Bilim ve din çelişirse ne yapacağız?

Tarih: 29.02.2024 - 11:41 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Diyelim ki Müslüman bir bilim insanı, dünyanın en saygın ve prestijli üniversitelerinin/bilim merkezlerinin birinde, evrim konusunda çalışıyor; ve bu çalışmaları yaparken, tüm insanlığın soyunun Hz. Âdem ve Hz. Havva'dan gelmesinin imkansız olduğu ve insanların maymundan evrildiği sonucuna varıyor. Bu çalışma, dünyanın diğer tüm bilim adamları tarafından da kabul görüyor.
- Şimdi, böyle bir durumda ne yapacağız?
- Eğer tevil etmeden "Evrim teorisi doğruymuş, Hz. Adem'in ilk insan olduğu da doğru değilmiş" diye kabullensek, dinden çıkacağız. Eğer ayet ve hadisleri tevil edip evrimi onaylarsak, bu sefer de 1500 yıllık İslam tarihindeki neredeyse tüm müfessir ve alimleri yalancı çıkarmış olacağız. Onlara olan güven sarsılacak.
- Her ikisini de yapmayıp bilimi reddetsek, bu sefer de ecnebilerin "cahil, yobaz, bilim karşıtı Müslüman" algısını haklı çıkarmış olup, bilime şeytan gözüyle bakacağız ki, bu devirde bilimi reddetmek intihardır.
- Ayrıca, velev İslam dininin bilimle çeliştiği bir duruma rastlayan bir kimse dinden çıksa, neden sorumlu olacak? O adamın suçu ne?
- Yanlış anlamayın sakın, bunların sadece bir "diyelim ki"den ibaret olduğunu biliyorum ve niyetim kötü değil. Sadece merak ettiğim için soruyorum.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu tip meseleler ve sorular yeni değildir. İslamiyet’in geldiği yaklaşık 1450 yıldan beri benzer sorular gelmiş ve İslam âlimleri bunlara cevap vermiştir.

Siz soruyu soruyor cevabını da kendinize göre veriyor ve bir çıkmaza giriyorsunuz. Sorularımızı ehline sormalı ve cevabını da onlardan almalıyız.

Sorunuz şu:

- Bilim ve din çelişirse ne yapacağız? Tüm insanlığın soyunun Hz. Âdem ve Hz. Havva'dan gelmesinin imkânsız olduğu ve insanların maymundan evrildiği sonucuna varıyor.

Cevap:

Bazı kimseler, tüm insanlığın soyunun Hz. Âdem ve Hz. Havva'dan gelmesinin imkânsız olduğu ve insanların maymundan evrildiği sonucuna varsalar, bunun bir Müslümanın yanında hiçbir kıymeti yoktur. Bir paçavradan ibarettir. Çünkü ilk insanın doğrudan topraktan ve en mükemmel şekilde yaratıldığı ile ilgili ondan fazla ayet vardır. Bunda müsterih ol. Endişeye mahal yok. Bilimin de böyle bir şey dediği yok. O düşünce ateistlerin hezeyanlarından başka bir şey değildir.

Şu sözünüz de çok enteresan: Bu devirde bilimi reddetmek intihardır.

Siz bilim adamını ilah, onların sözünü de değişmez kanunlar şeklinde görüyorsunuz. Böyle bir bilim anlayışı olabilir mi? Siz böyle bir bilim tarifine nereden aldınız? Esas intihar, bilimin değişmeyeceğine inanmaktır.

Bilimin tarifi şöyledir:

Her an yanlışlığı ispatlanabilen değer hükümlerine bilim denir. Bilim, her an yanlışlığı ispatlanabilecek bir bilgidir.

Burada tavsiye edilen yolu ve metodu biz kendimiz takip etmeyeceğiz. Çünkü biz o sahanın mütehassısı değiliz. İslam bilim adamlarının takip edeceği metoda göz atacağız.

Metot şudur:

Ayet ve hadislere bakılır. Oradan yeterli cevap alınamazsa, İslam âlimlerinin benzer konularda ittifak ettikleri görüşleri değerlendirilir. Sonuçta bilimin o günün şartlarında ortaya koyduğu hükümler İslam’ın açık hükümlerine uymuyorsa "bilimin görüşü bu, İslam’ın görüşü de bu" denir.

Mesela, bilimsel olarak dendi ki Kuran’ın şu ayeti orijinal değildir. Biz bunu böyle tespit ettik.

Böyle bir sonuç Kuran’ın açık hükmüne terstir. Çünkü bu konuda ayet vardır. Allah, Kuran’ı biz indirdik onu biz koruyacağız (bk. Hicr, 15/9; İnsan, 76/23) buyuruyor.

Buradan çıkacak netice şudur:

Bu konuda bilim X ayetinin yanlış olduğunu söylüyor. İslamiyet doğru olduğunu beyan ediyor. Peki burada biz nasıl davranacağız?

Biz diyeceğiz ki, “Kuran’ın beyan ettiğine inanıyorum. Bu konuda bilimin de görüşü budur.” deriz.

Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da bir şeyi bilmek ayrıdır, inanmak ayrıdır. Bir kimse Hristiyanlığı bilmekle Hristiyan olmayacağı gibi, İslamiyet’i bilmekle de Müslüman olmaz. İmanın belirli şartları vardır; onun yerine getirmeden olmaz.

Söz gelimi siz bir öğretmen veya öğrencisiniz. Kitaptan evrimi anlatacaksınız. Kitapta insanın, maymun ve daha aşağı yapılı canlılardan evrimleşerek meydana geldiğinden söz ediliyor. Siz bunu böyle bilip anlatacaksınız. Siz derseniz ki "Ben burada bahsedilene inanıyorum. Kuran’ın bildirdiğini kabul etmiyorum." Böyle bir inanç insanı dinden çıkarır.

Ancak, siz derseniz ki, "Bilim bu konuda böyle diyor, ben Kuran’ın bildirdiği neyse ona inanıyorum." Sizin imanınız tamamdır.

Sorunuzun ikinci şıkkı şöyle:

- İslam dininin bilimle çeliştiği bir duruma rastlayan bir kimse dinden çıksa, neden sorumlu olacak? O adamın suçu ne?

Cevap:

Kuran’ın hiçbir ayeti veya kelimesi değişmemiştir. Koyduğu hükümler ve bildirdiği esaslar da değişmemiştir. Her Müslüman bunu böyle bilir ve böyle inanır.

Kuran’ın ayetlerinde teşbihler vardır; yani benzetmeler. Halk arasında şöyle bir söz vardır: “Baba evin direğidir.” Bu bir teşbihtir; yoksa baba evin ortasında dikili bir direk şeklinde anlaşılmaz.

Bunun gibi, böyle benzetmeler bazen farklı tarzlarda yorumlanabilir. Bu yorumlarla bilimin bazı teori ve öngörüleri uyuşmayabilir. O zaman bir Müslümana düşen, "Bilim böyle diyor, Kuran böyle diyor. Allah’ın muradı, yani kastettiği ne ise ben ona inanırım." demesidir.

Bilimle din çatışması İslamiyet’te yoktur, diğer batıl dinlerde vardır. Bilimlerin konusu kâinattaki varlık veya onların davranışlarıdır. Bu varlıklar Allah’ın kudret sıfatının eseridir, Kuran da Allah’ın kelam sıfatından gelir. Birisi kâinat kitabı diğeri Kuran, her ikisi de Allah’ın kitabı. Bunlar birbirine ters olabilir mi?

Kâinat kitabı ile Kuran kitabı arasında görünüşte bir terslik var gibiyse, bu durumda iki şey vardır:

Ya henüz bilim doğruya ulaşamamıştır. Bu durumda bilimin doğruyu bulmasını bekleriz.

Ya da Kuran ayeti yanlış anlaşılmış olabilir. Doğru anlayış ve açıklaması vardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun