Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velisidirler (Tevbe, 9/71), ayetini nasıl anlamak gerekir?

Tarih: 11.05.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kadınların ve erkeklerin toplumda dayanışma içerisinde, organize olarak hareket etmeleri gerektiği şeklinde anlaşılabilir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin velileri, yardımcılarıdır. Onlar iyilikleri teşvik edip kötülükleri menederler. Namazı hakkıyla yerine getirir, zekâtı verir, Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte onları Allah geniş rahmetine mazhar edecektir. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir / üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 9/71).

Ayette müminler arasındaki bu velayetin ne anlama geldiğine işaret eden ifadeler mevcuttur. Bunlar; velî / evliya kelimesinin barındırdığı “karşılıklı yardımlaşma, samimi dostluk ile iyilikleri teşvik, kötülükleri engellemek, namaz kılmak, zekât vermek, Allah’a ve Resulü (asm)'e -her konuda- itaat etmek” tir.

Şu hadis-i şeriflerde de -bu ayetin bir nevi tefsiri olarak- müminler arasında olması gereken dostluk ve dayanışmaya dikkat çekilmiştir.

(İster erkek ister kadın olsun) Müminin mümine karşı tutum ve davranışı (kullanılan malzemeleri kendi aralarında) birbirini tutan, birbirine kuvvet veren yapılara benzer.” (Buharî, Mezalim,5; Salat, 88).

(Resulüm!) Sen müminlerin kendi aralarındaki karşılıklı merhamet, sevgi ve şefkat gösterme konusunda, bir beden gibi olduğunu görürsün ki, onun bir organı muzdarip olduğu zaman, bedeninin / vücudunun diğer kısmı da ateşlenmek ve uykusunu kaçırmak suretiyle onun çağrısına cevap verir / derdine ortak olur.” (Buharî, Edeb, 27)

Asr-ı saadette kadınların savaşlara katılarak, yaralıları tedavi etmek, askerlere yiyecek, içecek konusunda yardımcı olmak gibi geri hizmetlerde bulunmaları, başta Hz. Aişe (r.anha) olmak üzere müminlerin annelerinin verdikleri ilmî fetvalar, tefsir, hadis ve  fıkhî konularda erkeklerin de suallerine cevap vermeleri, İslam tarihinde de buna benzer görevleri ifa etmeleri, ayette yer alan velayetin / veliliğin dışa yansıyan misallerdir.

Burada söylenmesi gereken önemli bir husus da şudur ki, kadınların erkeklerle olan münasebetlerini, sosyal hayattaki statülerini bir ayetten çıkarmaya çalışmak her zaman yanılgıya müsaittir. Onlarca hadis şarihleri, tefsirciler ve fıkıh alimleri değişik ayet ve hadisler ışığında açıklık getirmeye çalıştıkları bir konuyu, yalnız bir ayetten istinbat etmeye kalkışmak takdir edersiniz ki, bütüncül bakış açısına sahip olmadığı için isabetli olmayabilir. Bu aynı zaman da Kur’an’ın bütün asırlara hitap eden, cihan şümul, zaman ve mekân üstü, evrensel ifadelerini minimize edip lokalize etmek olur ki, işi semavî perspektiften çıkarıp arzî ve arîzî bir perspektife indirgemek anlamına gelir.

"Muhakkak müminler kardeştirler." (Hucurât, 49/10) âyetince müminlerin kardeşliği gereğine, yani imanın sonucu olarak birbirlerini sevmeleri, büyüklerine hürmet göstermeleri ve insanlık icabı meydana gelen kusurlarına bakmayıp, kendileri gibi bağışlanmalarına dua etmeleri ve hiç bir mümine kin beslememeleri lüzumuna tenbih edilmiştir.

"İnanan erkekler ve kadınlar, birbirlerinin velisidirler. İyiliği emrederler, kötülükten menederler..." (Tevbe, 9/71)

âyeti gereğince müminliğin alâmeti olan, o vazifenin yerine getirilmesinden memnun olup, "İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın ve Allah'tan korkun." (Mâide, 5/2) âyetine göre yardımlaşmak; "Birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler..." (Asr, 104/3) âyetindeki tavsiyeye sarılmaktır. (bk. Elmalılı, Hak Dini, Haşr 59/10. ayetin tefsiri)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun