Yanlış kıraat ve namazların iadesi: Geçmişte yanlış okuyarak kıldığımız namazlar için bir sorumluluğumuz var mıdır; kaza etmemiz gerekir mi?
- Kıraatta yapılan hatalar nelerdir, hangi durumlarda namaz bozulur ve yeniden kılınması gerekir?
Değerli kardeşimiz,
Dinî bir kavram olarak "Lahn", Kur'an-ı Kerim okurken yapılan hatayı ifade etmektedir. Buna zelletü'l-kârî de denir.
Namazda yapılan kıraat hatalarının namazı bozup bozmayacağı konusunda fakihler bir takım ölçüler getirmişlerdir.
Kur'an, kasten manası değişecek derecede yanlış okunursa namaz bozulur. Fakat Kur'an-ı Kerim'in okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirirse değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu, i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin "Ba" harfini de üstün "Rubbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir.
Geçmişte bir kasıt olmadan namazlarda kıraatı yanlış okumanızdan dolayı o kıldığınız namazlar geçerlidir. Bundan dolayı kaza etmeniz gerekmez.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Arapça bilmeyen bir takım toplumların İslâm’a girmesi, âyetlerin telaffuzu ve harekelerin okunması problemini de birlikte getirmiştir. Harflerin telaffuzunu, hareke ve kelimeleri bölme ile ilgili ve benzeri konulardaki zorluklar karşısında müteahhirûn fakihleri, okuyuş hatası yapanlarla ilgili olarak şu esasları ortaya koydular:
1) Kelimenin irabındaki hareke yanlışlığı mutlak olarak namazı bozmaz. Bu yanlışlık yüzünden meydana gelen anlamın küfrü gerektirip gerektirmemesi de sonucu değiştirmez. Çünkü insanların çoğu, Kur’an-ı Kerim’in irab yönlerini birbirinden ayıramazlar. Meselâ;
"Rabbi İbrahim’i denediği zaman” âyetinde, İbrahim’i ötre, Rabbühû’yü üstün okumak gibi. Bu takdirde ayetin anlamı: “İbrahim, Rabbini denediği zaman...” şeklini alır ki, böyle bir anlam uygun düşmez. “Na’budü (Biz ibadet ederiz)” kelimesini “na’bidü” şeklinde okumak da böyledir.
2) Kur’an’da bir harf yerine, yanlışlıkla başka bir harf okunacak olsa şu eseslara uyulur: Eğer bu iki harfin arasında -kaf ile kâfta olduğu gibi mahreç yakınlığı varsa veya bunlar “sin ile sad gibi” bir mahreçten olup aralarında ibdâl (birini diğerine çevirme) caiz ise bununla namaz bozulmaz. “Felâ takher” yerine “Felâ tekher”, “es-Samed” yerine “es-Semed” okunması gibi. “Fethun karîb” yerine “Fethun garîb” okunması da böyledir.
3) Bir zorlama olmaksızın iki harfi birbirinden ayırmak mümkün ise, böyle bir okuyuştan ötürü namaz bozulur. “es-Sâlihât (salih ameller)” kelimesindeki “sâd” yerine “et-Tâlihât” tarzında “tâ” ile okumak gibi. “Allahu ehad” yerine “Allahü ehat” okumak da böyledir.
4) Farklı okunan iki harfi birbirinden ayırma güçlüğü varsa, umumun mübtela olduğu bir durum olduğu için çoğunluğa göre, böyle bir okuyuştan ötürü namaz bozulmaz. “es-Sırâta” kelimesinde “sâd” yerine “es-Sirâta” “Sin” ile okumak gibi.
5) İki harf arasında mahreç birliği veya yakınlığı olmadığı halde umumî belva bulunup, bunların aralarını ayırmak güç olsa, bunlardan birinin yerine diğerinin telaffuz edilmesi, bir çok fakihe göre namazı bozmaz. “dat” yerine “dâl”, “zâl” veya ”zı” harfinin okunması ve “zâl” yerine de “ze” veya “zı” harfinin telaffuz edilmesi gibi. “Sâd” ile ”sin”, “tâ” ile “te” harfleri de böyledir.
Meselâ; “Ve lâ’d-dâllîn” yerine “Velâ’z-zâllin”, yani “dâd” yerine “zı” veya “zâl” okunması namazı bozmaz. Bununla birlikte bu konuda başka görüşler de vardır. Bu harfleri ayırmaya gücü yetecek olan kimsenin bu değişikliğe fırsat vermemesi gerekir. Kasden bu şekilde okuma ise namazı bozar.
6) Şeddeli harfi yanlışlıkla şeddesiz, şeddesiz bir harfi de şeddeli okumak, uzun okunacak bir harfi kısa, kısa okunacak olanı uzun, idgam edilecek harfi idgamsız, idgamsız okunacak olanı idgamlı okumak namazı bozmaz. “İyyâke” kelimesini şeddesiz “İyâke” okumak gibi.
İnce okunacak bir harfi kalın, kalın okunacak bir harfi ince okumak da bu niteliktedir. Çünkü bu konularda umumî belva vardır.
7) Kur’an’dan herhangi bir kelimeye bir harf ilâvesiyle de namaz bozulmaz. “es-Sıratallezîne” kelimesinin başındaki harf-i tarif, Kur’an’ın aslında olmadığı halde, ilave edilerek okunsa manaya tesiri bulunmadığı için namazı bozmaz.
8) Kur’an-ı Kerim’de bir kelimenin harflerini diğerine bitiştirmekle de namaz bozulmaz. “İyyâ kena’büdü” örneğinde olduğu gibi. Bunun aslı “İyyâke na’büdü (yalnız sana ibadet ederiz)” şeklindedir. Ancak bu gibi kelime aralarında sekte (sesi kesip duraklama) yapılmamasına dikkat etmelidir.
9) Namazda Kur’an’dan bir kelimenin bir parçası kesilse, meselâ; “el-Hamdü” yerine unutmaktan veya nefesin kesilmesinden dolayı yalnız “el” denilip, daha sonra “hamdü” denilse veya okunacak bir kelime hatıra gelmeyip, başka bir kelimeye geçilse, çoğunluğa göre namaz bozulmaz. Çünkü unutma veya nefesin kesilmesi hususunda zaruret ve umumî belva vardır. Meselâ, “Matlaı’l-fecr” yerine nefesin kesilmesinden dolayı “Matlaı’l-fec” diyerek rukuya varılsa, namaz bozulmuş olmaz.
10) Ayete yanlışlıkla bir harf ilave edilse, eğer mana değişmezse namaz fâsid olmaz. “Yedhılühû nâran (onu ateşe sokar.)” yerine “Yüdhılühûm nâran (Onları ateşe sokar)” okunması gibi. Fakat mana değişirse, bir görüşe göre namaz bozulur. “İnneke le mine’l-mürselîn (Şüphesiz sen gönderilen peygamberlerdensin)” yerine “Ve inneke le mine’l-mürselin (Yemin olsun ki, sen gönderilen peygamberlerdensin)” okumak gibi. Burada yeminin cevabı yemin yapılmış olmaktadır. Ancak bu durumda namazın bozulmayacağını söyleyenler de vardır.
11) Kur’an kelimelerinden birinin bir harfi yanlışlıkla eksik okunsa, eğer bu harf, kelimenin aslından olur ve mana değişirse Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre namaz bozulur. “Mimmâ razaknâ hum (Bizim, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden)” yerine “Mimmâ zeknâ hüm” veya “Ve cealnâ” yerine “alnâ” okunması gibi.
Yine kelimenin aslından olmamakla birlikte, hazften dolayı, küfre yol açacak bir mana meydana gelirse namaz fâsid olur. “Ve mâ halaka’z-zekere ve’l-ünsâ” yerine “Ve mâ halaka’z-zekere el-ünsâ” okunması gibi.
Düşürülen harf, asıldan olmadığı veya asıldan olmakla birlikte mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz. “el-Vâkıatu” kelimesini “hâ”sız olarak “el-Vâkıa” tarzında okumak gibi.
12) Namazda Kur’an’daki bir kelime tekrar edilse, eğer bununla mana değişmezse namaz bozulmaz, bazı fakihlere göre mana değişse de yine bozulmaz. Diğer bazı fakihlere göre ise bozulur. Sağlam görülen görüş budur. “Rabbi’l-âlemîn (Âlemlerin Rabbi)” yerine “Rabbi rabbi’l-âlemîn (Âlemlerin Rabbinin Rabbi)” okumak gibi. Bununla mananın değişeceğini bilen kimsenin bunu bu şekilde kasden okuması namazı bozar. Fakat bir dil sürçmesi veya harfleri daha güzel çıkarma gibi bir gayretle okunduğu takdirde, namazın bozulmaması daha uygun görülmektedir.
13) Kıraat sırasında okunan ayetlere yanlışlıkla bir kelime ilâve etmek yahut okunan ayetlerden bir kelime veya bir harf eksiltmek yahut bir kelime veya harfi öne almak yahut sonraya bırakmak yahut başka bir kelime vaya harfe çevirerek okumakla mana bozulmuyorsa namaz da bozulmaz. “Teâlâ ceddü Rabbinâ (Rabbimizin şanı yüce oldu)” dan “yâ” harfi eksiltilerek “teâle” okumak, “infeceret” yerine “inferecet”, “Evvâb” yerine “Eyyâb” demek gibi. Mana değişmediği sürece bu gibi okuyuşlar namazı bozmaz.
Âyete yanlışlıkla ilâve edilen kelime, Kur’an’da bulunup manayı değiştirmezse namazı bozmaz. “Lâ ta’budûne illâ’llâhe ve bi’l-valideyni ihsanen (Siz ancak Allah’a kulluk eder, ana-babanıza ihsanda bulunursunuz)” ayetinin sonuna “ve birren (ve iyilikte)” kelimesini ilave etmek gibi.
Fakat ilave edilen kelime, Kur’an’da bulunmakla birlikte, manayı küfrü gerektirecek şekilde değiştirirse namazı bozar. Meselâ; “Men âmene billâhi ve’l-yevmî’l-âhiri ve amile sâlihan felehüm ecruhüm (Kim Allah’a ve âhıret gününe iman eder ve sâlih amel işlerse onlar için ecir vardır)” ayet-i kerimesine “sâlihan”dan sonra “ve kefera (ve kafir olursa)” kelimesini ilave etmek manayı ters çevirir ve küfrü gerektirir. Bu yüzden de namazı bozar.
Kelimelerin yer değiştirmesi mana değişikliğine yol açmazsa namaz bozulmaz. “Fîhâ zefîrun ve şehîkun” yerine “fîhâ şehîkun ve zefîrun” okunması gibi. Fakat mana değişirse, fakîhlerin çoğunluğuna göre namaz bozulur.
"Şüphesiz iyi kimseler naîm cennetindedirler, günahkarlar ise cehennemdedir.” ayetinde “cehîm (cehennem)”i önce, “neîm (cennet)”i sonra okumak manayı ters çevirir.
14) Nesebin değişik olarak anlaşılmasına sebep olan okuma yanlışı da namazı bozar. Meselâ; “Meryem ibnetu Gaylân (Gaylan kızı Meryem)” veya “İsa b. Lokman (Lokman oğlu İsa)” okunmasıyla namaz bozulur. Çünkü Hz. İsa babasız dünyaya gelmiştir. Bu nisbet Kur’an’a aykırı düşer.
15) Peltek konuşan kimse “ra” harfini “ga” veya “lâm” yahut “yâ” olarak telaffuz etse namazı bozulmaz. “Rabbi’l-âlemîn” yerine “Labbi’-âlemîn” demesi gibi. Ancak böyle kimsenin telaffuzunu düzetlemeye gayret etmesi ve okumakta güçlük çekmeyeceği ayetleri bulup okuması gerekir. Böyle bir kimse ümmî mesabesinde sayılır.
“el-Hamdü lillâhi” kelimesini “el-hemdü” veya “Kul hüvallahü ehad” ayetini “Kül hüvallahu ehad” şeklinde okuyup, başka türlü okuyamayanlar da petlek hükmündedir.
Bir kimse namazda fahiş hata ile kıraatta bulunduktan sonra dönüp doğru şekilde okusa namazı caiz olur.
Şâfiî ve Hanbelîlere göre, Fâtiha dışındaki okuyuşlarda meydana gelen hata namazı bozmaz. Ancak böyle bir kimse bilerek manayı bozacak şekilde yanlış okursa kendisinin de, kendisine uyan cemaatin de namazı bozulur.
Fakat bir kimse namaz kılarken Fatiha’yı, manayı değiştirecek şekilde yanlış okursa, bunu ister bilerek, isterse yanılarak yapsın namazı bâtıl olur. Bu görüş, Fatiha'sız namazın caiz olmayacağı esasına dayanır. Çünkü bu mezheplere göre namazda Fatiha’yı okumak farzdır.
Not: Namazı bozacak şekilde okuyan kişiler, bundan haberdar değillerse namazları bozulmaz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Namazda tekbir getirirken "Allah" lafzındaki "A" harfini ve Ekber kelimesindeki "B" harfini uzatmak namazı bozar mı?
- Cemaatle namaz kılarken, rükünleri imamdan sonra yapanın namazı bozulur mu?
- Şafi mezhebine göre namazın şartları ve rükünleri, vacipleri ve sünnetleri ile ilgili hükümler nelerdir?
- Şafi mezhebine göre ezan ve kamet ile ilgili hükümleri nelerdir?
- Şafi mezhebine göre abdestle ile ilgili hükümler nelerdir?
- Şafi mezhebine göre namaz ile ilgili hükümler nelerdir?
- İstiska (Yağmur) Namazı
- Şafii mezhebine, göre necasetten taharet / temizlik ve bu konudaki vesvese bahsini anlatır mısınız?
- Şafi mezhebine göre yemin ve kefaretler ile ilgili hükümler nelerdir?
- Şafi mezhebine göre Cuma namazı ile ilgili hükümler nelerdir?