Kamu hakkı şehitliğe zarar verir mi?
Kamu hakkını yiyen birinin şehitliğine zarar vereceğiyle ilgili bir hadis duydum, doğru mu?
Kamu hakkı nedir, hangi konularda kamu hakkı olur?
Değerli kardeşimiz,
Şehitlik gibi yüce bir mertebeye ulaşmak, İslam'da büyük bir önem taşır. Ancak, şehitliğin kabulü ve ahiretteki derecesi, kul hakkı ve kamu hakkı gibi önemli hususlara bağlıdır.
Peygamberimiz (asm)'in bir savaşta şehit olan bir sahabe için, devletin malı olan bir elbiseyi çaldığı için cehennemde olduğunu söylediği rivayeti bulunmaktadır. Bu durum, kamu malına zarar vermenin ve kul hakkı ihlalinin şehitlik mertebesini etkileyebileceğine işaret eder.
Hayber’in fetih günüydü. Müslümanlar o gün, büyük bir zafer elde etmişlerdi. Zaferin ardından sahabiler Sevgili Peygamberimiz (asm)’ın yanında, canlarını feda eden şehitleri bir bir anıyorlardı. Birinin adı zikredildiğinde Peygamber Efendimiz (asm), o kişi hakkında şöyle buyurdu: كَلَّا إِنِّي رَأَيْتُهُ فِي النَّارِ فِي بُرْدَةٍ غَلَّهَا “Hayır! Ben onu kamu malından çaldığı bir hırka ile cehennemde gördüm.” (1)
Allah Resulü (asm) bu sözleriyle bizlere; kamu hakkını çiğnemenin Allah yolunda ölen bir kimsenin şehitlik derecsine zarar verecek ölçüde büyük bir günah olduğunu haber vermektedir.
Kamu hakkı nedir?
Kamu hakkı; ‘Hukukullah’tır; Allah’ın hakkıdır, Rabbimizin bizlere emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak, Müslüman olmanın bir gereğidir. Kamu hakkına ihanet etmek; sadece bir haksızlık değil, aynı zamanda bir zulümdür.
Kamu malı ise; topyekûn bir milletin ortak menfaat alanıdır. Hiç kimse bu mallar üzerinde şahsi ve keyfi bir tasarrufta bulunamaz. Kamu malı; sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin, bütün muhtaçların, garip gurebanın da hakkıdır.
Kur’an-ı Kerim’de ‘Gulûl’ olarak isimlendirilen hazine, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına el uzatmak; insanı dünyada zillete, ahirette büyük bir azaba sürükleyen ağır bir vebal, büyük bir günahtır.
Nitekim Yüce Rabbimiz, “…Kim, kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir...” (2) buyurmaktadır.
Kimi zaman görsel ve yazılı yayın organlarında gündeme gelen, kimi zaman dijital mecralarda dillendirilen, kimi zaman da insanlar arasında sohbet konusu olarak geçen kamu hakkı ihlallerini ve yüce dinimiz İslam’ın bu konuya bakışını bir kez daha hatırlayalım.
Hazine, vakıf, dernek malalrı kamu hakkı mı?
Hazineye, vakıflara, derneklere, kamu kurum ve kuruluşlarına ait menkul veya gayrimenkulleri zimmete geçirmek, işgal etmek ya da vasıflarını değiştirerek gayr-i meşru kazanç sağlamak ateşten bir korla karnı doldurmaktır.
Bu hususta Resul-i Ekrem (asm)’in uyarısı gayet açıktır:
“Hiç kimse hakkı olmayan bir karış toprağı bile almasın! Eğer alırsa, kıyamet gününde Allah yedi kat yeri onun boynuna dolar.” (3)
Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır.
Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik vermek, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmak, hak hukuk tanımamaktır, günahtır. Yaptığı iş karşılığında aldığı ücretten başka, hak etmediği bir ücret talep etmek harama el uzatmaktır.
Sevgili Peygamberimiz (asm) bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır:
“Bir kimseyi bir işte görevlendirip yaptığı işin karşılığı olarak ona bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey emanete hıyanettir.” (4)
Hediye ve torpil kamu hakkına girer mi?
Hediye kisvesine bürünen her türlü çıkar ilişkisi, cehennem ateşinden bir parçadır.
Dijital mecralarda, yazılı ve görsel medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle manipülasyon yaparak kamuyu zarara uğratmak haramdır. Bir kişinin yapabileceği bir iş için birden fazla kişiyi işe almak kamu kaynaklarını israf etmektir.
Torpil yapmak ve yaptırmak, adam kayırmak ve kollamak, gençlerimizin hayallerini çalmaktır.
Bir takım kanuni boşluklardan yararlanıp adeta gayrimenkul mafyası oluşturarak kamunun ve şahısların malına haksız yere el koymak, sahte belgeler ve yalan beyanlarla bunları haksızca ele geçirmek haramdır, zulümdür.
Elektrik ve su kaçağı kamu hakkı mı?
Elektrik ve suyu kaçak kullanmak, toplumun tamamının malına el uzatmaktır, haramdır.
Devletin; tarımda, hayvancılıkta ve ticarette verdiği destekleri amacı dışında kullanmak, kamu hakkını ihlal etmektir, günahtır.
Daha fazla destek almak için olmayan tarlaları varmış gibi beyan etmek ya da vasıfsız tarlaları vasıflı göstermek, büyük bir haksızlıktır, zulümdür.
Değeri düşsün diye çiftçinin ürününü tarlada bekleterek gerçek fiyatının altında almak, fiyatlar artsın diye karaborsacılık ve stokçuluk yapmak, haksız yere milletin malına el koymaktır, haramdır, günahtır.
Yalan beyan ile alınan kamu hakkına girmek mi?
İhtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almak, ailesinden kalan maaşı alabilmek için resmiyette boşanıp gerçekte birlikte yaşamaya devam etmek, ateşten gömlek giymektir.
Naylon fatura ile vergi kaçırmak, sahte belgelerle mal beyanını düşük göstermek haramdır, günahtır.
Engelli muafiyetinden yararlanılarak alınan aracı amacı dışında kullanmak, vergi imtiyazını istismar edip bunu bir rant kapısına çevirmek kamu hakkını gasp etmektir, haramdır.
Menfaat elde etmek için rüşvet alıp vermek ise Allah’ın lanetine müstahak olmaktır.
Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), لَعْنَةُ اللّٰهِ عَلَى الرَّاشِى وَالْمُرْتَشِى “Allah’ın laneti, rüşvet verenin de alanın da üzerine olsun.” buyurmaktadır. (5)
Çevre kirliliği komu hakkı mı?
Doğal kaynakları kirletmek, ormanları tahrip etmek, çevreyi koruma yükümlülüğünü yerine getirmemek de kamu hakkının ihlalidir.
Vergi kaçırmak kamu hakkı mı?
Devletin topladığı vergiler, kamu hizmetlerinin finansmanı için kullanılır. Vergi kaçırmak, devletin hizmetlerini aksatarak dolaylı yoldan tüm toplumun hakkını yemek anlamına gelir.
Kamu malında cehennem azabı mı var?
Peygamber Efendimiz (asm) şu uyarısını, sürekli aklımızda, kalbimizde, vicdanımızda ve hayatımızda açık tutalım:
“Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.” (6)
Unutmamamız gerekir ki, Allah her şeyin en doğrusunu bilendir. Bizim görevimiz, O'nun rızasını kazanmak için elimizden geleni yapmak, kul ve kamu hakkına riayet etmek ve her zaman dürüst ve adil olmaya çalışmaktır.
Dipnot:
1) Müslim, İman, 182.
2) Âl-i İmrân, 3/161.
3) Müslim, Müsâkât, 141.
4) Ebû Dâvûd, Harâc, fey’ ve imâre, 9,10.
5) İbn Mâce, Ahkâm, 2.
6) Buhârî, Farzu’l Humus, 7.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Vergi kaçırmak günah mı, kul hakkı olur mu?
- Kamu kurumunda tanıdıklara iltimas geçilmesi, kolaylık gösterilmesi caiz midir?
- İslam dinine göre, vergi vermenin ve fatura kesmenin hükmü nedir?
- Zekat vergi yerine geçer mi? Vergi vermek yerine hayır yapılsa olur mu?
- Şahsi araca ticari araç fişi kesmek, kazancı haram eder mi?
- Görevlinin, ücret dışında alacağı her şey emanete hıyanettir, hadisini açıklar mısınız?
- Fiş kesmeyerek vergi kaçırma ve kazancın haram olması hakkında bilgi verir misiniz?
- Vergi iade için yatırılan faturalarda bizim olmayan faturaları almamız doğru mu? Biz alışverişlerimizde fatura almazsak o iş merkezi de vergisini eksik verirse biz de vebal altına girer miyiz?
- Yalan beyan ile vergi kaçırmanın hükmü nedir?
- Vergi kaçırmak caiz mi? Sadaka olarak verilen para vergi yerine geçer mi?