Allah'ın bir kulunu sevmesinin alametleri nedir?
- Allah'ın bizi sevdiğini hangi alametlerle anlarız?
- Allah kendisini zikredenleri ama günahkâr olanı sever mi?
- Allah Teala Hazret-i Davud’a buyurdu ki:
“Beni sevdiğini söyleyip de sabaha kadar yatan, yalancıdır. Zira dost, dostla sohbet ister. Gafleti bırakıp beni anar, sohbetime kavuşur.” (M. Name)
- Bu hadisten ne anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
- Hz. Davud’a söylenen sözler, İsrailiyatla ilgili bilgilerdir, hadis sayılmaz.
- Elbette değişik sevgi alametleri vardır. Fakat herkeste aynı tonda sevgi potansiyelinin bulunması düşünülemez.
“Allah’ım! Eğer kendi irademle senden başkasının hatırasını kalbimde taşır isem kendimi mürted sayarım.” diyen İbn Farızı’ın bu sevgisi ölçü olamaz.
Yine, “Allah’ım! Dünyadan nasibim ne ise onu senin kâfir kullarına, ahirette de nasibim ne ise onu da mümin kullarına hibe ediyorum. Bu iki yurttan da hiçbir şey istemiyorum. Yalnız senin cemalini görmek istiyorum.” diye Rabia Adeviye Hazretlerinin bu sevgisi de herkes için kıyas ve ölçü olamaz.
Keza, “Gönlümde ne cennet sevdası var ne de cehennem korkusu… Kuran-ı Kerim yerde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem, orası da bana zindan olur. Eğer milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri arasında yanmaya razıyım, çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur.” diye Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bu sevgisi de bir ölçü olamaz.
Aynı şekilde, “Allah’ım! Eğer ben cennete sevdasıyla sana kulluk ediyorsam, bana cenneti haram kıl, şayet cehennem korkusuyla sana ibadet ediyorsam beni cehennemde yak!” diyen Ehl-i tasavvuf İranlı bir şairin sevgisi de makisun aleyh (bir ölçü) olamaz.
Bunlar özeldir, o zatların hususi hallerine aittir, herkes her zaman bu özelliklere sahip olamayabilir. Bu nedenle bu hususi hâller herkes için ölçü olmaz.
“(Resulüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (Al-i İmran, 3/31)
mealindeki ayetten şu dersimizi alıyoruz:
Bizim ölçümüz özetle, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına riayet etmek, bir dediğini iki etmeyecek şekilde celaline saygı, cemaline sevgi göstermek ve rızasını kazanmayı hayatımızın gayesi olarak görmektir. Bunun rol modeli ise Hz. Peygamber (asm) Efendimizdir. Ona uyduğumuz nispette Allah'ı sevdiğimiz ve Allah'ın da bizi o nispette sevdiği anlamına gelir.
Detaylar uzun olduğundan bu özetle kısa kesiyoruz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah sevdiği kuluna ne verirmiş?
- Cehennemden korkmadığı ve cenneti istemediği halde imana sarılmak çelişki değil midir?
- Karşılığında cennet veya cehennem verilmese, Allah'ın kulunu sevmesi kula ne kazandırır?
- Sünnetle Yaşamak- 38. GÜN
- Hz. Peygamber sevgisinin delili nedir?
- Kuran ahlakı var mıdır?
- Allahümme inni es'eluke bismike'l-a'zam ve rıdvanıke'l-ekber...duasının Türkçe anlamı nedir?
- Her Hafta Bir Dua- 49.Hafta
- Bir insan, ömrünün bir kısmının başkasına verilmesini isteyebilir mi?
- Oruç gerçek aşka hicrettir