Dindarlığı tanrıya insanlığı bana, sözü doğru mu?

- "Dindarlığınızı Tanrı'ya gösterin, bana insanlığınız lazım" sözünü nasıl anlamalıyız?
- Bu söze katılıyor musunuz?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki, İslam dininin üç temel direği vardır:

İman, ibadet ve ahlak.

İslamiyet’i bir ağaca benzetirsek iman onun kökleri, ibadetler ise gövdesi, güzel ahlak ise meyvesidir. Yani üçü de birbirinden ayrılmaz bir bütündür.

Bu söz, muhtemelen dindarlığı yalnızca taklidi bir şekilde yerine getirilen ibadetler veya dini bazı kutlamalar olarak algılayanlara karşı, esas olanın iman, ibadet ve ahlakın birlikte yaşandığı bütünü vurgulamak için kullanılmıştır. Yani dindarlığı insanlıktan ayırmak değil, dindarlığın sadece ritüellerle sınırlı olmadığını, insanlar arası ilişkilerde de kendini göstermesi gerektiğini kabul etmek anlamına gelir.

Bir başka anlamı ise, dinin kişiler arası ilişkilere bakan yönü öncelikle Allah korkusu ve sevgisinden kaynaklanan güzel ahlaktır. Kişi dindar olduğunu ve Allah’ın rızası için çalıştığını söylüyor ve vurgulamak istiyorsa, inandırıcı olması için bunu öncelikle güzel ahlakı ile göstermesi lazım.

Bu çerçevede Bediüzzaman Hazretleri şunu söyler:

“Biz ahlak-ı İslamiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalatını efalimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslamiyete girecekler.” (bk. Hutbe-i Şamiye, s. 22)

Yani Müslümanlar, İslam'ın ulvi hakikatlerini güzel yaşayıp hayatlarına mal etse, fiil ve davranışlarıyla da tam temsil edebilselerdi, sair dinlere tabi olan insanlar dalga dalga İslam'a dehalet edeceklerdir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet