Nasıruddin el-Elbani hakkında bilgi verir misiniz?

Tarih: 07.12.2017 - 01:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Alimlerin çoğu müçtehit olduğunu söylüyor. Ama bizim Türkler sevmiyor. Anlamak mümkün değil.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Nâsırüddin el-Elbânî, aşırı Vahhabbilikle ve Ehl-i sünnete aykırı bazı düşünceleriyle tanınmıştır.

Bu açıdan onun fikirlerinden ve eserlerinden istifade ederken çok dikkatli olmak gerekir.

Nâsırüddin el-Elbânî, 1914 yılında Arnavutluk’un İşkodra şehrinde doğdu. Babası Nuh Necâti dinî eğitimini İstanbul’da tamamlamış bir âlimdi. Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ahmed Zogu’nun 1924 yılından itibaren Ülkenin kontrolünü tamamen ele geçirip Müslümanlara baskı yapmaya başlamasından sonra, ailesiyle birlikte Şam’a göç etti. Nâsırüddin temel eğitimini ailesinden aldı ve ilk öğrenimini Şam’da tamamladı.

Babasından Kur’an, sarf, nahiv, belâgat gibi ilimleri, Şam’ın tanınmış âlimlerinden Muhammed Saîd el-Burhânî’den fıkıh okudu ve fasih Arapça’yı öğrendi. Muhammed Behcet el-Baytâr’ın derslerine devam etti.

Bir ara ticaretle meşgul oldu, babasının mesleği olan saat tamirciliği yaptı, boş kalan zamanlarında da kitap okumaya çalıştı. Yirmi yaşlarında iken, M. Reşîd Rızâ’nın çıkardığı "Mecelletü’l-Menâr"da okuduğu bazı yazılar kendisini Selefî anlayışı benimsemeye ve hadis ilmiyle meşgul olmaya yöneltti.

Dımaşk’ta çalışmalarını sürdürdüğü sırada yaptığı seyahatlerde savunduğu fikirleri yayma imkânı bulmakla beraber halkın, resmî makamların ve tarikatların şiddetli muhalefetiyle karşılaşmış, zaman zaman bu yüzden hapse girdiği ve sınır dışı edildiği olmuştur.

2 Ekim 1999’da Amman’da vefat etti.

Nâsırüddin el-Elbânî’nin etkisi altında kaldığı kişilerin başında Takıyyüddin İbn Teymiyye, İbn Kayyim el-Cevziyye ve Muhammed b. Abdülvehhâb gelir.

Bunların mezhepleri benimsemeyip geleneksel düşünceyi dikkate almama, sadece Kitap ve Sünnet’e vurgu yapma, bid'at ve hurafelere şiddetle karşı çıkma şeklinde özetlenebilecek düşünce çizgisi, onun eserlerinde ve rivayetlerle ilgili değerlendirmelerinde açıkça görülür.

Ancak zaman zaman bu âlimleri eleştirmekten geri kalmamıştır.

Elbânî, görüşleri ve tutumu sebebiyle pek çok âlim tarafından tenkit edilmiş, ayrıca klasik kaynaklarda yer alan hadisleri sahih ve zayıf diye ayırarak farklı çalışmalar şeklinde neşretmesi yüzünden şiddetle eleştirilmiş ve eserleri üzerine reddiyeler yazılmıştır.

Bu reddiyelerden bazıları şunlardır:

- Habîburrahman el-A‘zamî’nin Erşed es-Selefî imzası ile yayımlanan el-Elbânî şüzuzuhu ve ahtauhu (Küveyt, ts.; eser Hindistan, Mısır, Beyrut ve Amman’da da birçok defa neşredilmiştir).

- Ebü’l-Fazl İbnü’s-Sıddîk’ın el-Kavlü’l-muknî fi’r-red ale’l-Elbânî el-mübtedi (Tanca 1986).

- Ahmed Abdülgafûr Attâr’ın Veyleke âmîn tefnîdü bazı ebâtıli Nâsır el-Elbânî (Tâif, ts.).

- Mahmûd Saîd Memdûh’un Tenbîhü’l-müslim ilâ teaddi’l-Elbânî alâ Sahihi Müslim (yayın yeri yok, 1987).

- Hasan b. Ali es-Sekkāf’ın Tenâkuzatü’l-Elbânî el-vâđıhât fîmâ vakaa lehû fî tashihi’l-ehâdîsi ve tađîfihâ min aħtâ ve ġalatât (Amman 1412/1992).

- Es‘ad Sâlim Teyyim’in Beyânü evhâmi’l-Elbânî fî tahkikihi li-kitâbi Fazli’s-salâti ale’n-nebî (Amman 1420/1999).

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun