Akıllı Tasarım din ile çelişir mi?

Tarih: 14.09.2023 - 08:49 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Akıllı tasarım teorisi dinle çelişir mi?
- Bir insan Hz. Âdem yaratıldı tam o sıra Maymunlar insana evrimleşti ve Hz. Âdem’in çocukları ile bu evrimleşmiş insanlar beraber oldular ve biz de onların soyundan geldik ve bu maymunların evrim süreçleri Yüce bir Yaradan’ın isteğiyle oldu tesadüfen olmadı desek dinle çelişir miyiz?
- Buna inansak dinden çıkar mıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, tasarım varsa bunu yapan vardır, akıllı tasarımı da yapan olduğuna göre, aklı olanı da elbette özel olarak yaratan vardır. Zira aklı olmayandan akıllı varlık olmaz.

Ayrıca, akıllı tasarım konusu mecazdır, gerçek anlamda aklı olan bir varlık kastedilmiyor.

Sorudaki ifadelere gelince:

Burada ifadeler birbiriyle çelişki teşkil ediyor.

Hem Hz. Âdem’in yaratıldığından bahsediliyor. Hem maymundan insanlar evrimleşti deniyor. Sonra da evrimleşmiş maymunlarla Hz. Âdem’in çocuklarının birleştiğinden bahsediliyor.

Tam bir deli saçması sözler. Bunu kim iddia ediyor?

Evrimcilerin de böyle bir iddiası yok.

Siz hayal kurup kendinize göre bir şeyler uyduruyorsanız, buna bir şey denmez. Herkesin hayal âlemi geniştir. İsteyen istediği şeyi hayal edebilir. Ama hayal ettiği şeyin hiçbir hakikati olmadığı hâlde onu var kabul ederse, öyle bir düşünce o şahsı farklı bir sahaya götürür.

Sorunun ikinci şıkkında ise, “Bizim onların soyundan yaratıldığımızı kabul etsek bunun dini hükmü nedir?” deniyor.

Bu iddia nass dediğimiz ayetlere ve hadislere aykırıdır. Hz. Âdem babamızın topraktan yaratıldığını açıkça ifade eden ayetler ve hadisler vardır:

“Allah katında İsa’nın misali Âdem gibidir. Onu topraktan yarattı sonra 'Ol!..' dedi o da oluverdi.” (Al-i İmran, 3/59)

"... İblis dedi: Ben bir çamur olarak yarattığın kişiye secde eder miyim?" (İsra, 17/61; A'raf,  7/12; Sâd, 38/76)

“Ey İnsanlar, sözümü iyi dinleyin. Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız; Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.” (Şuabu’l-İman, 7/162, H. No: 4774)

Ayrıca, sizi böyle dini hassasiyetlerinden dolayı tebrik ediyoruz. Çünkü Allah’ın yolundan saptıran bilim insanı hem dünyada ve hem de ahirette perişan eder. Onun için yaratılışla ilgili konularda hassas davranmak gerekir. İnsanı dinen mesul edecek düşünce ve ifadelerden kaçınmak lazım.

İlmi meselelerde inanma konusunda insanı dinen mesul edecek bilginin ne olduğunu anlamak için genel ölçü şu olmalı:

Konu ile ilgili açık bir ayet varsa onun aksini kabul ve inanma, Allah korusun insanı dinden çıkarır.

Buradaki ilk insanın yaratılışı meselesini ele alırsak, ilk insan Hz. Âdem’in topraktan yaratıldığı ile -bazılarının meallerini verdiğimiz- ondan fazla ayet var. Bunların hükümleri gayet açık. Allah Âdem’i topraktan en mükemmel şekilde yarattığını beyan ediyor. Hatta Hz. Âdem’e varlıkların isimlerini öğrettiğini, bu isimleri meleklere sorduğunu, onların bunları bilemediğini, meleklerin Hz. Âdem’e secde etmelerini emir ettiğini, şeytanın bu emri dinlemediğini kaç ayette beyan ediyor.

Şimdi bütün bu ayetlerin açık hükümlerine rağmen insanın maymundan evrimleştiğine inanmanın İslami noktadan hükmünü siz kendiniz veriniz.

Diğer taraftan kabul edin ki öğretmeniniz veya üniversite öğretim üyesi hocanız insanın maymundan geldiğini iddia ediyor ve imtihanda sizden böyle bir cevap istiyor. Siz fennin istediği bilgiyi bilmekle veya o bilgiyi yazmakla dinden çıkmazsınız. O bilgiye inanırsanız dinden çıkarsınız. Yani dersiniz ki, ben bir Müslüman olarak Kuran’ın bildirdiğine inanırım. Bir kimse Hristiyanlığı bilmekle Hristiyan olmadığı gibi, bir yaratıcıya inanmayan ateistin bilgisini bilmekle de ateist olmaz.

Bilgi inanmaya değil bilmeye dayanır. Ama o bildiğiniz İslam’ın hükümleri ile çakışıyor, siz de ona inanıyorsanız, o zaman imanınız tehlikeye girer.

Özet olarak ifade edersek, bilime inanılmaz, bilinir. İman İslam’ın bildirdiği meselelere inanmaya dayanır. İslam’a aykırı bir meseleyi bilmemiz bizim imanımıza tesir etmez. Ama o bildiğimize inanır ve kabul edersek, o inanma Kuran’ın ayetlerine aykırı ise o zaman iman tehlikeye girer. Bunun için önce İslam dininin hükümlerinin doğru bilinmesi gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun