Rumların üç ila dokuz yıl arasında İranlılara galip gelecekleri konusunu açıklar mısınız?

Tarih: 20.04.2012 - 03:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Rum suresinde, Rumların üç ila dokuz yıl arasında galip gelecekleri yazıyor. Fakat Rumlar 627 yılına kadar İranlıları yenememişlerdir?..
- Bu ayet 615´te indiğine göre, 624 yılına kadar yenmeleri gerekmez miydi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ayetlerin mealleri şöyledir:

"Rumlar yakın bir yerde mağlub oldular. Ama bu yenilgilerinden sonra galip gelecekler. Birkaç yıl içinde. Çünkü işleri karara bağlama yetkisi, başında da sonunda da Allah’a aittir. O gün, müminler de, Allah’ın verdiği zafer sayesinde sevinecekler. Allah dilediğini muzaffer kılar. Zira O, azîzdir, rahîmdir (mutlak galiptir, sınırsız merhamet ve ihsan sahibidir.) Bu, Allah’ın vâdidir. Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler." (Rum, 30/2-5)

İslam kaynaklarının çoğuna göre, Rumların İranlıları yendiği gün, Müslümanlar da Bedir’de (624 tarihinde) müşriklere karşı galip gelmişlerdir. [bk. Tirmizî, Tefsiru sureti 30/31; Hakim, II, 410; Taberî, XI (21. cüz) /16-18; Mevdûdî, Hz. Peygamber’in Hayatı, 386-388)

Rum Suresinin Mekke’de indiğine dair alimler arasında görüş birliği vardır. Sure, kuvvetli bir ihtimalle, hicretten altı yıl önce, miladi  616 yılında inmiştir. (bk. Elmalılı, ilgili ayetlerin tefsiri; Mevdûdî, Hz. Peygamber’in Hayatı, 385)

Bu olay, surenin inişinden yedi-sekiz yıl sonra vuku bulduğuna göre, bunu hicretin altıncı yılında vuku bulan Hudeybiye antlaşma zamanına bağlamak mümkün görünmemektedir. Bu değerlendirmeye göre, “müminler o gün Allah’ın yardımıyla sevinecekler” mealindeki ayetin anlamını gösteren tek alternatif, Bedir günüdür.

Bu konuda Hamdi Yazır özetle şöyle der: Bazılarına göre, olay hicretin altıncı yılında Hudeybiye antlaşması esnasında gerçekleşmiştir. Fakat bu doğru değildir. Bu anlayış hatasının sebebi şudur: Sahih-i Buharî’nin açıkladığına göre, Hz. Pegamber’in Hirakl’e gönderdiği mektubu taşıyan elçi, Suriye’ye ulaştığı zaman, Hiraklios zaferini kutluyordu. (Buharî, Cihad, 102) Bu elçi, Hudeybiye antlaşması sırasında gönderildiği için, bir çokları Hirakl’ın o sıralarda zafer kazandığını zannetmişlerdir. (Bu gerekçeyi gösterenlerden biri de İbn Aşur’dur. bk. İbn Aşûr, XXI, 45)

Halbuki, Hirakl, zaferi çoktan kazanmış ve onu kutlamak için Suriye’ye gelmiş bulunuyordu. Doğrusu şu ki: Rumlarla İranlılar arasındaki savaş, 610’da başlamış, 613-614 yılları savaş içinde geçmiş ve 616’da Rumlar yenilmeye başlamıştır. Bu yenilgi zamana yayılarak ve artarak devam etmiştir. Öyle ki, 617 yılında, İranlılar Kadıköy’e kadar ilerlemiş, İstanbul’un kapısına dayanmışlardı. (el-Mevdûdî, Hz. Peygamber’in Hayatı, 386)

Rum Suresi, Romalıların yenildiği, 616 yılında inmiştir. Romalılar, 622’de karşı harekete geçmişler, Bedir zaferinin de tarihi olan 624’te galebe çalmaya başlamışlar ve 625-627’de kesin zaferi elde etmişlerdir. (Elmalılı, a.g.y.; Doğrul, Tanrı Buyruğu, 636-638;  el-Mevdûdî, a.g.e., 387)

Hicretten yedi yıl önce,  Peygamberliğin yedinci yılı Kur’an, bu haberi verirken açıkça dokuz yıl demeyip, “birkaç yıl” anlamına gelen “bid’sinîn” gibi kapalı bir ifade kullanması, olaya, uygunluk bakımından bir derinlik, kapsamlı ve geniş bir anlam vermiştir. Böylece hem galibiyet süresi olan üç yıla, hem yenilgi sonrasından, Bedir gününe rastlayan ilk galibiyete kadar olan yedi yıla, hem de kesin galibiyet süresi olan dokuz yıla uygun düşebilecek bir işaret vermiş bulunuyor. Eğer bunlardan birisi açıkça ifade edilmiş olsaydı, olayın bütün safhaları gösterilmiş olmaz ve dolayısıyla bu kapsamlı icaz tarzı bulunmazdı.

Ayrıca bu açıklamadan maksat, Rumların galibiyetinden çok, müminlerin ilâhî yardım ile sevinecekleri günün tarihini tespit etmek olduğuna işaret edilmiş oluyor. Ayette, “birkaç yıl” ifadesi kapalı olmakla beraber, galibiyetin  gerçekleşmesine işaret eden “o gün” ifadesi, belirlidir. Bu bakımdan ayetin, müminlerin bu sevinç gününü gösteren mucizesi, Romaların galibiyetini haber veren mucizesinden daha şanlıdır. (Elmalılı, a.g.y.; bk. Doğrul, a.y.; el-Kasımî, XIII, 4765; el- Mevdûdî, Hz. Peygamber’in Hayatı, 385-387)

Özetlersek; zaferlerin genellikle zamanlara yayılması, hesaplarda farklı kriterlerin kullanılması, ifade edilen zamanın tayininde farklı sonuçlar çıkabilir. Sonsuz hikmet sahibi yüce Allah, bu gibi sebeplerden dolayı, haber verdiği olayın yılını belirtmemiştir. Her kesimin üzerinde ittifak edebileceği dikkatli bir sözcüğü seçmiş; üç ila dokuz yılı ifade eden “bid’i sinîn” tabirini tercih etmiştir. (ez-Zerkânî,  II, 396-98)

Bu konuda geniş bilgi almak için Niyazi Beki’nin “Kur’an’da Fetih Müjdeleri” (Zafer yayınları) adlı eserine bakılabilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Rum suresinde belirtilen Rumların İranlılara (Perslere) galibiyeti kaç yıl sonra gerçekleşmiştir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun