Eski günahlarım moralimi bozuyor, ne yapmalıyım?

- Eski günahlarım aklıma geldiğinde moralim çok bozuluyor sen nasıl bu günahı işledin sen kirlisin. Bir çocuk görsem bu çocuk benden daha temiz diyorum. Ne yapmalıyım?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle günahlarınızın farkında olup pişman olduğunuz için sizi tebrik ederiz.  Çünkü kişinin günahlarından pişmanlık duyup Allah’tan af dilemesi çok faziletli bir davranıştır ve yüksek bir imanın gereğidir.

Ancak ciddi bir tövbe ettikten ve bir daha o günaha yaklaşmadıktan sonra kişinin kalbini rahat tutması da bir o kadar yüksek bir imanın gereğidir. Çünkü Cenab-ı Hak  Kuran-ı Kerim’de  bu kişileri affettiğini, hatta kötü hallerini iyiye çevirdiğini söyler:

“Ancak tövbe edip inanarak erdemli işler yapanın durumu başkadır; Allah böylelerinin kötü hallerini iyiye çevirecektir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. Evet, kim tövbe edip erdemli davranırsa, bu durumda gerektiği şekilde Allah’a yönelmiş olur.” (Furkan, 25/70-71)

Ayet böylesine açık iken, hala geçmiş günahlarınızı düşünüp kendinizi itham etmeniz, daha da ileri gidip pis, kirli hissetmeniz, sizin kirli olduğunuzu değil, şeytanın size verdiği bir vesveseyi gösterir.

Ayrıca bazı kimselerin, insanları günahlardan korumak için, ölçüsüz davranıp, sadece günahtan ve Allah’ın azabından söz etmesi, hatta daha ileri gidip mübalağa ile anlatması da sizin gibi insanların günah olgusundan dolayı yanlış duygulara kapılmasına neden olabiliyor.

Demek ki, öncelikle geçmiş günahlarınızdan dolayı kendinize yönelik bu ağır olumsuz bakış açısının şeytandan geldiğine inanın. Çünkü şeytan daha önce sizi günahlara çekerek, ahiretinizi yok etmeye çalışıyordu, siz günahlardan kaçarak bu imtihanı kazandınız. Şeytan şimdi de günahlarınızdan dolayı hissettiğiniz yoğun pişmanlık ve suçluluk duygusunu kullanarak size vesvese verip imanınıza zarar vermek istiyor.

Bu yanlış anlaşılan ve bundan dolayı da şeytanın çok uğraştığı suçluluk ve günahkârlık duygusu, bazen günahın kendisi kadar kişiye zarar verir, ruh halini bozar. Allah korusun sonunda imanına da ilişir. Çünkü insan, ahlaka aykırı bir şey yaptığı zaman, birisine haksızlık yaptığı zaman veya dini bir değeri çiğnediği zaman pişmanlık duyar ve vicdanen rahatsız olur.

Buraya kadar normaldir ve aklı başında olan her insandan beklenilen de budur.

Ancak bu rahatsızlık duymanın derecesi kişiden kişiye göre değişse de özellikle hassas ruhlu kişilerin kendi benlik saygısını sarsar. “Ben ne kadar adi, kirli, ahlaksız, iradesiz biriyim vb” gibi sözlerle kişi sürekli kendisine yüklenir. Hatta bazen kişi, kendisini bundan dolayı iradi veya iradesi dışı cezalandırır.

Büyük bir ihtimalle, sizin de yaşadığınız şey, şeytanın verdiği vesvese ile böyle bir bilişsel süreçtir.

Görüldüğü gibi sizi rahatsız eden ve benliğinizi sarsan işlediğiniz günahtan ziyade günah işlemeye ve günah olgusuna veya affedilmeye verdiğiniz sarsıcı anlamlardır.

Mesela eğer günah işlemeyi, imandan çıkmak gibi veya çok iradesiz insanların yaptığı bir şey gibi veya bir Müslümanın asla yapmayacağı bir şey olarak görürseniz, bu sizin kendilik algınıza çok zarar verir.

Oysaki imtihan sırrına binaen, peygamberler hariç herkes günah işleyebilir. Yani günah işlemek sadece size özgü bir şey değil. Çünkü insan robot değildir ki, günah işlememeye ayarlansın ve öyle de kalsın. İnsanda nefis, his, hissiyat var, şeytan var. Sürekli boş bir anını yakalayıp günaha sokmaya çalışıyorlar. Bazen insan bunlara yenilebiliyor.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri, en büyük günah olan Allah’a şirk koşma gibi bir konuda bile, şeytanın insana nasıl vesvese verip, psikolojisini sarstığını şöyle izah eder:

"Hem bazen şeytan, kalb üstündeki lümmesi cihetinde, Cenâb-ı Hak hakkında fena sözler söyler. O adam zanneder ki, onun kalbi bozulmuş ki böyle söylüyor; titriyor. Halbuki onun titremesi ve korkması ve adem-i rızası delildir ki, o sözler kalbinden gelmiyor, belki lümme-i şeytaniyeden geliyor veya şeytan tarafından ihtar ve tahayyül ediliyor." (Lem'alar, On Üçüncü Lem'a)

Tüm bunların yanında unutmayalım, eğer günah işlemek diye bir şey olmasaydı, Allah’ın Gaffar -günahları affedici- ismi de olmazdı.

Aynı şekilde günah işleyen birisinin artık kirli olduğunu, bir hayvandan bile daha pis olduğunu vb düşünürseniz, bu da sizin benlik algınızda büyük bir yara açar.

Böylece sürekli çevrenizde gördüklerinizle kendinizi karşılaştırırsınız. Çocuklar gibi masum birilerini görünce de ayyaş ve baştan aşağı günaha bulanmış birilerini görünce de hep aklınıza kendi kirli oluşunuz gelir.

Sizi bu duyguya iten, yanlış günah algısıdır. Çünkü bazen kişi, günahının temizlenmeyeceğini, affedilemeyeceğini, bundan dolayı da cehennemden kurtulamayacağını, dinden çıktığını, Allah’ın yardımından mahrum kalacağını, dualarının kabul edilmeyeceğini düşünür.

Kişi zaman zaman aksini düşünse de bu konuya verdiği aşırı önemden dolayı, şeytan da her defasında ona vesvese vermeye devam eder, tıpkı sizin durumunuzda olduğu gibi..

Bu durumda size düşen şey, Allah’ın bizden istediği gibi düşünmektir, yani işlediğiniz günahtan sonra, pişmanlık duyup tövbe etmenizdir. Siz de bunu yapmışsınız ve temizsiniz. Hatta bazı tövbeler var ki, kişiyi bir çocuk kadar masum yapar. İnşallah siz de o bahtiyarlardansınız Artık size düşen şey, tereddüt etmeden Allah’ın rahmet ve şefkatine güvenmenizdir. 

Ayrıca unutmayalım, bazı günahlar var ki, arkasından gelen pişmanlıklar ve tövbeler kişiyi daha büyük günahlardan koruyup Allah’a yakınlaştırır.

Bunun yanında günahları temizleyen tövbe ve istiğfara devam edin.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Tövbe nasıl bütün günahları yok edip affettirebiliyor? 

- Günah işleyen kişi tövbe etmekle günahlarından kurtulabilir mi ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet