Sır tutmak konusunda bilgi verir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni, bir ihtiyacı için göndermişti. Bu yüzden anneme dönmekte geciktim. Eve gelince annem:
"Niçin geciktin?" diye hesaba çekti.
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), beni bir iş için göndermişti." dedim.
"Ne işiydi o?" diye annem sordu.
"O sırdır, söyleyemem!" deyince, annem:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sırrını sakın kimseye açmayasın!" dedi." [Buhârî, İsti'zân 46; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe 145, (2482). Metin Müslim'e aittir.]
Buhârî hadisi, "Sırrı muhafaza" adını verdiği bir bâbta rivayet eder. Hadis, muhtelif vecihlerden rivayet edilmiştir.
Bazı âlimler, bu sırrın Hz. Peygamber (asm)'ın zevceleriyle ilgili olabileceğini, aksi takdirde, gizlemenin Hz. Enes'e helal olmayacağını söylemiştir.
İbnu Battal: "Ehl-i ilmin benimsediği görüşe göre: "Sahibine zarar getirecek bir sırrı fâş etmek mübah olmaz." der ve çoğunluğun: "Ancak adam ölünce, sağlığında gizlenmesi gereken şeylerin gizlenmemesinde bir zaruret görülmez. Yeter ki, bunda adam için bir zillet, bir alçaltma mevzubahis olmasın." dediğini belirtir.
İbnu Hacer, bu hususta şu açıklamayı yapar:
"Görünen o ki: Bir kimseyle ilgili sırların, ölümünden sonra söylenmesi veya söylenmemesi hususunda kesin bir hükme gitmeyip, bir taksime tabi tutmak uygundur:"
"1. Mübah olanlar: Bunların zikri müstehab da olabilir, hatta sır sahibi istemese bile. Söz gelimi kişinin tezkiyesine bakan kerametler, menkîbeler vs. böyledir."
"2. Mutlak olarak mekruh olanlar: Bunlar bazen haram da olabilir. İşte İbnu Battâl buna işaret etmiş olmalıdır."
"3. Vacib olanlar: Bazı sırların söylenmesi vacib olabilir. Söz gelimi, yerine getirmemekte mazur olduğu üzerindeki haklar gibi. Kendisinden sonra, onun işlerine bakarak kimsenin yanında zikredildiği takdirde, o hakları yerine getireceği umulur."
Sırrın korunması sadedinde vârid olan hadislerden biri Enes (radıyallâhu anh)'e aittir: "Sırrımı koru, güvenilir ol!"
Bir diğer hadis de şöyle: "Birbirine emniyet ederek oturup konuşanlardan hiçbirisine, arkadaşının hoşlanmayacağı bir şeyi fâş etmesi helal olmaz."
Bir diğer hadiste "Bir kimse bir şey konuşur, sonra da etrafına bakınırsa bu emanettir (sır olarak saklanmalıdır)."
Şu halde arkadaşlıkla ilgili mühim âdâbtan biri sır tutuculuktur. Ağzı gevşeklik hoş olmadığı gibi, ağzı gevşeklerle samimiyet de hoş değildir. (bk. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Bizi yedirip içiren Allah'a hamd olsun." diye dua edenin günahlarının affedileceğini bildiren hadisler var mıdır?
- Peygamberimizin lanetlediği günahlar nelerdir?
- "Bana bu yiyeceği yediren ve … derse, geçmiş günahları af olur." hadisi doğru mudur?
- Peygamberimiz'in her namaz için ayrı abdest almasını ve "Her vakit için abdest almak sünnettir." sözünü açıklayabilir misiniz?
- Halk arasında, "bir şeyi çok istersen olmazmış", diye bir söylenti var; bu sözün doğruluk payı nedir?
- "Birisini seven kişi, bunu sevdiği kişiye söylesin." diye bir hadis var mıdır; açıklaması nasıldır?
- "Benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız... Allah'a feryat ederek yalvarırdınız. " Bu hadis sahih midir, nasıl anlamamız lazımdır?
- Peygamber Efendimizin (asm) yüzme, ok atma, ata binme gibi tavsiyeleri nelerdir?
- Gece ve gündüzün şükrünü içinde barındıran dua, ne zaman okunmalıdır?
- "Allah bir kulu sevdi mi, onu dünyâdan korur. Tıpkı sizden birinin hastasına suyu yasaklaması gibi." Bu hadisi açıklar mısınız?