"İnsanların hatalarının çoğu dilindendir." hadisiyle anlatılmak istenen nedir?
Değerli kardeşimiz,
İnsanın fıtratına konulan her bir cihaz ve duygu, Allah’ın rahmet hazinelerinin ölçülüp tartılmasında bir araç, bir vasıtadır. Bunu Allah’ın istediği şekilde kullanmak şükür, aksine kullanmak ise nankörlüktür.
Kullarına karşı sonsuz rahmet sahibi olan Allah, lütfünden yaratıp kemale erdirdiği insana, meramını, duygu ve düşüncelerini anlatmak ve en önemlisi kendisini zikir ve tespih etmek için büyük nimet olan nutuk ve beyan ihsan edilmiştir.
“İnsanı yarattı, ona konuşmayı öğretti.” (Rahman, 55/3-4)
ayeti de bu hakikati ifade etmektedir.
Heyecanı, öfkeyi, sevgiyi ifade eden; düşüncelerimizi kelimeye döken, tat dünyasını keşfeden dil, bir kudret mucizesi ve bir sanat şaheseridir.
Dil, Allah'ın büyük nimetlerinden ve harikulâde sanatının inceliklerindendir. Dilin kendisi küçüktür, fakat ibadeti veya isyanı pek büyüktür; örneğin küfür ve iman ancak dilin şehadetiyle açığa çıkar.
İnsan, Cenab-ı Hakk’ın kendisine ihsan ettiği bu nimetin şükrünü, Kur’an ve onun ulvi hakikatlerini okumak, tebliğ vazifesini ifa etmek, zikir ve tespihle meşgul olmak suretiyle onun veriliş hikmetine muvafık hareket etmiş olur. Yalan, gıybet, iftira ve malayani sözlerle o kıymettar nimete nankörlük edip, hak ve hakikati söylemeyen bir kişi, vazifesini suistimal etmiş ve o lisanın veriliş gayesine ihanet ve o nimete nankörlük etmiş olur. Dilin vazifesi ve ziyneti faydasız ve boş sözlerden sakınarak her zaman ve zeminde mutlaka doğruyu ve faydalıyı konuşmaktır.
İşte bu kadar önemli olan dil nimeti yerinde kullanıldığında hem kendisine hem de sahibine ne kadar değer katarsa, yanlış yerde kullanıldığında da o kadar değer kaybeder; rezil olur ve rezil eder.
Nitekim biri diline sahip olamamış ve dilinin gazabına uğramış da: “Ah dilim, seni dilim dilim dilseydim.” demiş. Bu pişmanlık dil afetinin tehlike boyutunu göstermesi açısından çok önemli bir uyarıdır..
Bir şair de şöyle demiştir:
“Bana benden olur her ne olursa,
Başım rahat eder, dilim durursa”
Konuyla ilgili bazı hadisler:
"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır koşuşsun ya da sussun." (Tirmizi, Kıyamet 51)
"Kişinin mâlâyâni şeyleri terki İslâm'ının güzelliğinden ileri gelir." (Tirmizi, Zühd 11; Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 3)
"Kul (bazan), Allah'ın rızasına uygun olan bir kelamı, ehemmiyet vermeksizin sarfeder de onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) Allah'ın hoşnutsuzluğuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarfeder de o sebeple onu cehennemde yetmiş yıllık aşağıya atar." (Buhâri, Rikak 23)
"Âdemoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları, dile temenna edip: 'Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikâmette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız!' derler." (Tirmizi, Zühd 61)
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kur'an bebeğin kemiklerinin etlerden önce yaratıldığını söylemesi bilime aykırı mıdır?
- Bir insan ibadetinde kusurlu davranırsa, Allah sürekli o kişiye üzüntü mü verir?
- Yerküresi kainatın kalbi ise, ayetlerde neden gökler önce geçmektedir?
- Sabah namaza kalkmanın yolu nedir? Ben sabahları namaza kalkamıyorum, kalksam bile çok soğuk oluyor, abdest almaya eriniyorum ve geri yatıyorum...
- LİSAN
- Dil Denen Mu'cize
- NANKÖRLÜK
- Dil ile zulüm etmenin cezası nedir?
- Dilin afetleri nelerdir?
- Halka şeklinde zikir çekmenin yasaklandığı rivayette, anlatılmak istenen nedir?