Hayırlı evlat nasıl olur?

Tarih: 13.03.2025 - 11:59 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hayırlı evlat olmak kabir azabından kurtarır diye duymuştum. O zaman ben nasıl hayırlı bir evlat olabilirim?
- Neler yapmam veya nelere dikkat etmem gerekiyor hayırlı evlat olmak için?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Hayırlı evlat olmak”, her açıdan çok önemli bir kavram olup sadece bu dünyada değil, ahirette de kişiye çok büyük manevi kazançlar sağlar. Çünkü Allah için anne ve babaya yapılan hürmet ve muhabbet, Allah’ın muhabbetine aittir.

Hayırlı evlat olmak, sadece anne ve babaya karşı olan dünyevi ve uhrevi sorumlulukları yerine getirmekle değil, aynı zamanda onlara karşı hürmet, merhamet, sevgi, sabır ve anlayışla yaklaşmakla ilgilidir.

Bediüzzaman Hazretleri bu çerçevede hayırlı evladı şöyle anlatır:

“Hem, peder ve valideyi şefkat ile teçhiz eden ve seni onların merhametli elleriyle terbiye ettiren hikmet ve rahmet hesabına onlara hürmet ve muhabbet, Cenab-ı Hakk'ın muhabbetine aittir. O muhabbet ve hürmet, şefkat, lillah için olduğuna alâmeti şudur ki: Onlar ihtiyar oldukları ve sana hiçbir faydaları kalmadığı ve seni zahmet ve meşakkate attıkları zaman daha ziyade muhabbet ve merhamet ve şefkat etmektir."  

"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara 'Öf!..' bile deme; onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: 'Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.!'." (İsra, 17/ 23, 24)

ayeti, beş mertebe hürmet ve şefkate, evladı davet etmesi, Kur’ân’ın nazarında valideynin hukukları ne kadar ehemmiyetli ve ukukları ne derece çirkin olduğunu gösterir."

"Madem peder kimseyi değil, yalnız veledinin kendinden daha ziyâde iyi olmasını ister; ona mukabil, veled dahi pedere karşı hak dâvâ edemez. Demek vâlideyn ve veled ortasında fıtraten sebeb-i münâkaşa yok. Zîrâ münâkaşa, ya gıpta ve hasedden gelir. Pederde oğluna karşı o yok. Veya münâkaşa, haksızlıktan gelir. Veledin hakkı yoktur ki, pederine karşı hak dava etsin. Pederini haksız görse de, ona isyan edemez. Demek, pederine isyan eden ve onu rencide eden, insan bozması bir canavardır.” (Sözler, 32. Söz, Üçüncü Mevkıf, s. 638, Envar 2006)

Bu çerçevede hayırlı evlat olmanın birkaç temel unsuru şöyle sıralayabiliriz:

Anne ve Babaya Hürmet ve Muhabbet

Hayırlı evlat olmak demek; anne-babaya karşı sürekli sevgi ve hürmet göstermek, sözlü ya da davranışlarımızla kırıcı olmamak. Kuran’da anne ve babaya karşı en güzel muamelenin yapılması çok vurgulanmıştır. Mealini verdiğimiz ayette “Onlara ‘öf’ bile deme!” (bk. İsra, 17/23) emriyle, anne ve babaya karşı duyulacak olan hürmet  ve muhabbet çok net bir şekilde ifade edilir.

Onların Dilek ve İsteklerini Göz Ardı Etmemek

Anne ve babanın dileklerini dikkate almak. Eğer onlar bir konuda sizi yönlendirdiyse, bunun doğru olabileceğine inanarak dikkate almak ve onları kırmamaya özen göstermek önemlidir.

Elbette, dinî ya da ahlaki bir meselede anne ve babanın yanlış yönlendirmeleri olursa, bunu nazik bir şekilde düzeltmek de evlatlık görevidir, fakat bu bile saygılı ve anlayışlı bir şekilde yapılmalıdır.

Onlara Hizmet Etmek

Anne ve baba ihtiyar olduklarında onlara yardımcı olmak, gerek maddi gerekse manevi olarak yanlarında olmak. Onlar zor durumda olduğunda, fiziksel ve duygusal olarak yanlarında olmak çok önemlidir. Ayrıca onların sağlığına dikkat etmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak da bir hayırlı evlat olmanın gereğidir.

Onlarla İyi İletişim Kurmak

Onlarla düzenli ve sağlıklı bir iletişim içinde olmak. Hangi yaşta olursa olsun, anne ve babanın fikrini almak, onların düşüncelerini paylaşmak, zaman zaman onlara vakit ayırmak, sohbete katılmak, onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Bu da onların seninle olan ilişkisini daha güçlü kılar.

İyi Ahlak ve Davranışlar Sergilemek

Anne ve baban, senin davranışlarını örnek alır. İyi bir ahlakla yaşamak, doğru olanı yapmak, insanlara karşı dürüst ve adil olmak, anne ve babanın emeklerini boşa çıkarmamak anlamına gelir. Onların seni nasıl yetiştirdiği, senin de toplumda nasıl bir insan olmanı sağladığının bir göstergesidir.

Sabır ve Hoşgörü

Bazen anne ve baba, yaşlandıkça daha duygusal ya da sabırsız olabilirler. Onlara karşı sabırlı ve hoşgörülü olmak, onları anlamaya çalışmak, evlatlık görevini en güzel şekilde yerine getirmenin bir yoludur. Onlar her zaman doğru kararlar veremeyebilirler, ama onları anlamak ve saygı göstermek gerekir.

Onlara Duada Etmek

Onlar adına hayırlar yapmak: Anne ve babana sağlıklı uzun bir ömür dilemek, günahlarının affını istemek, onların ölümünden sonra da dua etmeye devam etmek onların kalplerini mutlu eder. Kur’an ve Peygamber Efendimiz (asm) anne ve babaya dua etmenin büyük sevap olduğunu vurgulamışlardır.

Bu konuda soru soran bir sahabiye Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdular.

“Evet, onlara dua eder günahlarının bağışlanmasını dilersin; vasiyetlerini yerine getirirsin; akrabasını koruyup gözetirsin; dostlarına da ikramda bulunursun.” (Ebu Davud, Edeb 120)

Onların Akrabaları ile İlgilenmek

Diğer bir ifadeyle onlar sayesinde kendileriyle akrabalık bağı kurulan kimseleri görüp gözetmek. Baba tarafından amcalar, amca çocukları ve diğer yakınlar; anne tarafından dayılar, dayı çocukları ve diğer yakınlar bizim akrabamızdır. Onlarla anne ve babamız sayesinde akraba olmuşuzdur.

Bu akrabalığı devam ettirmek bizim görevimizdir. Gerektiğinde yardımlarına koşmak, zaman zaman hatırlarını sorup gönüllerini almak anne ve babamıza duyduğumuz sevgi, saygı ve bağlılığın bir göstergesidir.

Ana ve Babanın Dostlarına İyilik ve İkram Etmek

Anne ve babanın devamlı görüşüp konuştuğu, kendilerine yakınlık duyduğu kimseler; huyları, hayat görüşleri ve bazı alışkanlıklarıyla bize ana ve babamızı hatırlatırlar. Ana ve baba dostlarını görünce, ebeveynimizi görmüş gibi oluruz. Onlara iyilik etmekle, artık kendilerine ikramda bulunma şansını yitirdiğimiz ana ve babamıza ikram etmiş gibi oluruz.

Bu konuda dikkat etmeniz gereken en önemli şey, yapılan hizmetlerin ve davranışların Allah için olması, samimiyetle ve kalpten olmasıdır. 

Unutmayalım ki, onların en büyük arzusu, bizim mutlu ve huzurlu bir hayat sürmemizdir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun