli kardeşimiz,

Gayb Bilgisi

Öncelikle ifade edelim ki, ilgili ayetlerin tamamını hatta Kuran’ın tamamını okumadan ve hakikatiyle anlamadan Kuran hakkında hüküm vermek caiz olmaz, Allah korusun hep sapma hem de saptırma durumuna düşülebilir.

İlgili ayetlerde önce, "Allah’ın gayb bilgisini kimseye açmayacağı" hemen devamındaki ayette ise "razı olduklarına açacağı" açık ve net olarak haber verilir.

Unutmamak gerekir ki, peygamber de olsa vahiy meleği de olsa, Allah bildirmedikçe elbette kimse gaybı bilemez. Ancak Allah bildirirse onlar da bilirler ve bildirirler.

İlgili ayetler ve mealleri şöyledir:

عَالِمُ الْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلٰى غَيْبِهٖٓ اَحَداًۙ

اِلَّا مَنِ ارْتَضٰى مِنْ رَسُولٍ فَاِنَّهُ يَسْلُكُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهٖ رَصَداًۙ

لِيَعْلَمَ اَنْ قَدْ اَبْلَغُوا رِسَالَاتِ رَبِّهِمْ وَاَحَاطَ بِمَا لَدَيْهِمْ وَاَحْصٰى كُلَّ شَيْءٍ عَدَداً

Gaybı O bilir, gizlisini kimseye açmaz;

Ancak elçi olarak seçtiği başka. Allah, bu elçilerin her türlü durumlarını ilmiyle kuşattığı ve her şeyin sayısını belirlediği halde, rablerinin mesajlarını tebliğ ettiklerini ortaya çıkarmak için onların önlerinden ve arkalarından gözcüler gönderir. (Cin, 72/26-28)

Bir zaman namaz kılmayan birine, "Neden namaz kılmıyorsun?" demişler, o da Allah “Namaza yaklaşmayı!..” dediği için kılmıyorum diye cevap vermiş. Bunun üzerine "Ayetin devamını oku." demişler, "Devamını bilmiyorum.", demiş.

Ayetin devamında, “sarhoşken” ifadesi ver.

Demek ki, Kuran ve onun açıklaması olan sünneti bilmeden hüküm vermek, çok büyük hatalara neden olabilir, kendisi sapıttığı gibi nicelerinin de sapmalarına neden olabilir.

Sayısal Mucize

Bu vesileyle, Allah’ın sonsuz ilminden bahseden Cin suresinin 26-28. ayetlerinde geçen ifadelerin gösterdiği sayısal mucize tablosunu maddeler halinde göstermeye çalışalım:

Ayette “Her şeyi bir bir saymıştır” mealindeki “Ehsa = saydı” fiilinin ismi faili / öznesi "Muhsi" (sayan)'dir. Bu kelime Allah’ın "Esmau’l-hüsna" - 99 güzel isimleri” arasında da yer almaktadır. Bunun ebced değeri: 148’dir.

Bu konuyu işleyen ilgili ayetlerin önemli kelimelerinin riyazi makamı ve tekrar sayısı, "Muhsi" isminin ebced değerine göre tanzim edilmiştir. Şöyle ki:

1. Muhsi kelimesinin ebced değeri: 148’dir.

2. "Gaybı bilen" mealindeki Allah’ın "Âlimu’l-ğayb" ism-i celilinin ebced değeri: 1184 olup 8x148’dir.

3. Resul kelimesinin ebced değeri: 296 olup 2x148’dir.

4. Bu ayetten sonra gelen Müzzemmil suresinin ilk ayetinin ilk kelimesi “Ya eyyuhe’l-Müzzemmil”dir. Bütün Kuran’da yalnız burada zikredilen “el-Müzzemmil” kelimesinin ebced değeri: 148’dir.

5. “el-Müzzemmil” kelimesinin başında yer alan “Eyyuha” çağrı edatının buradaki tekrar sayısı da: 148’dir.

6. Bu kelimenin bulunduğu ayetin Kuran’daki tertip sırası: 5476 olup 37x148’dir.

7. Surenin ilk kelimesi olan “Ya eyyuha”nın ebced değeri: 37’dir. Bu sayı

148’in 1/ 4’tür. İşte bu kelimenin ebced değeri (37) ile tekrar sayısının (148) çarpımı 5476’dır. Az önce ifade edildiği gibi, Kuran’ın başından buraya kadar geçen tüm ayetlerin sayısı: 5476 olup 37x148’dir.

8. Bu ayet Mekke’de vahyin ilk döneminde inmiştir. Buna göre, Kuran’da söz konusu ayetten önce yer alan, dört binden fazla ayet, bu ayetten sonra indirilmiştir. Buna rağmen, bu ayetin "Muhsi" isminin riyazi makamına (148) uygun böyle bir yere yerleştirilmesi, Allah’ın sonsuz ilmine ve her şeyi tek, tek saydığına dair mucizevi gerçeğin silinmez bir mührüdür. Vesvesenin oluşturduğu tortulara karşı “...Siz ilimden çok az bir şey verilmiştir.” (bk. İsra, 17/85) mealindeki ayeti okumak Kuran’a karşı takınması gereken en edepli bir tavırdır.

Bu tevafuklar, Allah’ın her şeyi ölçüyle, sayı ile düzen içinde yarattığına dair dikkat çekici bir işaret taşır.

Bir şeyde tevafuk varsa, o küçük bir emaredir ki, onda kasıt ve irade vardır. Hele birçok yönden tevafuk olursa, bu açık bir delalet olur ki o iş rastgele değil, ilahi bir maksatladır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet