Selam verene mümin değilsin demeyiniz, ne demektir?

Tarih: 02.03.2016 - 01:48 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Müslümanım diyor ama kaderi inkar ediyor, ama selam veriyor buna mümin değilsin denilebilir mi?
- Açıklama yaparsanız sevinirim ayrıntılı?
- Nisa suresi 94. Ayet:
“Ey îman edenler, Allah yolunda harbe çıkdığınız zaman (mes'elelerin) tam açıklanmasını bekleyin. Size (müslümanca) selâm verene, dünyâ hayatının (geçici) menfaatini arayarak, «Sen mümin değilsin» demeyin. İşte Allahın katında bir çok ganimetler vardır. Evvelce siz de böyle iken Allah size lütfetti. O halde (meselelerin) iyice açıklanmasını bekleyin. Şüphesiz ki Allah ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.”

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selâm verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz di­kerek 'Sen mümin değilsin.' demeyin. Bilesiniz ki Allah katında sayısız gani­metler vardır. Daha önceleri siz de böyleydiniz. Derken Allah size lütufta bu­lundu. Bu sebeple yice tahkik edin, araştırıp soruşturun. Hiç şüphe yok ki Allah bütün yaptık­larınızdan haberdardır.” (Nisa, 4/94)

Bazı ayetler vardır ki, sebeb-i nüzulü (indiriliş sebebi) bilinmeden anlaşılması zordur. Bu âyet de öyledir.

Bu ayetin sebeb-i nüzulü olarak birkaç olay zikredilmektedir. Özetle, savaş ortamında, ganimet elde ederim arzusuyla selam veren bir kâfiri öldürmek büyük günahtır. Çünkü o insanın gerçekten Müslüman olma ihtimali vardır.

Demek ki, selâm (İslâmî selâm) verme Müslümanlık alametidir. Öyleyse böyle bir ortamda “Bu adam can korkusundan selam verdi.” deyip de öldürülemez. Böyle yapan sahabiyi Peygamberimiz (asm) “Onun kalbini açıp baktın mı?!” diye şiddetle azarlamıştır. (İki ayrı örnek için bk. Müslim, İman 158; İbn Mace, Fiten, 1) 

Ayetin devamındaki “fe tebeyyenû / iyice tahkik edin, araştırıp soruşturun” emri de insanlar hakkında hüküm vermede aceleci olmayıp, iyice araştırma ve inceleme yapılması gerektiğini ifade etmektedir.

Buna göre, bir kimse Müslümanlara selâm verdiği, kelime-i tevhidi okuduğu ve Müslü­man olduğunu söylediği, savaştan vazgeçip Müslümanlara teslim olduğu, barış teklif ettiği takdirde onu öldürmek caiz değildir.

Kur'an-ı Kerim, şüphe üzerine kafir olduklarına hükmederek düşman safında bulunan insanı öldürme hatasına düşmektense, o insanın samimi Müslüman olup olmadığı konusunda yanılmayı, yanlışlıkla Müslüman sayıp buna göre davranmayı tercih etmiştir. Müminler bir kimseye kâfir veya düşman muamelesi yapabilmek için, onun böyle olduğundan emin olmak durumundadırlar. İnsanların bu vasıflan kesin olarak belli olmadıkça -şüphe üzerine- küfürlerine veya düşmanlıklarına hükmedilemez.

Bu yaklaşım, toplum içinde istikrarın, huzur ve asayişin, kamu düzeninin sağlanması bakımın­dan önemli olduğu gibi, korku veya menfaat sebebiyle Müslüman gözükerek Müslümanların arasında yaşayan kimselerin zaman içinde samimî Müslüman olmala­rına da kapıyı açık tutmaktadır. Müslümanlar dinlerini iyi temsil ettikleri takdirde, aralarında yaşayanların onları takdir etmeleri ve kendilerine katılmaları ihtimali yükselecektir.

İlave bilgi şçin tıklayınız:

Mutezile mezhebi kaderi inkar ettikleri halde, neden kendilerine kafir denilmemektedir?..
Kader konusunda detaylı bilgi verir misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun