Evlenmek istiyorum, ama eş adayı bulamıyorum, ne yapmalıyım?

- Kendime evlenecek kadın arıyorum ama bulamıyorum, aileme söyledim onlar da bulamıyor, işim de var.
- Buna nasıl çözüm bulabilirim, ne yapmalıyım?

Değerli kardeşimiz,

Evlenmek, dünyevi işlerimizde kendi irademizle aldığımız belki en mühim karardır.

Kur'an, bizleri evlenmeye teşvik etmekte, kimlerin kimlerle evlenemeyeceğini ve kimlerin de evlenmelerinde mani olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

İslam’da evlenmek için baliğ olmak ve iki baliğ erkeğin de buna şahitlik etmesi kafidir. Ayrıca kişi ve aile hukuku açısından resmen kayıt yaptırılması da gereklidir.

Diğer taraftan, günümüzde “evlilik öncesi protokolü” denilen, ancak İslam’ın 1400 sene evvel mehir ile hallettiği bu konunun da evlilik öncesi saptanması gerekmektedir.

Özet olarak evliliğin İslami olmazsa olmazları bunlardan ibarettir. Çünkü problemler evlenirken değil, maalesef boşanırken çıkmaktadır.

Onun için Kur'an, evlilik bahsine hülasaten değinirken, onlarca ayetinde boşanma meselesine en ince ayrıntısına kadar girmiştir.

Gerçekten son çare ise, boşanmak İslam’da vardır, haram değildir. Ancak hiç de ilahi hikmet tarafından istenen bir şey değildir. Bir yuvanın yıkılması, çocukların perişan olması, hepsi malumumuz. Onun için boşanmaya yol açabilecek ve özellikle alelacele alınmış, Allah’ın da rızası olmayan evlilik kararlarından kaçınmak gerekir.

İşte gençlik baştayken, bir anlık heyecanla, nefsimize uyarak aldığımız evlilik kararları sonrası günümüzde boşanma felaketleri yaşanmaktadır. Ve bu gafil günümüz insanı tarafından neredeyse su içmek ve ekmek yemek kadar doğal kabul edilmektedir.

Oysa İslam’da kadın olsun, erkek olsun eş seçerken en birinci ve olmazsa olmaz iman birliğidir...

Bunun binlerce hikmetlerinden bir tanesi şudur ki; bir konu hakkında tartışmış ve araları biraz açılmış ve hatta birbirlerine kırıcı sözler söylemiş Müslüman karı koca, belki yarım saat sonra beraber abdest alıp, Allah’ın huzurunda huşu içinde namaza duracaklar. Namaz ve tesbihatlar bitince her ikisi içlerinden diyecekler ki:

“Biz ne yapıyoruz! Haklı olsak ne yazar, olmasak ne yazar. Çocuklarımın annesinin / babasının gönlünü incittim, çocuklarım da incindi, değer miydi? Bunun hesabını Allah bizden sormaz mı? Bu belli ki şeytanın işidir, fitne, vesvese sokmuştur aramıza!”

Ve tövbe istiğfar edip biraz evvelki münakaşayı bir kenara bırakarak, yapıcı ve affedici olarak hayatlarına devam edecekler.

İman birliğinden sonra da ideal evlilikte gerekenler ferdi, sosyal, kültürel, maddi, bedensel özelliklerin olabildiğince denk olmasıdır.

Bunu bazen objektif olarak biz gözlemleyemeyiz. Çünkü olur ki aşk ve bazı faktörler gözümüzü kör edebilir.

Onun için de bizi çok seven ve büyüten, bizi en iyi tanıyan ve iyiliğimizi isteyen ailemizin yorumlarına katiyen kulak tıkamamalıyız ve mutlaka çok ciddiye almalıyız.

İşte, bu şartlar altında karşımıza gerek kendimizin, gerek ailemizin, gerekse çevremizin bulduğu eş adaylarında bu elemeyi baştan yapmamız lazımdır. Bu elemelerden geçen Müslüman bir çifte, imanlarını korudukları müddetçe Allah da yardım edecektir, çünkü neticede nefislerini tatmin değil, Allah’ın rızasını aramaktadırlar. Bir Müslümandan Allah razı olduktan sonra, zaten o Müslümanın nefsi katbekat tatmin olacaktır.

Siz ve sizin gibi arayışları olanlar, bu kriterleri dikkate alarak arayışlarına devam etsinler; Allah bu halis niyetle yapılan arayışları boşa çıkarmayacaktır. Eş adayı güzel bir tevafuk ile belki de hiç ummadığınız bir yerden karşınıza çıkacaktır.

Ancak, Kur'an der ki;

“...Fakat olur ki, bir şeyden hoşlanmazsınız ama, o sizin için hayırlıdır. Ve olur ki bir şeyi de seversiniz, halbuki o sizin için bir şerdir. Allah ise sizin için hayır olanı bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216)

Sabırlı da olmak lazım;

“Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin! Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/153)

Belki hemen evlenmeniz hayırlıdır! Belki de bir müddet sonra evlenmeniz hayırlıdır, bilemezsiniz!

Size düşen, her konuda olduğu gibi imtihanda olduğunuz şuurunu kaybetmeden, bir taraftan yukarıdaki sebeplere sarılarak, diğer taraftan başta namaz ve kulluk vazifelerinizi aksatmadan, helal-haram dengesini de gözeterek, Rabbimize iltica etmek ve O’ndan yardım beklemektir ve buna şeksiz şüphesiz iman etmektir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Eş seçiminde, evlilikte dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet